0.6

632 37 2
                                        

Geçen bir haftanın ardından değişen hiçbir şey yoktu, insanların bakışları dışında, onlar da artık alışmış görünüyorlardı.

Derse girdiğimizde artık kin dolu bakışlar yollayan ben değildim, Daisy'di ve bunun ne kadar sinir bozucu bir hal almaya başladığını da yeni yeni fark ediyordum. Ashley ve o resmen bana karşı örgütlenmişlerdi, nefret kazanmak ne kadar kolaydı böyle.

Not defterime resim çizmeye devam ederken yanımda uyuyan Harry'e göz gezdirdim. Kıvırcık saçlarına dokunmayalı ne kadar zaman olmuştu? Onu özlemiştim, ya da onunla vakit geçirmeyi ve onun yerleşik olduğu eski hayatımı mı özlemiştim buna bir türlü karar veremiyordum.

Ashley'nin sesi sınıfta yankılanırken öğretmen bize doğru yürümeye başladı. "Selena, defterine ne çiziyorsun öyle?"

Aceleyle defterimi kapattığımda önümüzde oturan Niall ve Liam bana dönseler de artık çok geçti ve azar işitmem kaçılmazdı. "Bayan Gomez, son seneniz ve siz ders çalışmanız gereken yerde bunlarla mı uğraşmayı tercih ediyorsunuz?" dedi uyuz kadın yanıma gelip defterimi tekrar açtığında. Çizim yaptığım sayfayı bir hamlede yırtıp modelistlik hayalleri kurarak çizdiğim güzelim elbiseyi inceledi.

"Burası matematik sınıfı, görsel sanatlar değil." dedi, kağıdı buruşturup attığında ben sadece hüsranla arkasından bakabildim, Harry de çoktan uyanmıştı. Aynı anda zil çalınca yere attığı kağıdı koşarak gidip aldım, hayallerimi böyle küçümsemeye hakkı yoktu ki!

"Neler oluyor?" diye sorduğunu duydum Harry'nin, ardından Niall ona durumu anlattı.

Louis kendini sınıftan içeri attığında gözleri baygın bakıyordu, onun da bütün ders uyumuş olduğunu düşünmeden edemedim. "Hey," dedi yanıma eğilirken. "Ne yapıyorsun?"

Buruşmuş kağıdı açıp düzeltmeye çalışıyordum ama bu imkansızdı artık. Öfkeyle kağıdı küçük parçalara ayırmaya başladığımda sinirden ağladığımı fark ettim. "Selly, sakin ol." dedi Liam. "Boş versene, okul kuralları işte, onlar da zorba öğretmenlerden başka bir şey değil."

Gözyaşları içinde çöktüğüm yerden beni Harry kaldırdı ve bana sarıldı. "Üzülme, daha güzellerini yapacağından eminim." dedi, kapıya ilerlerken kolu omzumdaydı ve ben hala ağlıyordum.

Çıkmak üzereyken burnuma gelen tanıdık kokuyla öne eğik başımı yukarı kaldırdım ve sınıfımıza büyük bir ihtimalle Ashley için gelen Zayn'i gördüm, dolu gözlerim onunkilerle karşılaşınca rengi bembeyaz oldu ama Harry ona aldırmadan beni dışarı çıkardı.

Kalorifere yaslandığımda bunun hiç adil olmadığını düşündüm. Her şey neden böyleydi ki, en azından kendi dünyamda soyutlanmama izin verilseydi ne olurdu?

Beni sakinleştirmeye çalışan Harry'nin bakışları sağdan gelen bir ses üzerine o tarafa döndüğünde ben de sesin geldiği yöne baktım. Konuşan Zayn'di. "Harry," diyordu. "biraz konuşabilir miyiz?"

Back To You / HarlenaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin