İkra
Duyduğum sesle yerime çakılıp kalmıştım. Korkuyla Bedirhanın elini sıkıca tutup karşımdaki adama baktım. Bu ses o adama aitti beni arayan adama.
Adamı görünce Bedirhanın kaşları çatılmıştı Sert ses tonuyla konuşmaya başladı"görüşmememiz senin yararına olur Davut!"
Kimdi bu Davut? Ne istiyordu benden? ve Bedirhanı nerden tanıyordu?
Bedirhanın söyledikleri Davut denen adamın hoşuna gitmemişti onunda kaşları çatılmıştı gözlerinde anlam veremediğim bir öfke vardı.
Bedirhanın gözlerinin içine bakarak elini beline götürdü.
Yutkunarak "Bedirhan"dedim sesimi ben bile zor duymuştum. Bedirhan elimi sıkıca tutup bana baktı ve tekrar bakışlarını Davut denen adama çevirdi
Davut belinden çıkardığı silahı havaya kaldırıp ard arda üç el ateş etti ve bakışlarını Bedirhanın gözlerinden çekip bana baktı
"Gelin ağamızın Abisinin şerefine"diyerek silahı tekrar beline taktı
Bedirhan elini elimden çekip Davuta bir adım yaklaştı dişlerinin arasından konuşarak "Karımın adını ağzına alıp kirletme Davut hemen burayı terket!"
Herkes bize bakıyordu ve lanet olası ben yerimde donup kalmıştım.
Nefretle Bedirhana bakan Davut alay eder gibi "daha öncede söylediğim gibi senin ağalığın bana değil kapıkadi köpeklerine söker Amca oğlu o yüzden bana emir verme. Ben ne zaman istersem o zaman giderim"diyip bana baktı ve sahte bir gülümsemeyle "bu son görüşmemiz değil gelin ağam"dedi
O an ilk defa Bedirhanın böylesi bir öfkeye sahip olduğunu gördüm
Davutun boğazına yapışmış öfkeden konuşamıyordu bile herkes ayaklanınca olduğum şoktan çıkıp Bedirhanın kolunu tuttum ve yalvarırca "herkes bize bakıyor Bedirhan düğün mahfolacak ne olur bırak gitsin"
Bedirhan Davutun boğazındaki ellerini gevşetince
Avut yakasını düzeltip alaycı ses tonuyla "ha şöyle amca oğlu gelin ağanın eteğine sığın"diyip arkasını dönüp gitti.Kızgın boğa gibi nefes alıp veren Bedirhanın elini tutup "sakin ol lütfen" dedim ve elini daha sıkı tuttum.
Abim yanımıza gelince elimi bıraktı ve sakin olmaya çalışarak "benim gitmem gerekiyor güzelim burdan bir yere ayrılma düğün bitince ben gelip seni alırım"dedi benim bir şey söylememe fırsat vermeden Abimi kolundan tutup benden uzaklaştırdı Abime bir şeyler söyleyip bana baktı sonra çıkıp gitti.
Arkasından baka kalmıştım nereye gitmişti? Ne yapacaktı gidip Davut denen pislikle mi kavga edecekti belkide öldürecekti. arkasından gitmek için çantamı aldım ve hızla düğündeki kalabalığın içinden hızla konağın kapısına ilerledim
Önümü kesen iki adam "gelin ağam çıkamazsınız"diyince iyice korkmuştum kessin kötü bir şey olacaktı
Adamlara bakıp "ne demek çıkamazsın? Eve gidip eşyalarımı almam gerekiyor"dedim bu aralar sürekli yalan söylüyordum ve bu durumdan gittikçe rahatsız oluyordum
Adamlardan biri "ağam burada beklemenizi söyledi bizim elimizden bir şey gelmez gelin ağam"
"İkra"
Abimin sesini duyunca arkamı dönüp baktım. ona bir şey söyleyemezdim düğünün mahfolmasını istemiyordum ama böyle durup bekleyemezdim.Abim gülümseyerek "Güzelim düğünü bırakıp nereye gidiyorsun"dedi
"Abi Narine düğün için takı almıştım evde kalmış gidip alıp geleceğim hemen"dedim Allah kahretsinki Abimede yalan söylemiştim kendimden nefret ediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHKUM GELİN (TAMAMLANDI)
Teen FictionKin ve nefretin olduğu kalpte aşk yeşerebilirmiydi? Aşk intikam hırsıysa yanıp tutuşan bir kalpte çiçek açarmıydı? Öfkeden kurak çöller gibi kuruyan Bedirhanın kalbinde aşk yeşerip çiçek açsada intikam hırsı uğruna hayatı mahfedilen İkra herşeyi unu...