Bedirhan
İkra haklıydı ne diye bilirdimki?
Her Anne gibi oda çocuklarımızın geleceği için endişe ediyordu.
İlk defa sevdiğim kadını bu kadar ciddi ve endişeli görüyordum.Duştan çıkıp üstümü giyindikten sonra odadan çıktım gözlerim İkrayı aramış ama bulamamıştı salona doğru ilerledim ve "İkra"diye seslendim.
Salonun kapısından Annem çıkınca ona bakıp "Ana İkra nerede?"diye sordum Annem hemen cevap verdi "Anasına kadar gitti Oğlum gelir birazdan"
Başımı sallayıp "çocuklar nerde görünmüyorlar"dedim
Annem gülümseyerek "kızlar odalarında Umutta Bedirhanla Dedesinin yanında' Uygar Anasıyla gitti"dedi
"Tamam Ana Elife söylede bize çay getirsin"diyip Annemin yanından geçip salonun kapısından içeriye girdim
Bana yöneltilmiş silah ve o silahı bana doğru tutan oğlumun Umut'umun tertemiz elleri...
Gözlerim öfkeden büyüdükçe büyüyordu. Babam nasıl on dört yaşındaki çocuğun eline silah verirdi?
Gülerek bana bakan Babamı es geçip bakışlarımı tekrar Umuta çevirdim
Sinir damarlarım patlamak üzereydi.
Sesim tüm konağı inletmişti adeta
"o elindekini hemen bırak Umut"Umut korkup elindeki silahı düşürünce hızla yerdeki silaha doğru yürüyüp yerden alıp belime taktım
Sert bir ses tonuyla "çıkın dışarı"dedimBaran Abimin iki oğlu ve Umut ikiletmeden hemen odadan çıktılar
Kapı kapanınca Babama döndüm
"Baba sen nasıl böyle bir şey yaparsın"dedim öfkeyle
Babam ayağa kalkıp "ne yapmışım Oğul"dedi
Sesimi kontrol edemiyordum artık
"Baba Umut daha on dört yaşında neye dayanarak eline silah tuttursun sen?"Babam "sen eline silah aldığında on iki yaşındaydın Oğul. neye dayanarak diyorsun bana Umut bu Aşiretin Ağası olacak onu nelerin beklediğini bilmesi lazım bunun nesi kötü?"diyince İkranın sözleri kulaklarımda yankılanmaya başladı
Babama bakıp net bir şekilde "ne Umut nede Uygar hiç biri Ağalık yapmayacak Baba bir daha Oğlumun eline sakın silah tutturma yoksa onlarıda alıp dönmemek üzere Urfayı terkederim"
Söylediklerim Babamın hoşuna gitmemişti kaşları çatılmıştı "senin dilin ne söyler Bedirhan? Ben Abine değil sana güvenip Ağalığı verdim şimdi bunu nasıl söylersin?"
Sahte bir gülümsemeyle tekrar Babama baktım
"Ağalığı bana verdiğinde Abim evin yolunu bilmeyen başı beladan kurtulmayan sarhoşun tekiydi.
Ama şimdi Abim Ağalığı benden
Daha çok hakediyor Hira onu düzeltti"dedimBabam "ne demek istiyorsun sen Oğul açıkça söyle"dedi ve biraz daha bana doğru yaklaştı
Net bir ifadeyle "Ben artık törelerin olduğu bir yerde yaşamak istemiyorum insanların ölümüne susmaktan usandım. Bu gece Korkmaz Aşiretinin Ağalığını Abime vereceğim"dedim ve Babamın konuşmasını beklemeden hızla odadan çıktım...
*****Sizce ne olacak?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHKUM GELİN (TAMAMLANDI)
Teen FictionKin ve nefretin olduğu kalpte aşk yeşerebilirmiydi? Aşk intikam hırsıysa yanıp tutuşan bir kalpte çiçek açarmıydı? Öfkeden kurak çöller gibi kuruyan Bedirhanın kalbinde aşk yeşerip çiçek açsada intikam hırsı uğruna hayatı mahfedilen İkra herşeyi unu...