ALİ'DEN:
O an beynimden vurulmuşa döndüm. İçerden üç el silah sesi geldi. Yaklaşık üç dört dakika sonra Kamil piçi teslim oldu. Hemen içeri koştuk. Kızlar sandalyelere bağlanmışlardı. Ama Yaprak yanlarında değildi. Oğuzlar kızları çözerken bulduğum ilk odaya girdim. Girdiğimde gördüğüm görüntünün yaşanmamış olması için neler verirdim. Yaprak kanlar içerisinde yatıyordu. Hemen bağırdım. Dışarda bekleyen sağlık ekipleri geldi. Yaprak'ı ambulansla hastaneye götürdüler. Bizde arabalarla arkalarından gittik.
HASTANEDE...
Hemen ameliyata aldılar Yaprak'ı. Ben, Gökhan ve Ece kan verdik. Biraz sonra doktor çıktı.
D:Başınız sağolsun.
Doktorun yakasına yapıştım.
A:Ne diyosun lan!
Sinan bizi ayırdı.
D:Elimizden geleni yaptık. Tekrar başınız sağolsun.
Doktorun arkasından bakarken ameliyathanenin önüne koşarak gelen Oya teyze ve Taner amcayı gördüm.
YB : YAPRAK'IN BABASI...
YA:Kızım nerde? Yavrum nerde?
S:Baş..Başımız sağolsun.
Oya teyze o anda bayıldı. Taner amcada geri geri düşüyordu ki Gökhan onu tuttu. Hemşire ikisinede sakinleştirici serum taktı. Sabah olduğunda Yaprak'ı uğurlayacaktık. Mezarının üstüne toprak atarken düşünüyorum. Sırf canı yanmasın diye ona karşı olan aşkımı 12 yıl saklamıştım. Şimdi ise o kara toprağın altına girecekti. Saçının teline zarar gelse Dünya'yı yakmayı bile göze alacağım kız şimdi kara topraktaydı. Bir anda Gökhan bağırmaya başladı.
G:Abi uyan. Ali uyansana.
"Yaprak" diyerek uyanmışım. Meğer Yaprak'ın ameliyattan çıkmasını beklerken uyuya kalmışım.
S:Abi iyi misin? Sayıklayıp durdun.
A:İyiyim. Kabus gördüm. Çıkmadımı hala ameliyattan?
G:Çıkmadı abi. Bu arda Oğuz nerede?
A:Ben bulayım onu.
Gökhan ve Sinan'ın yanından ayrılıp Oğuz'u aramaya başladım. Gözyaşlarıma daha fazla engel olamıyorum. Zaten bu yüzden Oğuz'u ben bulurum dedim. Ağladığımı görmelerini istemiyorum. Güçlü olmalıyım. Ama benim yaşam kaynağım, hayatımın anlamı o piç yüzünden içerde hayata tutunmaya çalışıyor. O sinirle duvara güçlü bir yumruk geçirdim. Ama hissetmemiştim. Koruyamamıştım Yaprak'ı. Şimdi onun çektiği acıyı ben çekmeliyim. Bunları düşünürken bir baktım Oğuz oturmuş ağlıyor. Sarıldım ona. Ağlamazdı Oğuz. Ağlayamazdı.
O:İyileşecek değil mi Ali?
A:İyileşecek Oğuz.
O:Bir daha asla ona pislik yapmayacağım.
Oğuz'la elimizi yüzümüzü yıkayıp ameliyathanenin önüne gittik. Biraz sonra doktor çıktı.
D:Geçmiş olsun. Hastanın yakınları siz misiniz?
A:Evet. Biziz.
D:Hasta çok kan kaybetmiş. Ama çok güçlü. Yoğun bakıma alacağız. İlk 48 saat önemli. Yinede en kötü ihtimale hazırlıklı olun. Tekrardan geçmiş olsun.
2 GÜN SONRA...
Bu iki gün benim için ölümden beterdi. Yaprak'ın 3 kere kalbi durdu. Ama bizi bırakmadı. Gözlerini açınca Yaprak'ı normal odaya aldılar. Taner amca ve Oya teyze 1 hafta kalıp Antalya'da ki evlerine geri dönecekler. Oya teyzenin Antalya'ya döneceğine pek inanmıyorum ama Sinan dönecek dedi. Ben de onun yalancısıyım. Ben şuan nikah dairesindeyi. Nikah tarihi alıyorum. 1 ay sonraya aldım. Şimdi de hastaneye Yaprak'ın yanına gidiyorum
YAPRAK'TAN:
Gözlerimi açtığımda Ali hariç çete karşımdaydı.
Y:Nerdeyim ben?Ne oldu bana?Ali nerede?Ne yaptınız sevgilime? Alii!!!
Daha fazla birşey söyleyemedim çünkü karnım çok acımıştı. Baktığımda sarılıydı. Olanları hatırladım tabiki. Tam Kamil piçine küfredecektim ki Ali içeri girdi. Canım acımasın diye yavaşça sarıldı bana. Ali sonra dudağını dudağıma yaklaştırdı.
O:Öhü öhö.
A:Ne var Oğuz?
G:Abi biz burdayız hani?
A:E ne var bunda? Biz sevgiliyiz.
S:Yanımızda yapmayın diyorlar.
A:Ha... tamam.
Y:Annemler varmışlar mı Antalya'ya?
S:Az önce konuştum. Varmışlar.
A:Gitmeyecekler diye düşünmüştüm ama yanılmışım.
Y:Bende. Neyse ben acıktım. Birşeyler yiyelim mi?
O:Sorman hata başkan. Biz şimdi birkaç bin pizza kapıp geliriz.
G:Yuhh!!!
O:Şaka şaka.
S:O zaman biz gidip pizzaları alalım. Hadi...
A:Ben burda kalayım siz gidin.
Y:Ali ben iyiyim sen de git.
A:Emin misin?
Y:Hiç olmadığım kadar...
Bizimkileri bilerek yollamıştım. Çünkü yarama bakacağım. Uf çok kötü bir hissediyorum. Kapı çalınca karnımı kapattım. Gelen doktordu.
D:Yaprak Hanım nasıl hissediyorsunuz?
Y:Biraz ağrım var.
D:Aslında ben de bunun için gelmiştim.
Y:Anlamadım Doktor Bey. Bir sorun mu var?
D:Kurşunlardan biri rahime çok yakın bir yere saplanmıştı. Yani...
Y:Yani???
D:Çocuğunuz olmayabilir. Ama elimizde net bir şey yok ki bu da sadece bir ihtimal.
Y:Yani olabilme şansıda var.
D:Evet. Geçmiş olsun.
Doktor çıkınca kendimi yatağa bıraktım. Hıçkıra hıçkıra ağlıyorum. Çete içeri girince telaşlandı tabi.
A:Güzelim iyi misin?
Y:Yalnız bırakın beni.
İlk kez bağırmıştım.
A:Yaprak!
Y:Yalnız bırakın dedim.
Şaşkınlıkla dışarı çıktılar.
Yaklaşık on beş yirmi dakika sonra Ali odaya girdi.
Tam bağıracaktım ki beni incitmeden öptü.
A:Ben seni her halinle seviyorum. Çocuğumuz olmasada seni seviyorum. Ayrıca bu küçük bir ihtimal.
Seni 12 yıl boyunca hiç bir şey beklemeden sevdim. Yine öyle seveceğim. Hiç bir şey değiş-
O kadar mutlu etmişti ki beni lafını bölerek öptüm Ali'yi. Dondu kaldı ama sonra o da karşılık verdi. Kapı çalınca ayrıldık. Gelen çeteydi. Sanki herkez hissediyor ya!
A:Ben size söylemeyi unuttum ama bir ay sonraya nikah tarihi aldım.
Y:Yaşasın.
O:Beni aldattığın yetmedi şimdi de bu yellozlamı evleneceksin. NAYIR!!!!!
A:Oğuz bırak oyunu abi.
O:Taam aşkım!
Ali sinirli sinirli bakınca sustu Oğuz. İnanamıyorum. Bir ay sonra evleniyoruz. Benüm gelinlik falan almam lazım. Neyse kızlar ve annemle hallederiz. Yuppi!!!!!SELAM MİLLET.DÖRT GÖZ VE BİR TELEFONLA FRAGMANI BEKLİYORUM.VOTELER YÜZÜNDEN HİÇ YENİ BÖLÜM YAZASIM YOK.AMA YAZACAĞIM.NEYSE BEN KAÇAR.SİZE İYİ OKUMALAR...
ÖPTÜM SİZİ♡♥♡♥♡♥♡♥♡