Duyduklarım doğrumuydu
Ben Ablam için üzülürken Babam beni mi vermişti? düğün hazırlıkları Ablam için değil benim içinmiydi?.Bu aklımın bana oynadığı bir oyunmuydu? Yoksa içinde hapsolacağım bir kabus mu?
Masadan kalkıp koşmaya başladım bilinçsizce nereye gideceğimi bile bilmiyordum. kimseden hesap ta soramazdım. içimde okadar büyük bir acı vardıki yutkunamıyordum canım acıyordu nefesim bana yetmiyordu sokağın ortasında dizlerimin üstüne çöküp bağırmaya başladım tüm sesimle haykırarak.
Beni omuzlarımdan tutup sarsan adam'a baktım "İkra kendine gel İkra kendine gel"diye tekrarlıyordu.
O adam Demirdi.
"Demir ben nefes alamıyorum.
ben bunu kaldıramam...
Ben böyle bir şeyi kaldıramam ne olur yardım et bir şeyler yap lütfen yalvarırım Demir"Demir ne yapabilirdiki
Hiç bir şey!
Bunu bile bile neden medet umuyordum ki?
Neden bile bile yalvarıyordum
Koca Bedri ağa karşı gelememişti bu acımasızca verilen karara Demir ne yapabilirdi?Demir beni ğöğsüne bastırıp sımsıkı sarıldı "bir yolunu bulacağız İkra. Ben bir yolunu bulup seni kurtaracağım tamam mı?
Sakin ol hadi gidelim"diyip kollarımdan tutarak beni ayağa kaldırdı sarılıp
"Şimdi bize gidiyoruz gider gitmez Babamı ararız elinden gelenin en iyisini yapacağından eminim Dilem'ide arayalım onlarda oraya geçsin"Gerçekten Demir'in beni kurtaracağına inanmak istiyordum.
Ama umut artık savaşı kaybetmiş bir ülkenin umudu kadar küçülmüştü yüreğimde.Demiri kollarından tutarak kendimden uzaklaştırdım
"Biliyorum benim için yapa bileceğin hiç bir şey yok ama Ben o adamla evlenirsem ölürüm gerçekten ölürüm"Demir beni tekrar ğöğsüne bastırdı
"Sakın ölüm lafı etme İkra seni de Hira'yı da burdan götüreceğim tamam mı"İmkansız bir şey için umut etmek ne kadar da zordu.
Yanımızda duran arabanın fren sesiyle Demir'den ayrılıp sesin geldiği yöne baktım arabadan kirli sakallı uzun boylu bir adam indi sert bakışları ölüm saçıyordu... bize doğru öfkeyle gelen adamı tanımıyordum bile kimdi bu adam?
Biz ne olduğunu anlayamadan Demir yediği yumrukla yere yığıldı attığım çığlıkla adam öfkeli bakışlarını bana çavirdi
Kolumdan tutarak beni sürüklemeye başladı
"Demir iyimisin Demir.
Bırak beni Allahın cezası kimsin sen"diye bağırıyordum
Beni umursamadan arabaya doğru sürüklemeye devam ediyordu ona karşı koymak için çırpınıyordum ama elimden hiç bir şey gelmiyordu kimdi bu lanet olası adam?
Ağlamaktan başka hiç bir işe yaramıyordum arkama dönüp baktığımda Demir kanlar içinde yerden kalkmaya çalışıyordu"Ne olur bırak beni yalvarırım"sesim okadar az çıkmıştıki ben bile zor duymuştum.
Beni arabaya fırlatıp kapıyı kapattı
O anda Demir arkasından tutup onu geriye doğru çekti
"Kimsin lan sen şerefsiz ne istiyorsun kızdan"diyip Suratına bir yumruk geçirdiArabadan inmek için kapıyı açmaya çalıştığımda kilitli olduğnu fark ettim camları yumruklamaya başladım
Onlar dışarıda boğuşurken benim yapa bildiğim tek şey bağırıp camları yumruklamak oldu. aklıma Babam geldi O beni kurtarırdı biliyordum cebimden telefonu çıkarıp hemen Babamı aradım ikinci çalışında telefon açıldı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHKUM GELİN (TAMAMLANDI)
Novela JuvenilKin ve nefretin olduğu kalpte aşk yeşerebilirmiydi? Aşk intikam hırsıysa yanıp tutuşan bir kalpte çiçek açarmıydı? Öfkeden kurak çöller gibi kuruyan Bedirhanın kalbinde aşk yeşerip çiçek açsada intikam hırsı uğruna hayatı mahfedilen İkra herşeyi unu...