1.7

508 27 3
                                        

Ağzımdaki kuruluk hissiyle gözlerimi açtım. "Su." diyebildim sadece. Yan taraftan gelen su sesiyle o tarafa döndüm, Zayn elini başımın altına koyup destek vererek doğrulmamı sağladıktan sonra bardağı dudaklarıma götürüp birkaç yudum su içmemi sağladı.

"İyi misin?" diye sordu. Sesi hala endişeli gibiydi.

"Ne oldu bana?" dedim. "Neden buradayız, Harry'e haber verdin mi?"

"Siktir et Harry'i," dedi, yanakları sırılsıklamdı. "sana iyi gelmediğini bir kez daha anladım ama sen bunu yine görmeyeceksin, değil mi?"

"Ne oldu?" dedim titrek sesimle. "Neden buradayım?"

Adım sesleriyle başımı kaldığım odanın kapısına çevirdim. "Bayan Gomez?" dedi beyaz önlüklü adam. Beklentiyle gözlerine baktım. "Endişelenmeyin, iyisiniz," diye devam etti ve gülümseyerek ekledi. "ikiniz de."

"Senin neyin var?" diye sordum Zayn'e dönüp.

Doktor güldü ve konuştu. "Hayır hayır, siz ve bebeğiniz." dedi. "Babası çok endişelendi ama ikiniz de rahatlayın, bebek de, anne de gayet iyi."

Şaşkınlıkla ona baktım. "Bir yanlışlık olmalı." dedim. "Ne bebeği?"

Yüzü hayretle buruştu. "Bilmiyor muydunuz?" diye sordu, başımı iki yana salladığımda devam etti. "Altı  haftalık hamilesiniz."

"Altı hafta mı?" diye sordum. Bir buçuk ay önce...

Bakışlarım Zayn'i bulduğunda yüzünde hüzünlü bir gülümseme vardı.

"Sanırım haberiniz yokken yaşadığınız birliktelik onu biraz rahatsız etmiş olacak ki size varlığını hatırlatmak istedi." dedi doktor. Gözümden bir damla yaşın kaydığını hissettim, ne yani, bizim bir bebeğimiz mi olacaktı? "Bayan Gomez, iyi misiniz?"

Onaylarcasına başımı salladım. "Evet, evet iyiyim."

"Güzel." dedi. "Biraz dinlenmenizde fayda var, sonra sizi taburcu edeceğiz. Geçmiş olsun."

Gülümsedim, odadan çıktığında ne Zayn ne ben konuşabiliyorduk. "Ne yapacaksın?" dedi beş dakika sonra, ben ağlıyordum ama şaşırtıcı bir şekilde o da ağlıyordu.

"Bilmiyorum." dedim elim karnıma giderken. Yanımdaki sandalyeden kalkıp yatağa oturdu, iri elini benimkinin üzerine koyduğunda gözlerimi kapattım.

"Kararına saygı duyacağım." dedi burnunu çekerken. "On sekiz yaşındayız, senden bir bebek doğurmanı ya da taşımanı isteyemem."

"Zayn onu..."

Konuşamadım.

Dudaklarımı birbirine bastırıp hüngür hüngür ağlamaya başladığımda bana eğildi, doğrulmama yardımcı olduğunda ona sarıldım ve buna deliler gibi ihtiyacım olduğunu o zaman fark ettim. "Hiçbir şeye zorunda değilsin." dedi. "Hiçbir şeyden korkma, ne yaparsan yap sana destek olacağımı sakın unutma."

Odanın kapısı seslice açıldığında hala Zayn'in beline sarılmış bir şekilde deli gibi ağlıyor olduğumdan kimin geldiğini gelen kişi neredeyse bir dakika sonra konuşunca kim olduğunu fark ettim. "Selena?" dedi Harry'nin bilindik sesi. "Burada ne oluyor?"

bir önceki bölümde hamile diyen arkadaş çok yaklaştı

Back To You / HarlenaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin