Uzun süre oğlumun yanında kaldım. Derin uykuya daldığına emin olduktan sonra odasından çıktım. Çok zor du oğlumu sakinleştirmek. Bu nedenle eşim ile acil bu konuyu konuşmam lazımdı.
Doğrudan yatak odamıza gittim. Eşim uyanıktı. Yatakta kitap okuyordu. Eşimin kitap okuduğunu
görünce gerçekten şaşırmıştım.Ne oldu? Ne bakıyorsun öyle?
Yok bir şey. Hülya konuşmamız lazım .
Off...ne hakında? Eren ile ilgili konuşuşucaksan boşuna. Çünkü dinlemeyeceğim!
Hülya, senin kafan iyimi? Ağzından çıkanları kulakların duyuyormu?
Hülya sinirli bir şekilde elindeki kitabı kapatıp: evet, hemde gayet iyi duyuyorlar. Sen oğlunun saçmalıklarını dinledinni?
Çocuk belki senden ilgi istiyor ola bilir mi? Şu eve girdik gireli bir kez olsun Eren le vakit geçirdinmi? Aklın fikrin hep evde!
Ben neyapayım evin işi çoksa. Sanki keyiften temizlik yapıyorum.
Tabi canım party leri de mecburiyet den Organize etmeye çalışıyorsun , değil mi?
Hülya ağlamaya başlamıştı. Mehmet , Hülya nın ağlamasına hiç dayanamazdı. Ama bugün farklıydı .
Mehmet sinirli bir şekilde: hiç boşuna ağlama! Ben çıkıyorum. Erene daha iyi davranacaksın bundan sonra. Anladınmı beni?
Mehmet, nereye gidiyorsun bu saate?
Biraz dolaşacağım!
Montumu alıp çıktım. Dışarısı bayağı serindi. Bahceye doğru yürüdüm.
Bahcemiz çok büyüktü.
Arka tarafları ormandı.
Düşüncelerime kapılmış yürüyordum. Birden kahkaha duyunca durakladım. Etrafıma baktım ses nerden geliyor diye.
Birden bir ağaçın arkasından bir kız çocuğu çıktı. Ben çocuğu görünce şaşırmıştım.Kızın, senin bu saat de ne işin var?
Çocuk öyle durmuş bana bakıyordu. Üzerinde tozpembe bir elbise , elindede bir bebek vardı.
Kızım? Sen kayıpmı oldun? Seni annen lere götüreyim mi?
Amca, ben çok korkuyorum.
Gel kızım, yanıma gel.
Birden çocuk kahkaha attı ve koşmaya başladı. Hemen arkasıından koştum. Bir süre koştuktan sonra kayıp ettim kızı. Sonra durup etrafıma baktım. Her yer çok karanlıktı...