47.BÖLÜM

1.4K 71 30
                                    

En alta yazdıklarımı okumuyormuşsunuz gibime geldi. Bende buraya yazayım dedim. Gerçi okumayan yine okumazda neyse.

Lütfen "yeni bölüm gelsin" temalı yorumlar yapmayın. Valla küfretseniz bu kadar moralim bozulmaz.

Onun yerine bölüm hakkındaki düşüncelerinizi paylaşın. Eleştiriye açığım.

Lütfen ankete katılın. Sizi azda olsa tanımak istiyorum.

Ve lütfen "Kiprik" kitabına bir bakın. Asıl o kitabı yazmak istiyorum ama sırf 4n1k'ya fazla bölüm atamıyorum. İyice bölüm atışlarım azalmasın diye yazmıyorum. Hani bir destek olsanız baya güzel olur.

Bir de şu doktor meselesi var tabi. İsmini bırakan kişilerden bir kişi bu hikayeye doktor karakteri olarak girecek.

Neyse ben artık sizi bölümle baş başa bırakayım.

Oy ve satır arası yorumlarımlarınızı bekliyorum.

İyi okumalar!

▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼▼

Elimdeki pembe balona değişik bir şeymiş gibi baktım. Kaç yaşımda olursam olayım bu rengi sevmeyecektim sanırım.

Üç nefeste şişirdiğim balonu zorlukla bağlayıp havaya fırlattım.

Elime baktığımda ise parmaklarımın balonları bağlamaktan gazi olduğunu gördüm.

Sinan Ece'ye sürpriz yapmak istemiş ve Ece ve Esin'in yanından ayrılamadığı için bütün işi bize yıkmıştı.

Neymiş efendim; Ece ve Esin'i karşılama partisi yapalımmış.

Süslemeyi ben ve İrem'e veren gerizekalı Merve ve Rüya ise mutfakta yiyecekleri hazırlıyorlardı.

İkimizinde bu işlerden anlamıyor oluşu bizi baya yormuştu.

Erkekler ise bizi şaşırtıp temizlik ve alışverişi halledip işin yarısından fazlasını halletmişlerdi.

Sonuç olarak temizlik ve süsleme işi bitmiş, yiyecek işi ise neredeyse halledilmişti.

İrem'le anlaşmış gibi kendimizi koltuğa atmıştı. Dinlendirmek amacıyla gözlerimi kapatmıştım ki İz'in ağlama sesi evi çınlatıp benim dinlenme hayallerimi alıp uzaklara götürmüştü.

Merve mutfaktan ellerini üzerindeki mutfak önlüğüne silerken gülümsedim. Kim derdiki Merve tam bir aile annesi olacak?

Yayıldığım koltuktan yavaşça kalkıp Merve'yi mutfağa yolladım ve İz'in olduğu odaya gittim.

Minik elleriyle beşikten destek alarak beşiğin içinde ayağa kalkmıştı.

Dikkatlice İz'i kucağıma aldım. Daha önce İz' ve başka bebekleri kucağımı almama yanımda kimse olmadığı için tedirgin olmuştum.

İz ağlamayı bırakmış, şaşkınca odayı inceliyordu. Ece ve Sinan bu odayı misafir odası yapmış, kalacak kişinin bebeği olma ihtimaline karşı birde beşik koydurtmuştu.

Yavaşça odadaki berjere oturdum. İz ağlamaktan kızarmış olan gözlerini bana çevirdi.

Y:Halacığım, neden ağladın bakayım sen?dedim yanağındaki  kurumaya yüz tutmuş göz yaşlarıbı silerken.

Beni anlarmışcasına güldü ve ağzının içinde bir şeyler geveledi. Ne de olsa daha konuşamıyor.

İz, usulca parmağını ağzına götürdüğünde gülümsedim.

Y:Senin derdin anlaşındı küçük hanım.

Oturduğum berjerden yavaşça kalkıp odadan çıktım. Dikkatli bir şekilde merdivenlerden inip mutfağa girdim. Merve anlamış İz'in derdini anlamış olacak ki İz'i kucağına aldı.

Anne-kıza gülümseyerek -böyle giderse gülümsemekten ağzım yamulacak- baktıktan sonra salona geçtim.

İrem az önceki yayılmış halinin aksine koltukta düzgünce oturmuş, elindeki telefonla uğraşıyordu.

Tam koltuğa oturacaktım ki gözüm karşımdaki duvarda duran saata takıldı.

Dudaklarımdan kaçan küçük çığlıkla kızları başıma toplamıştım. Rüya'nın soru dolu bakışları benim iyice telaşlanmama benim iyice telaşlamama neden oluyordu.

Y:Bir saat kalmış gelmelerine.

Kızların gözleri sonuna kadar açılırken hepsi koşar adımlarla giyinmek için üst kata çıkmıştı.

•°•°•°•°•°•°•°•

Bu ne saçma ve kısa bir bölümdü diyenler?

Bencede öyle.

4N1K 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin