5. Yaşın daydım,
Bayramdı...
Bayramlarımız bizim için hep çok önemli ve özellikle biz çocuklar için çok güzel ve sevindiriciydi.
Çocukluğumuzdan beri annem hep çok paramız yok derdi.
Anne. Yeni pantolon istiyorum derdim. Annem, ablanın o kadar eski pantolonları var ki almaya gerek yok derdi.
Bayramlarda hep farklıydı. Her Bayram baştan aşağa yeni bi kıyafetler alınırdı.
Bu Bayramda öyleydi. Çok güzel pembe bir elbise almışlardı. Üzerinde çiçekler vardı. Bayram öğlen mahalle deki arkadaşlarla şeker toplamaya çıkacaktık.
Bizim mahaleyi bitirdikten sonra torbalarımız bayağı dolmuştu. Her gittiğimiz evden avuçlayıp alıyordum.Filiz: Sanemin neden bukadar dolu poşeti?
Osman: bakim... evet, neden bu kadar çok senin?
Ayten: benim şekerlerimi çaldın değil mi?
Tabi kide hayır! Kendi topladıklarım bunlar.
Ayten: bizim neden bu kadar az ozaman?
Ben nerden bileyim? Sende gittiğin yerde avuç avuç alsaydın.
Ablam: Ayten, saçmalamayı bırak. Benim kardeşim kimsenin bir şeyini almaz!
Ali: off, bırakın kavgayı da devan toplamaya gidelim.
Yasin: kızları bırakalım biz gidelim.
Ayten koşarak beni itekliyip elimdeki poşeti aldı. Ablam da onu itekleyip poşetini geri aldı. Ben ağlıyordum.
Ablam: gerizekalı kardeşimi ağlattın.
İleri geri ağız tartışması bi Süre daha devam ettikten sonra ablam beni yerden kaldırıp eve doğru yürümeye başladık. Ben ağlıyordum ama birden birini gördüm . Bana bakıp gülüyordu. Benim boyum daydı ama çok kiloluydu. Pis pis gülüyordu.
Ama hayır, bu olamaz ki.
O gün yaşananları çok iyi hatırlıyorum böyle birisi yoktu.
Halen bana bakiyor.13 yaşın daydım,
Babam iş deydi. Annem arkadaşına gideceğini söyledi.
Kızlar, ben arkadaşım Mine ye gidiyorum. Kardeşinize göz kulak olun.
Funda: anne gitmesen olmazmı? Sonra eve gelip bizlerle kavga ediyorsun.
Annem ben mi sizle tartışıyorum? Kendi kendime söyleniyorum tartışmıyorum. Sanki keyfimden söyleniyordum. Şimdi gideyim herkes yine bana hava atacak .Annemin ve ablamın muhabbetini dinlememek için Erenin yanına gidip yere oturdum.
Ellerimle yanaklarını tutarak: benim paşam üç yaşınamı girdi deyip öptüm . Kardeşime ne kadar kızsamda çok seviyordum .Annem tam çıkacaktı evden anne saat beş gibi eve gelirsin değil mi? Biliyorsun arkadaşlarla buluşacağız.
Off Sanem anladım. Kaç kere daha diyeceksin? gelemezsen çıkmazsınız o zaman .
Daha sonra saat beş e yakın annem gelmeyince neyapabiliriz diye düşündükten sonra Ereni de yanımıza almaya karar verdik.
Buluşma yerine vardığımızda herkes ordaydı. Kuzenimiz Aynur da ordaydı. Aynur Ereni görünce koşarak kucaklayıp öptü. Diğerleride selam verdikten sonra Erene dönüp: bak paşam sen burda otur. Sana aldıklarımızı uslu uslu ye. Sakın bir yere gitme.
Daha sonra Aynur bana bence Ereni alıp eve gidin bak sana çocuğun canı sıkılıyor.
Ben: sanane tatlım. Karışma diyip Buğra nın yanına gittim.
Aynur ile aramız bir ay önceye kadar çok iyidi. Ayrılmaz ikili gibiydik taki bir ay önce tartıştıktan sobra aramız düzelmedi. Yine Aynur alttan alarak konuşmaya başladı . Tartıştığımız konu ise Buğraydı. Ben Buğra çok tatlı ilerde evlenmek istiyorum demiştimim . Aynursa fazla abartarak iii o bizim kuzenimiz. Kardeş olarak görüyor bizi. Hem kız arkadaşı var. Bu konuda çok uzun tartıştıktan sonra görüşmedik.
Hava iyice kararmıştı. Eve gidecektik ki Eren yoktu.
Funda: Sanem, Eren nerde?
Bilmiyorum burdaydı demin.
Bütün arkadaşlarla Ereni aramaya başladık. Bulamayınca mecbur eve gidip haber vermeliydik. Eve gidip söylediğimiz de kıyamet koptu. Babam bize evede durmamızı söyledi . Saatlerce aradıktan sonra Eren ile birlikte eve gelmişlerdi. Eren benim dur dediğim yerde bekliyormuş. Biz onu aramaya çıktığımızda kedinin peşinden gitmiş. Kedi saklandığı yerden çıkmayınca biraz bekleyip sonra aynı yerine döneyim derken yolu şaşırmış .
Babamlar yabancı kimseyle konuşma dedikleri için yolu bulmaya çalışmış . Sonra bir polisi görünce ona söylemiş o da eve getirdi. Annem tek suçlu ablan ve ben mişiz gibi okadar bağırıp çağırdıki ağlamaya başladım. O kadar hıçkıra hıç kıra ağkıyordum ki sonra kafamı kaldırdım.
He buda kim?
Dur tanıdım. Bu o çocuk.
Evet, evet, tanıdım ama bunun benim hikayemde me işi var?
Biz bu olayı yaşarken bu iğrenç çocuk yoktu ki.
Şimdi benim boyumdaydı. Ama aşırı kiloluydu. İyice şilmanlamiş sanki bana bakıp gülüyordu. Sonra kahkaha atmaya başladı. Ağzın açıp gülüyordu. Dişleri büyük ve aralık. Bazı dişleri yerinde yoktu sanki.
Sen kimsin ya?17. Yaşın dayım,
Babam müjde verdiğinde mutluluktan uçmuştum. Ev almıştı Babam. Evi bize anlatınca şaşırmıştım. Sonra evi görmeye gidince Eve aşık olmuştum. Nihayet hayalini kurduğum hayatı yaşıyacaktım.
Günlerdir evi temizlemiştik. Sonra ilk gecemiz. Huzur ve mutluluktu . Her günümüz okadar güzel geçiyorduki anlatamam . Birgün Arkadaşlarımızı davet ettiğimizde nasıl da kıskanmışlardı . Okulda herkes bizim yeni evimizi konuşuyordu. Herkes benimle arkadaş olmak istiyordu .
O gün arkadaşarımız geldiğinde, Buğra ve Ateş zaten hep artık bizdeydi. Arkadaşlarla ilk büyük yemek odasında güzel bir yemek yedik. Sonra evi komple gezdirdik. Tabii ki de çok havalıydık ablam ile.
Sonra sinema odasına girip film izleyecektik. Bilerek Buğra nın değil Serhatın yanına geçtim. Buğra şaşırmıştı. Bana tuhaf tuhaf bakıyordu. Sanırım kıskanıyordu beni. Tam filmi başlatacaktık içeri Sevgi girdi. Bu ne alaka diye sordum? Buğra: ben çağırmıştım bir sakıncası mı vardı?
Benim moralim o kadar bozulmuştiki. Aynur zaten bana anlatmaya çalışmıştı, galiba buğra nın kızarkadaşı var diye. Ben ise Aynur beni kıskandırmaya çalıştığını düşünmüştüm. Buğra ile Sevgi sevgili olup olmadığını bilmiyordum ana film boyunca gülüp konuşuyorlardı. Ben okadar sinirlenmiştim ki filime odaklanamıyordum. Filim bittikten sonra Özlem, hadi şimdi şişe çevirme oynayalım.
Buğra: tamam olur. Saklanmaç da oynayabiliriz?
Ben sinirli bir şekilde geç oldu bence yatalım artık.
Herkes eve gitmişti tabi Buğra ve Ateş dışında. Sonra birşey demeden ağlaya ağlaya odama gittim. Odama girdiğimde
Hey buda kim?
Odamda bunun ne işi var?
Ooo yatağımın üzerinde yiyecekler var ve o iğrenç çocuk. İyice iğrençleşmiş. Okadar şişmanlamış patlamamış olması şaşırtıcı. Çok pis ve kahkaha atıyor. Nasıl gire biliyor anılarıma?
Gel, gel, sende ye.
İlk kez konuştu bende yanına gittim yiyeceklere baktım. Elime en sevdiğim çikolatayı aldım ve yemeye başladım. Sordum bunlar da nedir?
Öyle pis güldüki ye ye sorma hehe hahah hihihi.
Sanem: Merak ettim söylesene ?Bunlar senin hafızan daki hatıraların.
Na alaka? Sonra jeton düştü. Hızlıca eline vurdum. Bağırarak git burdan çık çııık!
İğrenç eliyle ağzıma bir vurdu. Ben şok oldum, insanın rüyada canı yanarmı??
Allahım neden uyanamıyordum??
Sonra ani bir sinir ile o iğrenç herife bağırdım.
Kimsiiiiiin ya Allah belanı versin kimsin sen söylesene??? Ne anıları yemesinden bahsediyorsun???
Ağzını şapurdatarak bana cevap verdin.
Hehe hihi hoho çok mu merak ettin ahhh ham ham mhh ne kadar lezzetli oohhh bu çok daha lezzetli mhhh haha hihi hoho.
Sanem: ya pisliiiiik bir dur yeme artık yemeeee.
Hoho hihi sanem al birazda sen ye ham yamyamyam hamyayam.
Sonra masamdaki masalambası gözüme çarptı ve onu alıp tüm gücümle ona fırlattım, tam isabet lamba yüzünde param parça oarça oldu.
Yüzünden kahverengi salyalar akıyordu sanki, neden kan değilde salya bu yoksa insan değilmi?? Tüylerim diken diken oldu biran.
Korkak ve titrek ses ile sordum.
Sen seeen kimsin? yani sen nesin?
Yemeği bıraktı ve koca gövdesi ile ayağıya kalkıp üzerime geldi.
Boyu ve cüzsesi iyice artmıştı bambaşka boyutlara gelmişti.
Ben Drârit ben bir ifritim hahaha hohoho hihihi. Sol kolunu havaya doğru yükseltti ve tıpkı bir kırbaç gibi bana vurdu.
![](https://img.wattpad.com/cover/154516524-288-k57522.jpg)