Ve ilk bölümle karşınızdayım iyi okumalar☺☺☺☺
*******
İz bırakmak isteyenler lütfen okumaya başladığınız tarihi yazınız❤
❤Teşekkürler❤
*****
İkra
Babam Abimi karşısına almış sakin olmaya çalışarak konuşuyordu
"oğlum Bir toprak için adam vuracak biri değilsin sen konuş susarak bu işin içinden çıkamayız"Abim öylece Babamın karşısında susup oturuyordu iki hafta geçmişti olayın üstünden.
Abim iyi veya kötü tek kelime etmemişti adamların anlattığına göre Abimin almak istediği toprakları Korkmaz ailesinin büyük oğlu almıştı Abimin alacağını bilerek o bildiğini okumuş aldığı topraklar onun sonu olmuştu.
Artık yürüyemeyeceğini bütün Harran biliyordu ve bu olay kan davasına dönüyordu Abim kendini savunacak tek kelime bile etmiyordu.
Babamın sesiyle yerimden sıçradım ve dönüp Babama baktım' çatık kaşları adeta korku saçıyordu.
Daha önce onu hiç böyle görmemiştim. Babamın kuralları vardı yalan söyleyen insanları hiç düşünmeden harcardı. Bu evladı bile olsa. Bana bile güvenmemişti okadar yalvarıp ağlamama rağmen beni burda okumaya mecbur etmişti.
"Ya Harran üniversitesi yada okumayı unut"demişti.
Allah yüzüme bakmıştıki Harran üniversitesi çıkmıştı.
Şimdi istemediğim bir bölümü okuyordum ve okulun kapısında on koruma beni bekliyordu insanlar benden korkup kaçıyordu kimse benimle konuşmuyor gören yolunu çeviriyordu Dilem den başka arkadaşım yoktu.
Dilem için de önce ön yargılı davranmış Dilemi tanıdıktan sonra karışmamıştı ve Dilem'in abisi Demir vardı onunla konuşmama hiç bir şekilde izin vermiyor uzak durmam için sürekli beni ikaz edip duruyordu.
Yere dökülen tesbih taneleri Babamın sinirinin bütün Aileyi yakacağını gösterir gibiydi.
Annem yerinden kalkıp Babamın yanında diz çöküp elini Babamın dizine koydu"Biraz sakin ol ağam böyle yaparak kendine zarar veriyorsun daha iki ay önce kalp krizi geçirdin"
Sesinde şefkat vardı Annem'in.Babam Annemin söylediklerini duymazdan gelerek
"Çıkın dışarı" diye sessiz bir şekilde konuştuAnnem bana bakıp kapıyı işaret etti
Yerimden kalkıp kapıya doğru bir adım attım ama Babamın söylediği şeyle kerime çakılıp kaldım."Ya Hira' yada İkra. ikisinden birini vermezsek oğlundan olacaksın Zeynep"
Sanki bütün vucudum direncini yitirmişti kımıldamak istiyordum konuşmak istiyordum ama hiç bir tepki veremiyordum.
Öylece kala kalmıştım yıllardır kan dediler töre dediler onlarca insan harcadılar.
Neden diğer insanlar gibi cezayı adaleti mahkemede değil ağa'lardan bekliyordu bunca insan?
Abim'in yaptığı hatayı bizim hayatımızı yakarak ödeteceklerdi
"Benim bacılarımdan birini bırak saçının telini bile koparıp vermeyeceksin Baba"
Abim'in sesiyle arkamı dönüp ona baktım gözlerinde okadar büyük bir pişmanlık vardıki cayır cayır yakıyordu Abimi...
Babam bastonundan yardım alarak ayağa kalkıp Abimin karşısında durup
"Sen neyin ne olduğunun farkında değilsin oğul bunca yıl istanbul'larda okuyacağına kendi memleketinde olsaydın bir toprak için Korkmaz Aşiretine bulaştırmazdın bizi"dedi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHKUM GELİN (TAMAMLANDI)
Teen FictionKin ve nefretin olduğu kalpte aşk yeşerebilirmiydi? Aşk intikam hırsıysa yanıp tutuşan bir kalpte çiçek açarmıydı? Öfkeden kurak çöller gibi kuruyan Bedirhanın kalbinde aşk yeşerip çiçek açsada intikam hırsı uğruna hayatı mahfedilen İkra herşeyi unu...