46.BÖLÜM

1.5K 70 35
                                    

~ECE'DEN~

E:Bir bakar mısınız?

Hemşireye seslenmemle hemşire yanıma geldi. Hemşire ne istediğimi sorar bir biçimde yüzüme bakıyordu.

E:Acaba kızımı görmem mümkün mü?

H:Bunu doktorunuza sormam gerek. Siz dinlenin ben doktorunuzla konuşayım.

Hemşireyi onaylar biçimde başımı salladım. Hemşire odadan çıkarken Sinan'da içeri elinde kahve ile gelmişti. Tabi bana süt getirmişti.

Aman ne güzel!

S:Buyrun Ece Hanım sütünüz.

Gözlerimi devirerek elindeki süt dolu bardağı aldım. Böyle bir hastane ortamında süt içmek gerçekten çok mantıklıydı.

Ben sütümün sonuna gelmiştim ki kapı çalındı. Ardında hemşire gülümseyen yüzü ile odaya girdi.

H:Doktorunuz kendinizi fazla yormamak şartıyla Esin'i görmedize izin verdi.

Yüzüme yayılan gülümseme ile yavaşça yataktan kalktım. Sinan'ın yardımı ile hemşirenin getirtiği tekerlekli sandalyeye oturdum.

Esin'in ve ve diğer bebeklerin bulunduğu yeni doğan ünitesine giderken içimdeki heyecan ve korkunun tarifi yoktu.

Heyecanlıydım, çünkü kızımı görecektim. Belkide ona dokunacaktım.

Korkuyordum, çünkü Esin prematüre bir bebekti. Muhtemelen çok küçüktü ve bu benim suçumdu.

Korkuyordum, Esin'in durumu kötü olabilirdi çünkü.

Düşüncelerimle savaşırken Sinan'ın sesi beni kendime getirmişti.

S:Geldik güzelim.

Sinan'ın yardımıyla tekerlekli sandalyeden kalkıp yeni doğan ünitesine girmiştim.

Kalbim yerimden çıkacakmış gibi atarken bir küvezin önünde durmuştuk.

Küvezin içinde kablolara bağlı bir şekilde yatan minik vücudun Esin'e ait olması canımı fazlasıyla yakmıştı.

E:Bebeğim, diye fısıldadım.

Dolu gözlerimi silip küvezdeki delikten elimi sokup Esin'in minik elini tuttu.

E:Anne geldi bebeğim. Seni asla bırakmayacak.

Esin beni hissetmiş olacak ki gözlerini yavaşca açtı. Gülümsemem yüzüme konuşmaya devam ettim.

E:Kızım bak anneyle baba geldi. Seni çok seviyoruz bebeğim.

Esin'in minik dudaklarında bir gülümseme belirirken yarı açık gözlerini tekrar kapattı.

Hemşirenin uyarısı ile elimin içindeki minik eli yavaşça bırakarak yavaşça yeni doğan ünitesinden çıktık.

Tekrar oturduğum tekerlekli sandalye beni yekrar düşüncelere daldırmıştı.

•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•

Düşünceler eşliğinde gelmiştim odaya. Karşımda ki televizyonda ki filmden hiçbir şey anlamıyordum. Kapının çalınma sesinin ardımdan Yaprak ve Ali içeri girdi.

Burnuma dolan portakallı kek kokusu ağzımı sulandırmıştı. Beklentili bir şekilde Yaprak'a baktığımda niyetimi anlamış bir şekilde gülümsedi.

Elindeki karton poşetten çıkardığı portakallı keke saldırmamak için kendimi zor tutuyordum.

Yaprak'ın keki bana vermesinden sonrasıyla pek ilgilendiğim söylenemezdi.

~YAPRAK'TAN~

Y:Ece yavaş ye boğulacaksın.

Ece beni hiç takmadan keki yemeye devam ediyordu.

Y:Lan kime diyorum? Boğulacaksın az yavaş ye. Önünden alan yok ya!

Ece kekle aşk yaşarken en az benim kadar şaşkın olan Ali ve Sinan'ın yanına oturdum.

Y:Sinan ne oldu buna? Portakallı keki sevdiğini bilirdim ama bu derece olduğunu bilmiyordum.

S:Birde ben bilsem. Biraz daha böyle yemeye devam ederse beni kekle aldattığını düşünmeye başlayacağım.

E:Bondo borodoyom forkondosonoz doğol mo?

(Bende buradayım farkındasınız değil mi?)

Y:Ağzındakini bitirde öyle konuş Ece, dedim gözlerimi devirek.

E:Sen bir çirkefleştin mi sanki elticiğim?

Y:Sana kek getirdiğimi göz önünde bulundurarak bunları söylüyorsun değil mi?

E:Ah benim canım eltim. Seni ne kadar sevdiğimi bilirsin değil mi?

Ece'ye "yav he he" bakışlarımı attım.

Y:Ya ne kadar seversin(!) beni.

Ben Ece'ye kötü kötü bakarken o ise bana yavru köpek bakışlarını gönderiyordu. Ortamdaki soğuk havayı içeri giren doktor bozdu.

D:Baya kalabalığız bakıyorum da. Ece Hanım kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

E:Gayet iyi hissediyorum. Bir de Esin iyileşse muhteşem olacağım.

Doktor gülümserken iyi şeyler olduğunu sezmiştim.

D:O zaman muhteşem olduğunuzu kabul ediyorum.

E:Anlamadım, dedi tek kaşını havaya kaldırırken.

D:Esin solunumunu kendi saplayabiliyor. İki güne taburcu olabilir. Siz ise bugün taburcu işlemlerinizi halledip çıkış yapabilirsiniz.

E:Te-teşekkür ederim Doktor Hanım.

Doktor tekrar gülümsedikten sonra odadan çıktı. Arkasında mutluluk ve şaşkınlık dolu bir biz bırakmıştı.

Selamlar ponçikiler.

Dün bölüm atamama nedenimi bilen bilmeyene anlatsın. Üşendim şimdi.

Ayrıca isim, soyisim ve mümkünse fiziksel özelliklerinizi instagramdan bana yazın. İnstagramı olmayanlar buradanda yazabilir. Malum doktorumuza bir isim gerek.

Bu arada anket yapacağım. Mümkünse onada katılın.

Bir de "Kiprik" kitamıma bakarsanız beni çok mutlu edersiniz.

Sizi çok seviyorum...

4N1K 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin