Satır arası yorum yapmazsanız bir daha ki bölüm ölür...
İyi okumalar...
~SİNAN'DAN~
Gece yarısına iki saat kala eve gelmiştik. Ece yürümekte zorluk çektiği için onu kucağıma alarak yatak odasına getirdim.
Ben duş alıp üstümü giyinmiştim. Ece ise çoktan uykuya dalmıştı. Hamileliği yüzünden çok fazla uyuyordu. Aldığı kilolar ise onu hiç değiştirmemişti.
Yine aynı güzel karım...
Ece'nin üzerini örtüm bende yanına yattım.
~ECE'DEN~
Karnıma giren sancı ile gözlerimi araladım. Uykulu bir şekilde komidinin üstündeki dijital saate baktığımda saatin 06.47 olduğunu gördüm.
"Yalancı sancılar" diyerek kendimi rahatlatmaya çalışsamda sancım hafiflememiş aksine daha da şiddetlenmişti.
Kendimi tutamayıp ağzımdan bir çığlık kaçırdığımda Sinan aniden doğruldu. Uyku ve endişe karışık bir sesle konuştu.
S:Ece ne oluyor?
E:S-sinan galiba Esin geliyor.
Gözlerimden yaşlar boşalırken çektiğim acı umrumda bile değildi. Esin erken geliyordu. Hemde çok erken. Sinan'ın da paniği gözünden okunuyordu.
S:Ece söyle gelmesin. Hem daha doğuma 2 ay kadar var.
E:Evet ama erken geliyor. Hadi çabuk hastaneye gidelim.
Sinan saniyeler içerisinde üstünü değiştirip cüzdanını ve araba anahtarını aldı. Ardından beni kucağına alarak arabaya bindirdi.
Tekrar eve gidip doğum çantasını -galiba adı bu- alarak arabaya geri geldi.
Hastane yolundayken Sinan Emre'yi arayıp haber verdi ve diğerlerine de haber vermesini söyledi.
~ALİ'DEN~
Duyduğum telefon sesi gözlerimi açmam için ısrar etsede uyku daha ağır basıyordu.
Telefon sesimin kesilmesi ile rahat bir uykuya geri dönmeyi planlıyordum ki Yaprak'ın sesini duymamla gözlerimi yavaşça araladım.
Y:Tamam Emre biz geliyoruz.
Ben yatakta doğrulmuş Yaprak'a soru işaretli gözlerle bakıyordum. Derin bir nefes verip açıklamaya başladım.
Y:Esin erken gelmeye karar vermiş. Hadi hazırlanalım da hastaneye gidelim.
Yaprak'ı başımla onaylayıp hemen duşa girdim. Acelemiz olduğu için beş dakikada duştan çıktım.
Yaprak bana ve kendine kıyafet çıkarmıştı. Kendi kıyafetlerini alarak banyoya girdi. Yaklaşık on dakika sonra hazır bir şekilde banyodan çıktı.
•°•°•°•°•°•°•°•°•
Yirmi dakika sonra dğumhanenin önündeydik. Biz Sinan'ı sakinleştirmeye çalışıyorduk.
Kolidorun başında elinde kahve kupası ile beliren Kumsal'ı görmek hepimizi hayli şaşırtmış.
Kumsal'da şaşkınlıkla bize baktı. Ardından yanımıza geldi.
K:Neler oluyor?
M:Ece doğum yapıyor. Esin gelmeye karar vermiş. Asıl senin burada ne işin var? Birine bir şey mi oldu?
K:Ben bu hastanede çalışıyorum da Ece 7,5 aylık hamile değil mi?
İ:Öyle. Erken doğum...
Hepimiz üzgünce birbirimizi bakarken Sinan Kumsal'ın yanına gelmişti.
S:Kumsal sen doktorsun. İçeri girmene izim verirler.
Kumsal Sinan'ı anlamış olacak ki başını yukarı aşağı sallayıp gitti.
Yaklaşık beş on dakika sonra ameliyata hazır bir şekilde geri döndü. Doğumhaneye girdiğinde azından Ece ve Esin'in durumunu öğreneceğimiz için biraz rahatlamıştık.
•°•°•°•°•°•°•°•
Dakikalar ölüm gibi geçerken Kumsal'ın hâlâ doğumhanede olması bizi boşluğa sürüklüyordu.
Doğumhaneden iki kere kan lazım olduğu için çıkıp tekrar doğumhaneye giren hemşire dışında kimse çıkmamıştı.
Açılan doğumhane kapısı ile bütün gözler oraya dönerken elbette beyaz ameliyat eldiveni kandan kırmızıya dönmüş bir Kumsal beklemiyorduk.
Kumsal meraklı ve korku dolu bakışlarımızı fark etmiş olacak ki kanlı eldivenlerini çıkarırken bize açıklama yapmaya başladı.
K:Ece'nin çok kanaması vardı. Durdurduk ama ilk 24 saat önemli olduğu için yoğum bakıma alacağız. Esin'i de erken doğduğu için küveze koydular.
S:Teşekkür ederim.
Kumsal gülümsedi ve ardından işi olduğunu söyleyip gitti.
~SİNAN'DAN~
Doğumhanenin önünde beklemekle geçen dakikalar bana adeta kalp krizi geçirtmişti.
Özellikle Ece'nin hastaneye gelirken kurduğu cümleler bana resmen ölümü yaşatmıştı.
"Eğer ikimizin arasında bir seçim yapman gerekirse Esin'i seç. O daha çok küçük. Ölmeyi hak etmiyor."
Bu cümleleri düşündükçe içimdeki fırtına tekrar canlanıyor ve beni savuruyordu.
SELAM...
HAİN ÖĞRETMENLER ŞİMDİDEN BİZİ ÖLDÜRMEYE BAŞLADILAR. HALİ İLE YAZMAK ZOR OLUYOR.
MİNİK TEKELİOĞLU YERİNE MİNİK YORULMAZ GELDİ...
BU ARADA DÜN "KİTABIMA BAKABİLİR MİSİNİZ" DİYE BİR YORUMLA KARŞILAŞTIM.
NORMALDE BU TÜR MESAJ SAHİPLERİNİ UYARSAM KİMSE TAKMIYOR AMA BU SEFER Kİ YORUMUN SAHİBİ ÖZÜR DİLEDİ.
İNSANLIK BUNU GEREKTİRİR İŞTE.
kejjaap ADLI KULLANICININ KİTABINA BAKMANIZI RİCA EDİYORUM.
SİZİ SEVİYORUM MİLLET...