52.BÖLÜM

1.2K 66 77
                                    


Bir sürü satır arası yorum bekliyorum. Beni kırmazsınız herhalde..

Neyse iyi okumalar❤

   Yaprak her zaman ki gibi ısrarlarıma dayanamayıp hastaneye girmeyi kabul etmişti. Doktor bir sürü tahlil istemişti. Tahlil sonuçları geç çıkacağı için beklemeyip eve gelmiştik.

Yaprak her şeyi strese bağlıyordu. Haklıydı belki ama yinede başka bir sebebi de olabilirdi.

Hazır olan çorbayı kaseye koyduktan sonra her zamanki gibi tavanı izlemekle meşgul olan Yaprak'ımın yanına gittim.

Yanına geldiğimi hissetmiş olacakki gözlerini bana çevirdi.

Y:Ali, canım istemiyor, dedi kısık sesiyle.

A:Biraz olsun yemeyi dene bi'tanem, lütfen...

Kafasını olumlu anlamda sallayıp yattığı koltuktan doğruldu. Çorbayı üflediken sonra yavaşça yedirmeye başladım.

Kase yarılandığında doyduğunu söylemişti. Bir şey söylemeden kaseyi mutfağa bırakıp tekrar yanına gittim.

Bu sefer cenin pozisyonda yatmıştı. Kolları ile karnını sarmış, öylece duvarı izliyordu. Onu böyle yıkılmış görmek, beni mahvediyordu.

Yavaşça yanına doğru uzandım. Koltuk fazla küçük olmadığı için ikimizde sığmıştık. Kollarımı beline doladım, artık karnında ikimizin elleri vardı.

Y:Sanki hâlâ oradaymış gibi hissediyorum, dedi kısık sesiyle.

Kollarımla karnını iyice sardım. Ne diyebilirdim ki? Asla geri gelmeyeceğini bile bile ne söyleyebilirdin ki?

Y:Neden bırakıp gitti bizi Ali? Neden koruyamadım onu? Neden izin verdim gitmesine?

Sonlara doğru tuttuğu gözyaşları yanaklarından süzülmeye başladı. Hıçkırarak ağlıyordu, bense hiçbir şey yapamıyordum.

Hiçbir şey...

Yaprak'ı kendime çevirdiğimde ağlamaktan kızarmış gözleri kalbimi yakmıştı ateş misali. O yangından geriye küller bile kalmamıştı.

Gözyaşlarının aktığı yerlere küçük öpücükler bıraktım. Saçlarını okşarken hıçkırıkları derin iç çekişlerine dönmüştü.

Y:Geçecek değil mi Ali?

A:Geçecek bi'tanem, geçecek.

Yaprak iyice bana sokulurken bende kollarımı sıkıcı ona doladım.

A:Seni seviyorum meleğim.

Y:Seni seviyorum, gamzelim...

•°•°•°•°•°•°•°•°•

Duyduğum telefın melodisiyle gözlerimi aralayıp etrafa baktım. Bana sokulmuş uyuyan meleğimi görünce, uyanmaması için telefonu açtım.

R:Alo, Ali.

A:Rana, bir sorun mu var?

R:Bir sorun yok ama hemen hastaneye gelmeniz gerek.

Rana, benim bir şey söylememe fırsat vermeden direk telefonu kapatmıştı. Yaprak'ı uyandırmak için saçlarıyla oynamaya başladım. Bir süre sonra ise amacıma ulaşmıştık.

İkimizde hızlıca hazırlanıp hastaneye gitmek için arabaya bindik. İkimizde yok boyunca hiç konuşmamıştık.

Hastaneye gelince direk Rana'nın odasına gittik. Her zamanki gülümsemesiylekarşıladı bizi.

4N1K 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin