Selam kuşlar🐦
Bölümü yorgun yorgun yazdım. Umarım beğenirsiniz.
O muhteşem satır arası yorumlarınızo bekliyorum. Okurken çok mutlu oluyorum.
Neyse ben daha fazla gevezelik yapıp burayı kirletmeyeyim.
braygunn bu bölümü sana ithaf ediyorum tatlım.
İyi okumalar kuşlar ❤
~YAPRAK'DAN~
Kızlar gideli bir saatten fazla oluyordu. Ali'nin gelmesine ise iki saatten fazla vardı. Ben ise koltukta yatmış tavanı izliyordum.
Çalan kapıyla kaşlarımı çattım. Bu saatte kim olabilirdi ki?
Koltuktan kalkıp kapının deliğinden baktım. Gördüğüm kişiyle hemen kapıyı açıp boynuna atladım.
A:Yaprak yavaş güzelim.
Y:Senin gelmene daha çok vardı, dedim Ali'den ayrılırken.
A:Karımı özlediğimi farkettim ve işlerimi çabucak halledip geldim.
Y:Çok iyi yapmışsın aşkım.
A:Eğer yorgun değilsen sahile gidelim mi?
Hevesle başımı salladım. On-on beş dakika sonra ikimizde hazırdık ve sahile gitmek için arabaya bindik.
Kısa süren araba yolculuğundan sonra sahile gelmiştik. Şansımıza çok az kişi vardı. Hemen kumların üzerinde kendimize bir yer bulduk. Ben başımı Ali'nin göğsüne yasladım. O da beni iyice kendine çekti ve denizi izlemeye başladık.
Y:Deniz çok güzel değil mi?
A:Çok güzel, ama senin kadar değil.
Yüzümde oluşan gülümsemeyi iyice Ali'ye sokuldum. Hava artık kararlar başlamıştı. Bir anda Ali ayağa kalktı. Benim şaşkın bakışlarım arasında elini bana uzattı.
A:Benimle dans eder misin güzel bayan?
Dudaklarımdan kaçan kıkırtıyla Ali'nin elini tutup ayağa kalktım.
Y:Tabi yakışıklı beyefendi..
Ali telefonundan bir şeyler yaptıktan sonra telefonu kumlatın üzerine bıraktı. Yükselen şarkıyla başımı Ali'nin göğsüne yasladım ve dans etmeye başladık.
Bugün yudum yudum içtim seni.
Hatıralardan bir kadeh.
Dilimde hiç eskimeyen bir şarkı gibi.
Söyledim söyledim seni.
Yutkundum. Bu.. Bu bizim şarkımızdı.
Dönüyorum plaklar gibi.
Sarhoş...
Başım hâlâ Ali'nin göğsüne yaslıydı. Ali'nin kalp atışları çok hızlıydı, bu beni istemsizce gülümsetmişti.
Şarkı bittiğinde tekrar kumların üstüne oturduk. Biraz daha denizi seyrettikten sonra ikimizde acıktığımız için bir lokantaya gittik. Lokanta sakin ve şirin bir yerdi.
Sakince yemeğimizi yerken yan masalardan birinde bir kız çığlığı duyduk. Ali'yle o yönetimi baktığımızda bir adamın -adam denilmez ama- kızın saçlarından tutup çektiğini gördük. Herkes film izler gibi ikisini izliyordu.
Ali dayanamamış ikiliye doğru gidip adamın burnuna yumruğunu geçirdi. Adamın burnundan gelen sese bakılırsa muhtemelen burnu kırılmıştı.
İçimden 'oh olsun' dedikten sonra kızın yanına gittim. Kehribar rengi gözleri ağlamaktan kızarmıştı. Karamel rengi saçları, biçimli ve küçük burnu olan kız çok güzeldi.
