İkra
Bedirhan odaya girince gözyaşlarımı sildim ve başımı kaldırıp ona baktım.
Öfkeden delirmiş gibiydi kolumdan tutup beni arkasında sürükleyerek odadan çıkıp merdivenlerden aşağı indi "Bedirhan ne yapıyorsun bırak canım acıyor"dedim ve kolumu kurtarmaya çalıştım ama o söylediklerimi duymazdan gelerek kolumu daha sıkı tutup hızla yürümeye devam etti
Kolumu hızla çekip "bırak diyorum sana ne yaptığını sanıyorsun sen?diye bağırdım
Bedirhan kolumu tekrar tutup "sakın bir şey söyleme gidiyoruz bu evden"dedi ve konağın kapısını hışımla açıp dışarı çıktı.
Konağın kapısında bizi gören Yusuf ağa telaşla Bedirhan'a bakıp "hayırdır oğul nedir bu öfkenin sebebi"diyerek yanımıza geldi
Bedirhan kolumu bırakıp "İkra sen arabaya geç bekle"dedi ve öfkeli bakışlarını Yusuf Ağa ya çevirdi
"defalarca Anam'ı uyarmama rağmen o yine bildiğini yaptı. Anam'da olsa ben karımı kimseye ezdirmem!"diyip Bana döndü ben hala aynı yerde duruyordum donup kalmıştım. kolumdan tutup beni sürükleyince yine hangi günahın bedelini ödetecek diye düşünmüştüm ama bu defa yanılan ben olmuştum.
Bedirhan öfkeyle"Sana arabaya geç İkra"diyince bir şey demeden arabaya doğru yürümeye başladım
Yusuf Ağa "oğul ben Ananla konuşurum nereye gideceksin millete rezil mi edeceksin bizi"dedi
Bedirhan "Abim'de iğileşiyor zaten ver Ağalığı oğluna! Bundan sonra Korkmaz aşiretinin Ağası değilim"diyip Babasını arkasında bırakıp yanıma geldi "Bir kaç gün dağ evinde kalacağız sonrasına sonra bakarız"dedi
Bütün yol boyunca hiç konuşmamıştı
Saatlerdir de şöminenin başında oturmuş düşünüyordu.Kendimi suçlu hissediyordum gidip konuşmak istiyordum ama ne diyeceğimi bilmiyordum.
Bende hiç konuşmadan gidip yanında oturmuştum.Başını kaldırıp bana baktı ve yanağımı okşayıp "özür dilerim"dedi öfkeli bakışlarından eser kalmamıştı. Öyle derin bakıyordu'ki istemeden bakışlarımı kaçırmıştım.
"Neden?"dedim sessizce neden özür diliyordu bu defa bir şey yapmamıştı.
"benim yaptıklarım yetmezmiş gibi birde Anamla uğraşıyorsun"dedi
Bir şey diyememiştim Sultan hanım neden böyle davranıyordu bana anlam veremiyordum.
Elimi yavaşça tutup "istemeden canını acıttım"diyip yavaşça elimi öptü ve gözlerimin içine baktı.
"Şuralarda ilk yardım çantası olacaktı bulup geliyorum güzelim"dedi ve diğer odaya gitti.
Elime pansuman yapmıştı şimdide mutfakta bir şeyler pişiriyordu şaka gibiydi içimden inanmak gelmiyordu.
Normal koşullarda evlenmiş olsaydık Bedirhan gerçekten iyi bir eş olabilirdi. İstediği zaman öyle güzel şeyler yapıyorduki şaşırmamak elde değildi.
Mutfaktan gelen sesleri duydukça Meraktan ölüyordum acaba ne yapıyordu mutfakta. gidip bakmamak için kendimi zor tutuyordum.
Dayanamayarak gidip bakmaya karar verdim ve yavaşça yerimden kalkıp mutfağa gittim gördüğüm manzara karşısında şok olmuştum.
Mutfakta iç savaş varmış gibi herşey ortalıktaydı tezgahın üstünde ne arasam vardı Bedirhan bir yandan salata yapmaya çalışıyor bir yandan patates kızartıyordu
Tavadan alıp tabağa koyduğu patatesleri görünce gülmemek için ağzımı kapattım patatesler resmen küle dönmüştü.
Açlıktan bayılmak üzereydim artık
Sabah Babamın nasihatlarını dinlemekten hiç birşey yiyememiştim zaten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHKUM GELİN (TAMAMLANDI)
Teen FictionKin ve nefretin olduğu kalpte aşk yeşerebilirmiydi? Aşk intikam hırsıysa yanıp tutuşan bir kalpte çiçek açarmıydı? Öfkeden kurak çöller gibi kuruyan Bedirhanın kalbinde aşk yeşerip çiçek açsada intikam hırsı uğruna hayatı mahfedilen İkra herşeyi unu...