Elimdeki iki bardakla içeri girerken koltukta gördüğüm manzarayla gülümsedim. Max Harry'nin kucağına yatmıştı, Harry'se onun göbeğini kaşıyordu ve oynuyorlardı. Havlama sesleri evde yankılanırken ilerledim ve oturdum. "Siz ikiniz çok tatlı görünüyorsunuz." dedim portakal sularından birini Harry'e uzatırken. Soğuk içeceği kafasına dikti ve tek seferde bitirdi, oldukça susamış olmalıydı.
"Seninle daha tatlı görüneceğimizden eminim." dedi kaşlarını kaldırarak. Onun bu halleri yüzümde buruk bir tebessüme sebep oldu.
O günden sonra, yani Zayn'den sonra, Harry'e geri dönmüştüm ve gerçek olan tek şeyin aslında o olduğunu fark etmiştim en azından bana Zayn gibi bir fahişe muamelesi yapmamıştı.
Acı bir gülümsemeyle önüme eğildim. "Selena." dedi sessizce. "İyi misin?"
"Evet, evet iyiyim." dedim. "Sadece düşünüyorum ve düşünmek oldukça yorucu."
"Ne düşündüğünü biliyorum." dedi bardağını sehpaya bırakırken. Gözlerimle onu takip ettim, bakışlarım en sonunda televizyonun yanında duran küçük sepete takıldı ve en üstteki Amelie'nin CD'sine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Back To You / Harlena
Short Story"Yakılıp gidenler için üzülme, seninle yeni anılar yaratacağız." Dusk Till Dawn kitabının devamıdır. ✌
