Merhaba arkadaslar :) bu bolumu telefondan yaziyorum onun icin yazim yanlisi olabilir lutfen maruz gorun beni bu seferlik anlamaya calisin teseekkurler :) İYİ OKUMALAR :) YORUM VE OY YAPARMISINIIIZ :) BU ARADA ARTIK EN GEÇ 3 GÜNDE BİR YB GELİCEK YANNİ ÇALIŞCAM BENDE OKULDA OLUYORUM GEÇ GELDİYSE ÖNEMLİ BİR ŞEY VARDIR ANLAYIŞINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLERR :)
Herkes hayal kurabilir.
Ama kimi sadece hayal kurar,
kimi gerçeğe de kurar
İşte insana da bu yarar...
Şimdi napıcaktım elimde iki seçenek vardı ama düşünmek için zamanım yoktu. Ya hemen tokat atıp atarlanıcaktım ya da gülümseyip basımı eğicektim. Ama ikisini de yapamıyordum. Eminim şuan Sera ve Can bize bakıyolardır. Elimi çabuk tutmalıydım. Artık iyice ezik gözükmek üzereydim. En sonunda Kaan iyice napıcağıma kilitlenmiş bir şekilde bana bakıyordu. Bilinçsizce bir cesaret geldi ve gulerek tokat attım. Ne kadar da mantikli oldu (!). Bir seyi düzgün yapabilcekmiydim bilmiyorum. Ama bana bakıslari o kadar kafa karıstırıcıydı ki doğru düzgün davranmayı bırakın doğruca düşünemiyordum bile. Sanırım yaptığım hareket onun da kafasını karıştırmıs olmalıydı ki arkasını dönüp Can'a bakış attı. Ve yürümeye başladılar. İç sesim 'hayır gitme ben simdi napıcam neden beni optun SANA DİYORUM bir sey soylesene !!' Diye haykırırken dış sesim '' görüşürüz Can '' demişti. Bazen ben bile kendimi anlamazken insanların beni anlamasını ve herseyi illa sormam ya da söylemem gerekmeden anlamasını bekliyordum. Aslında bir bakıma Kaan'in oyle çekip gitmesi benimde isime gelmisti. Çünkü sorusu ne olursa olsun yine de cevap veremiyecektim.
En sonunda kendimi toparlamaya baslayınca yanımda ayağıyla oynadığı tasa bakip gülümseyen Sera'nin olduğunu hatırladım. Acaba benim hakkımda ne düşünüyordu. Umarım aileme bir sey söylemez diye dua ederken Sera karsıma gecti. '' Seni öpen çocukla hikayenizi anlatmanı istiyorum Sera . '' dedi ve yamuk sırıtışıyla yüzüme baktı. Bakışlarından anlatmadan kurtulamayacagimi anlamam icin iyice gozlerini bana dikiyordu. Bende üstü kapalı bir şekilde anlatmaya basladım. Üstü kapalı demiştim çünkü o hap bölümünü anlatmamıştım yani zaten bende gerçeği bende tam olarak anlamamıştım. Acaba bana Kaan'ın anlatmak istediği neydi ? Ne diye atarlanmistim ki sanki anlatsaydi bende hic bisey olmamis gibi sıkıcı hayatima geri donseydim. Simdi dusunulecekler listeme yeni bir madde eklenmisti. " ÖPÜCÜK "
Sera'yla evden cikip okula dogru gidiyorduk. Sera 'nin babasinin buraya tayini cikmisti. Aslinda tekrar birlikte olmamiz iyi mi kotu mu daha anlamistim Sera'yla dokuz yasina kadar birlikte buyumustuk. Ama yedi sene sonra insan degisebilir. Yillar insana iyi davranmaz. Mesela ben yedi sene degil yedi hafta once asosyalin tekiydim. Suanda okulun popileri dudagimdan opuyo ve bende gulerek tokat atiyorum ne havaliyim (!). Anliycaginiz dahaa geldigi andan itibaren icime bir kurt dustu. Neyse okula gidiyorduk cunku Sera' nin kayidini yaptirmistik. Ve Sera' da evde sıkılmıs ve okulunu gormek istedigini anneme söylemis. Annemde bana soyledi. Gerci bende sıkılmıstım evde ama Sera'nin bana solemeden direk anneme soylemesi bile onun hakkinda iyi dusunmeme hic te yardimci olmuyordu. Kuzenim diye soylemiyorum kendisi isini halletmek icin herseyi yapar.
Okula gittigimizde Gülçin oradaydi çardağa oturmuş etrafina bakiyordu. Bu kızı bir türlü çözememiştim. Ben Tuğçe'yle konusurken bir kac kere bizi dinlediğini görmüştüm ama çok üzerinde durmamıştım. Sera kolumdan tutup şu kız kim diye bana Gülçin'i gösterdi. Bende sınıftan bir kız diye geçiştirmeye çalıstım. Bir beş dakika kadar bahçeyi turladıktan sonra Selin'i Gülçin'in yanına doğru gittiğini gördüm. Haftasonunda olmamiza rağmen okulun bahçesi insan kayniyordu. Malum park olarak kullanilar bir okulda tanidik görmek hiçte şaşırtıcı birşey değildi. Ama beni şaşırtan şey Selin ile Gülçin neden yanyanaydı. Sera'yı kolundan tutup sessiz olması için parmağımı ağzıma götürüp hemşirelerin hareketini yaptım. Yanımızdan koşarak oyun oynayan çocuklar geçiyordu. Park halinde olan arabanın arkasına geçtik ve gizlice Gülçin' i ve Selin'i izlemeye başladık. Biliyorum bu kötü birşeydi. Ama Gülçin' in bu kızla neden takıldığını öğrenmem gerekiyordu. Yanımda Sera eğik durmaktan beli acımış olucaktı ki kıpırdayıp duruyordu. Durması için dirseğimi karnına geçirdim. Sinir olmuş olucak ki ayağa doğruldu ve '' Ben gidiyorum umarım onlar senden daha eğlencelidir '' diye trip attı ve yürümeye başladı. kolundan tutmaya çalıştım. Fakat bacaklarım birbirine dolandı ve arabanın arkasından Selin'in görüş açısının tam önüne düştüm. Sera bana baktı. Tam yanıma geliyordu ki. Selin'in kötü kadın kahkahalarını duyunca arkasını döndü ve ona baktı. Selin '' hahahah şuna bakın bizim salak sakarımız şimdi de laf dinlemeye çalışıyo !!! '' Sera Selin'in badanalı yüzünden okulun popüleri olduğunu anlamıştı ( * badanalı yüz = aşırı makyaj ). Ve Sera'nın kafasında okulun popülerinin dalga geçtiği kızla olma mantığı vardı. Sera'ya çok sinir olmuştum, öylece bakıyordu. O sırada Gülçin'de bana bakarak Selin'in arkasında duruyordu. Hızla ayağa kalktım ve Selin'in yanına gidip üzerine yürmeye başladım. O cesaret bana paha biçilemez bir kuvvet veriyordu. Selin'in dibine kadar gittim . Geri geri yürümeye başladı. Kulağına iyice yaklaştım ve '' Senin bu salak sakar dediğin kız eski sevgilinin yeni sevgilisi oldu canım. Ha ! özür dilerim HAYALİ ESKİ SEVGİLİNİN demeliydim !!! '' dedim. Şaşkınlıktan açık kalan ağzını havalı bir şekilde çenesine dokunarak kapattım ve arkamı döndüm. Sera 'da o sırada hemen yanıma gelmiş yanımdan yürümeye çalışıyordu. Selin'in o ifadesini bir daha unutamıycaktım. Havalı bir şekilde yürürken uçuruma düşer gibi bir boşluk yaşadım ve ardından hala yerde düşmüş vaziyette durduğumu Selin'in de benimle hala dalga geçtiğini gördüm. Bu çok kötü birşeydi. Bir HAYALDİ. İyi de hayaller iyi hissettirmezmiydi. Neden her seferinde hayal kırıklığına uğruyordum. Bu iş artık gerçekten çok sıkıcı olmaya başladı. O kadar sinirliydim ki ayağı kalkıp sadece bağırmak istiyordum. Evrenin içinde yankılanan bütün kırık kalplere, bulanmış düşüncelere ulaşacak ve kendini özel hissettirecek ufak bir çığlık iyi olmaz mı ? Düşünceyle değil bütün kalbinle bağıracağın bir ses, bir titreşim. Hayal kurabiliyordum ama neden hayali gerçeğe kuramıyordum ? Hayaller sen isteyince kurulmazmıydı ? Ben neden istemeden kuruyordum.
Yerde oturup dizlerimi karnıma çekmiştim. farkında olmadan gözlerim dalmış başımla birlikte vücudumu sallayıp duruyordum. O hayallerimde ki benin bir an olsun harekete geçtiğini hissettim ve hala bana bakan Selin'e baktım. Ayağa kalkıp '' SANANEEE!! '' Diye bağırdım. Her ne kadar umduğum gibi olmasa da yine de cevap cevaptır . Sera yanıma gelip kolumdan tuttu. Hadi gidelim artık dedim . Selin '' Ben susadım su alıp geliyorum sen eve doğru yürü '' dedi. Kapıya doğru gittim. Selin arkamdan çocukça saçma sapan cevabım yüzünden gülüyordu. Okulun kapısından çıkmak üzereydim ki tam adım attım bir el ağzımı kapattı ve beni kenarı çekti. Ters dönmüş bir böcek gibi çırpınıyordum. Kim olduğuna bakmak istiyordum. Ama muhtemelen maskelidir diye fazla önemsemedim. Sırtımı duvara yasladı ve yüzünü görmeme izin verdi o anda maskeli değildi ama ben o anda maskeli olmayı çok isterdim. Çünkü çok utanıyordum...
MULTİMEDYADA MİRA'NIN HAYALİ VAR
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayalperest
AcakLiseye yeni başlamış ve öz güveni epey düşük olan.Bir süre sonra bunun farkına varan Mira' nın karakterinin ve ufak sırlarının açığa çıkış hikayesidir.