üç gün sonra
"Onu seviyor muyum?" dediğimde kimsenin cevaplamayacağını bile bile sesli konuşmam komik geldiği için güldüm. "Bebeğim, sence onu seviyor muyum?"
Bağdaş kurmuş oturuyordum, ellerimi karnıma yerleştirdiğimde içimde tarifi olmayan bir his baş gösterdi. "Sanırım evet." dedim yine kendi kendime. "Ama biliyorsun o senin baban ve ben ihtimallerle hareket ederek onu incitmek istemiyorum çünkü o..."
o ne?
"Her neyse." dedim karnımı ovuşturarak. Onun varlığına alışmıştım, yani, bebeğimin, ve onu aldırırsam nasıl olacağını düşünmüyordum bile, sanki her şey normalmiş gibiydi ve doğumum da normal olacaktı. Ben de herkes gibi sıradan bir anne olacaktım.
Olmayacaktım.
Acaba Zayn benimle evlenir miydi? Diğer insanlar gibi biz de normal ve mutlu bir aile olabilir miydik? Yoksa bahsettiği destek sadece maddi miydi, ve ben bebeğimle yaşarken arada bir onu görüp giderdi belki, ama bu durumdan hiç memnun olmazdım.
Telefonumu alıp kişilerimden Zayn'i bulduktan sonra telefonu kulağıma götürdüm ve ikinci çalıştan sonra açıldı. "Alo?"
"Zayn?" dedim. "Şey, ben..."
Eğilip karnıma baktım. Ona bakmak her seferinde fikirlerimi destekliyordu garip bir şekilde. "ben konuşmak istiyorum, gelir misin?"
"Elbette." dedi. "Ne zaman?"
"Hemen?" dedim soru soran bir ses tonuyla, gelip gelemeyeceğini sorgular gibi.
Yirmi dakika sonra kapı çaldı, Zayn'i beklediğim için dürbüne bakma zahmetine girmemiştim ama sonra buna çok pişman oldum çünkü Harry karşımdaydı ve sarhoş olduğu her halinden belliydi.
Kapıyı kapatmaya niyetlendim ama aceleyle içeri girdi ve gerilememi fırsat bilip kapıyı üzerimize kitledikten sonra anahtarı ikimizin de ulaşamayacağı bir yere koymuş olmak adına kapının altından attı. "Ne yaptığını sanıyorsun?!" diye bağırdım, sesimi algılayacağını düşünmesem de.
"Bana ihanet ettin." dedi üzerime gelirken. "Aşkımıza ihanet ettin."
"Bunu yapan sensin." dedim.
"Daisy benim için sadece satılık bir et parçasıydı, Selena!" dedi. "Onunla bir gelecek düşünmedim, onu bir defadan fazla arzulamadım, o sadece bir hevesti!"
Ağlamaya başlamıştım. "Benden ne istiyorsun?"
"Ona dokunmak istedin, Selena, ona ait olmak istedin ve ben senelerce sana elimi sürmedim." dedi. "Yanımdayken bedenine hasret kaldım ama onunla takıldığınız o kısa sürede sana dokunmasına izin verdin, elleri üzerinde gezindi ve siz..."
"Harry..." dedim gerilerken, elim kontrolsüz bir savunma hissiyle karnıma gittiğinde.
"Sus!" diye bağırdı. "Ben sana zarar vermek istemedim, sana hep saygı duydum ve Daisy bile sadece bir anlıktı ama sen onu apaçık bir şekilde bana tercih ettin, bütün yaşadıklarımıza ve hatıralarımızı hiçe saydın."
"O bana zarar vermedi, Harry!" dedim bağırarak. "Bana yalan söyleyip gerçekleri öğrenmemem için etrafımda insanlar kol gezmiyordu onun yanında, çünkü o hala merhametli ama sen delirmişsin!"
Bu söylediğimin bardağı taşıran damla olduğunu nereden bilebilirdim ki?
Üzerime yürüyüp ellerini saçlarıma daldırdı, başımı sertçe çektiğinde acıyla bağırdım. "Bırak beni!"
"Sana karşı o kadar kibardım ki," dedi elini karnımın üzerine koyup. "o kadar kibardım ki karnında taşıdığın orospu çocuğu hala orada duruyor."
Yüzüne tokadı patlattığımda beni itti, yere düşerken bile kendimden önce bebeğimi korumam nasıl bir histi? "Asıl orospu çocuğu olan sensin." dedim sinirle. Yüzüm gözyaşlarımdan ıslanmış, saçlarım dağılmıştı ve kolum boylu boyunca sehpanın köşesine sürttüğü için kanıyordu ama umurumda değildi.
"Seni sikeceğim." dedi. "Bu kez öyle bir sikeceğim ki, Selena, Zayn'e feda ettiğin bekaretinden fazlasını bana feda edeceksin."
"Sen ne saçmalıyorsun?" diye sordum.
"Bebeğin." dedi gülerek. "Geçen sefer başaramamışım ama bu kez bacaklarının arasından kayıp gidecek ve sen acı içinde bana yalvaracaksın."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Back To You / Harlena
Kurzgeschichten"Yakılıp gidenler için üzülme, seninle yeni anılar yaratacağız." Dusk Till Dawn kitabının devamıdır. ✌