11. Bölüm

280 41 6
                                    

Merhaba arkadaşlar voteleri  yükseltelim plss :) Çok mutluyum bikoz (çnkü) 1000 okuyucuya ulaşmışız hepinizi çok seviyorum çok saolun :D ama yinede 1k okumaya 60 yorum ve 100 vote çok az lütfen yardımcı olun oylayanlar hep aynı kişiler onlara ayrıca teşekkür ediyorum bu bölümü oylayanlara ve değerli kuyucularıma ithaf ediyorum :)))medyada Can var. İYİ OKUMALAR :)                                                    

İrem'in ağzından ; 

Mira'yı çok sevmiştim ama yanlış düşünüyor olabilirdi. Çünkü Kaan'ı suçladığı şey sonuçta ağır birşeydi. Uyuturucu kullanmazdı Kaan'ı üç senedir tanıyordum. Tamam kötü şeyler yapmıştı. Halada devam ediyordu ama bunu yapmazdı. Sanırım artık Mira'ya dur demenin zamanı gelmişti. ''Bak Mira eğer öyle bir şey gerçekten varsa bile ki hiç sanmıyorum bizi ilgilendirmez. Bu Tuğçe'yle Kaan arasında sonuç ta baktığımızda Kaan'la aranızda birşey yok değilmi '' dedim ve bir bakıma soru sormuş oldum.

Mira'nın ağzından ;

Şok olmuştum o da bana inanmıyordu. En kötü tarafıda haklı olabileceğiydi. Yani benimle bi ilgisi olmadığı konusunda.Kendi kendimle konuşurken İrem '' Aranızda birşey yok değilmi Mira '' diye tekrarladı. '' Hayır yo.yok'' kekelemiştim off hep böyle oluyordu. Ne kadar da salağım. Sanırım artık umrumda değildi. İrem koluma girip '' sevindim'' diye fısıldadıktan sonra derin düşüncelere tam dalacakken sırtımdan gelen darbeyle sendeledim. Beni İrem tutarak düşmemi engellemişti. Artık refleks olarak arkama dönerek ''yeter artık Kaan !! '' diye bağırdım. Ama arkamda Kaan yoktu. Çok utanmıştım. Arkamda gerçekten yanlışıkla çarpmış olan tanımadığım bir çocuk duruyordu. Yerin dibine girmiştim. Diri diri gömülmüş gibi bir ağırlık çöküyordu üstüme. Beni en çokta İremin sorgucu ve 'aranızda bir şey yok ha' bakışları utandırıyordu. En sonunda İremin kolundan çıkıp koştum. Okulun arkasına geldim ve duvara yaslanarak oturdum. Beş dakika boyunca sessizce gözümü bir noktaya dikip öylece baktım. Sonra aniden bağırış sesleri geldi. Kaan'dı. Bağırıyordu. ''Kantinde yanına oturduğun o  kızdan uzak durucaksın!!'' diye birine bağırıyordu ve yumruk sesleri geliyordu. Kesik kesik gelen sesleri net olarak anlamaya başlıyordum. Birden bire köşeden fırlayan Can'ı gördüğümde beynimden vurulmuşa döndüm. Can bana baktı ve yarılmış kaşını kaldırarak gülümsedi. Bu ne yapıyordu. Dayak yiyordu ve bana gülümsüyordu. Can'ın arkasından gelen Kaan ve dört arkadaşı beni görünce 'sen ne yapıyon değişik' bakışlarını attılar. Kaan ise çok utanmış bir şekilde bana bakıyordu. Neden utanmıştı ki. Bişey anlamamıştım. Sonradan Can'ı yumruklarken söylediği şeyi hatırladım. Yanında.kantinde.oturduğun.kız o KIZ BENDİM !!!. Can'la bütün gün boyunca kantinde oturmuştuk. Ayağa kalktım ve emin olmak istercesine .''Kaan ?'' diye fısıldadım. Birşey demeden sürüsüyle uzaklaştı. Can yerde yarı baygın uzanıyordu. Yazık çocuk çok kötü hırpalanıştı. Hemen yanına gittim ve ''iyimisin ?'' diye o saçma soruyu sordum. Çocuk apaçık berbat haldeydi. Omuzundan yükü kendime alarak kaldırmaya çalıştım. Ama o kadar ağırdı ki bu sefer ikimiz birden yere serildik. İlk başta kahkahalarla güldüğümüz o an gittikçe sessiz bir hal almıştı. Direk ayağa kalktım ve kolundan çekerek ayağa kaldırdım. Bir banka oturttum ve yanına oturdum. Cevap bekler gibi yüzüne baktım ve çantamdan peçete çıkardım. Patlayan kaşından akan kanı sildim. Allahtan çok ağır yaraları veya dikişlik bişey yoktu. Bana ''sen artık evine git ailen meraklanmıştır'' dedi. Telefonumu çıkarıp saate baktığımda okul çıkış saatinin üzerinden 2 saat geçmişti ve beş cevapsız çağrı vardı. ANNEM !!. Orada onu bu şekilde bırakmam ne kadar yanlı bişey olsada başka çarem yoktu. Şefkatle gülümseyip eve koştum. Annem eve gelince bir güzel azarladıktan sonra son kez telefon diye bişeyin icat edildiğinden ve onunla haber verebileceğimden bahsetti ve odama gitmeme izin verdi. Odama girdim ve bir an önce en güzel varlık uykuya kavuşmak için yatağa attım kendimi. İki gündür akşam yemeği yemiyordum ama çubuk kraker yiyordum. Dolabımda ki stoktan daha önceden bahsetmeliydim sanırım. 

*  *  *

Sabah kalktığımda yatakta biraz daha uzanıp dün başıma gelenleri ve Kaan'ın o söylediklerini tekrar etmeye başladım. O gerizekalı benden hoşlanıyo olabilirmiydi. Ama beni bu kadar rezil etme meraklısı bir neden bana bunu yapardı ki. Her halde ben yanlış anlamıştım. Ve aklımdan atmaya çalıştım. Elimi yüzümü yıkayıp kahvaltı yaptıktan sonra . Dışarı çıktım. Kendime bir taş sçtim ve yola koyuldum vura vura ilerlettiğim taşıma bir başkası vurunca şaşkın şaşkın kim olduğuna baktım. Bana dönüp ''kendi taşımla karıştırdım sanırım'' dedi. Ve sırıttı. Can'dı. ''Dünden daha iyisin dimi ? '' diye sorduktan sonra gülüseyerek yanına gittim. ''Eee sen neden oradaydın ve en önemlisi neden ağlıyordun ? '' dedi ve sorumu cevapsız bıraktı.Erkeklik gururuna dayak yediğini sindiremiyordu. Bende sorusunu geçiştirmeye çalışarak '' Bugün hava ne gzel dimi yağmur yağcak sanırım '' dedim.Fakat işe yaramadı. ''Mira çok komiksin söylesene'' dedi ve yüzümü kendisine çevirdi. İkimizde okulun önünde durmuş birbirimize bakıyorduk.''Hiç arkadaş meselesi'' dedim ve konuyu kapattım. Bana '' Mira ben her zaman senin yanında olucam bu tarz şeylerde üzülmeni istemiyrum '' dedi. Omuzuma kolunu attı. Ben şaşkınlıktan gözlerim pörtlemiş bir şekilde yürürken kolunu hafifçe geri attım. Kaan karşıdan bize bakıyordu. Bize doğru gelmeye başladığnı fark ettiğimde bakışlarımı yan tarafta bulunan çardağa çevirdim. Ve yönümü değiştirmeye çalıştım. Fakat Kaan klumdan tutarak kendine çevirdi. Can'a baktı ve ölümcül bakışlarını yollayarak '' birileri dayak yemeye doyamamış anlaşılan'' dedi. Eli hala kolumdaydı. Kaan'ın son sözlerinden on saniye bile geçmeden hıphızlı bir yumruk Kaan'ın suratının tam ortasına indi. Kaan bileğimi bırakıp yumruk atmaya hazırlanırken ''yapmayın ama hayııır'' diye bağırarak aralarına girip yumruktan nasibimi almam bir olmuştu omzuma gelen yumruk canımı çok fazla acıtıyordu. Çığlığım okulu inletirken Tuğçe beni gördü ve yanıma koştu...

HayalperestHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin