44.BÖLÜM

1.5K 67 43
                                    

Lütfen en altı okumadan geçmeyin...

İyi okumalar♡

  Ece normal odaya alınmıştı. Sinan ne kadar "iyiyim" desede anlıyorduk içinde ne yaşadığını tahmin edebiliyorduk.

Doktorlar Esin için iyi demişlerdi ama bir saat önce solunumu kesilmişti. Doktorlar müdale etmişlerdi şimdi ise yoğun bakımdaydı.

Biz odada Ece'nin uyanmasını beklerken Yaprak ve İrem Esin'nin bulunduğu yoğun bakım ünitesine gitmişlerdi. Sinan'da kimin yanında duracağını şaşırmış bir vaziyetteydi. Esin'in yoğun bakımda yaşam mücadelesi vermesi hepimizi fazlasıyla üzsede güçlü durmaya çalışıyorduk.

Sinan'ı teselli etmek zordu. Her ne kadar acısını anladığımızı söylesek de anlayamıyorduk nasıl anlayabilirdik ki? Bir yanda yoğun bakımda hayat mücadelesi veren kızı bir yanda ise doğumda kan kaybettiği için yüzü solgun bir şekilde uyutulan karısı...

Ben Yaprak'ın o durumda olduğunu düşündüğümde bile kendimi boşluğa sürükleniyor gibi hissediyordum.

Durumun içinde sürüklenen Sinan ne yapmalıydı?

Kafamın içindeki düşünceleri bir kenara fırlatıp oturduğum koltuktan kalktım. Kapıdan çıkarken arkamı dönmeden açıklama yaptım.

A:Esin'in yanına gidiyorum...

•°•°•°•°•°•°•°•

Yoğun bakım ünitesinin önüne geldiğimde Esin'in kaldığı odanın camından Esin'i izleyen ikiliyi gördüm. Bir şeyler konuşuyorlardı.

Omzuma koyulan el ile elin sahibine döndüm. Oğuz ciddi bir yüz ifadesiyle bana bakıyordu. Onu böyle ciddi görmek şaşırtıyordu.

O:Neden kızların yanına gitmedin?

A:Baksana bir şeyler konuşuyorlar. Bölmek istemedim,dedim fısıltı şeklinde çıkan sesimle.

Oğuz bir şey demeyerek kafasını salladı. Kızlara biraz daha yaklaştığımızda söyledikleri şeyler net bir şekilde duyuluyordu.

Y:Baksana Esin'e. Minicik bedeni ile orada savaşıyor. Ya Ece? Ne diyeceğiz uyanında ona? Kızın yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyor mu?

İ:Haklısın.

Y:Bende istiyorum çocuğum olsun. Ama nasıl alırım minik bir bedenin sorumluluğunu?

İ:Bende korkuyorum Yaprak. Hala pizza yiyen çocuk gibi birinden başka bir çocuğun sorumluluğunu alması beklenebilir ki?

Şaşkın bakışlarımı Oğuz'a çevirdiğimde onunda aynı şekilde bana baktığını gördüm.

O-A:Çocuk istememesinin sebebi buymuş,dedik aynı anda fısıltı şeklinde çıkan sesimizle.

Yavaşça yanlarına yaklaştığımızda hissetmiş gibi bize doğru döndüler. Bakışlarında ki endişeyi görmemek mümkün değildi.

Y:S-siz ne zaman geldiniz?

A:Şimdi geldik de bir sorun mu var? İkinizde bembeyaz olmuşsunuz.

İ:Yok bir şey. Siz bir anda gelince.

Oğuz'la anlaşmış gibi başımızı salladık. Oğuz'un telofonu çalınca hızlıca açıp kulağına götürdü.

O:Alo. Hee? Tamam o zaman babuş.

Telefonu cebine koyduktan sonra derin bir şekilde ofladı. Soru dolu bakışlarımızı farketmiş olacak ki bize açıklama yapmaya başladı.

O:Ece uyanmış. Uyanmış uyanmasına ama Esin'in yoğun bakımda olduğunu duyunca kriz geçirmiş.

Y:Ne demek kriz geçirmiş?

A:Bebeğim bırakta anlatsın.

Yaprak bana kötü kötü bakarken Oğuz anlatmaya devam etti.

O:Sakinleştirici vermişler. Şimdi de uyuyormuş. Birde Emre ve Rüya buraya gelecekler. Bizde yukarı çıkalım.

Herkes Oğuz'u onaylayınca vakit kaybetmeden üst kata çıktık.

~YAPRAK'DAN~

Bir yandan Sinan'ın perişan hali, bir yandansa Ece'nin soluk yüzü hepimizin moralini bozuyordu. Esin'le ilgili bir gelişme olmaması ise cabasıydı.

Doktorlar Ece'nin tekrar sinir krizi geçirebileceğini söylemişti. Hepimiz elimiz kolumuz bağlı oturmaktan şikayetçiydik ama yapacak bir şey yoktu.

Ortamdaki sessizliğin bozulmasına yol açan telefon sesi ile irkilmiştim. Hala çalmakta olan telefonu Sinan açtı. Telefondaki kişi kimdi ve ne dedi bilmiyorum ama Sinan'ın yüz ifadesi harika bir şey olduğunu yeterince anlatıyordu.

Telefonu kapattıktan sonra sevinçle bağırdı.

S:Esin'in durumu iyiye gidiyormuş. Hatta biraz sonra yoğun bakımdan çıkaracaklarmış.

O anki sevinçle Ali'nin boynuna sarılmıştın. Duyduğum hıçkırık sesi ile Ali'den ayrılırken hepimiz hıçkırığın geldiği yöne bakmıştık.

Ece gülümsemesi eşliğinde yanağından aşağı doğru süzülen gözyaşlarını siliyordu. Sinan'ın Ece'ye sarılmasıyla Ece gözyaşlarına inat gülümsemeye devam ediyordu...
 
                           

Herkese merhaba. Bölüm fazla geç geldi biliyorum. Nedeni ise telefonumun bende olmaması.

Aslında uzun süredir kitaba ara vermek istiyordum. Yazamadığım bu süreci ara olarak kabul edin lütfen.

Lütfen bölüm hakkında düşüncelerinizi de belirtin. Bir saat içinde yazdığım bir bölüm çünkü.

Ayrıca bundan sonra kitapla ilgili -isimler gibi- kararlar, duyuruları instagramdan halledeceğim. İnstagramı olmayan kişiler için üzgünüm ama artık kitap üzerinden duyuru yapmak istemiyorum.

Ve instagram hesabıma gelenler burdan geldiklerini belirtsinler lütfen.

İnstagram hesabım: @sessizcehennem61

Seviyorum sizi♡




4N1K 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin