3. BÖLÜM: TESLİM OLMAK

352 102 448
                                    

Nasılsınız benim güzel okurlarım? Vallaha ben bomba gibiyim. Bölüme de bomba gibi girelim istedim. Enerjiniz dolu, hayatınız güzel olsun kuzucuklar. İyi okumalar^^

Gözlerimi yine alarmımın sinir bozucu sesiyle açtım. Kimse duymasın diye de hemen kapattım. Üzerimi değiştirdikten sonra ses çıkarmamaya gayret ederek aşağı indim. Kapıya yöneldiğim sırada arkamdan gelen sesle olduğum yerde kaldım.

"Nereye kızım?" Seslenen Zuzu'ydu. Arkama döndüm ve cevap verdim,

"Biraz hava alacağım."

"Bu saatte?" Anlam veremez şekilde baktı bana.

"Bir mahsuru mu var?" Kararlı bakışlarımı Zuzu'ya diktim.

"Saat çok erken. Hem yollar da tenha. Bir şey olur. Bizim oğlanlardan biriyle git kızım."

Derin bir nefes aldım. Cümlesine karşılık bir adım attım,

"Yolda, sokakta, caddede ya da herhangi bir yerde yürümek için bir erkeğe ihtiyacım yok! Sadece benim değil hiçbir kadının yok! Şunu anlayın artık!" dedikten sonra kapıya yöneldim. Dışarı çıkınca da sertçe kapattım kapıyı. İnsanların kadınları küçük görmesine dayanamıyordum.


***

Yarı aydınlanan hava ile birlikte yol boyunca uzayıp giden sokak lambaları ortama çok hoş bir manzara çıkartmıştı. Egzoz dumanları daha uğramadığı için hava temizdi. Ciğerlerimin izin verdiği kadarıyla içime çekmeye çalıştım bu güzel havayı. Öksürmeye başlamamla yarım kalsa da yürümeye devam ettim.

Yürüdüm...

Ayaklarım ağrıyana kadar...

Nefesimin yettiği kadar...

Kalbimin izin verdiği kadar...

Sonunda tükenen gücümle kaldırıma oturup dinlenmeye karar verdim. Mezarlık buradan gözüküyordu. Ama hala çok yolum vardı. Olsun. Sonunda annem vardı. Onu görecektim.

Ayağa kalkmaya yeltendiğim sırada sessiz olan yolda uzaktan bir araba sesi gelmeye başladı. Umursamadan devam ettim yürümeye. Ta ki araba yanımda durana kadar. Kaşlarımı çatıp arabanın içerisine baktım. İçinde otuz beş - kırk yaşlarında olduğunu tahmin ettiğim bir adam duruyordu. Görmezden gelerek yürümeye devam ettim. O da benim yanımdan gelmeye devam etti.
Sadece bana bakıyordu. Bunu hissedebiliyordum. En sonunda dayanamadım,

"Hayırdır AMCA?" dedim. Adam sırıtarak arabadan indi. Ben de ellerimi göğsümde birleştirip alaycı bir tavırla onu izledim. Aramızda bir adım kalıncaya kadar yürümeye devam etti,

"Hadi ama. Amca olacak kadar yaşlı mıyım sence?" Gülerek cevap verdim,

"Haklısın, dede demeliydim." Gözlerini devirdi ve geriye çekilip tepeden tırnağa süzdü beni yavaş yavaş,

"Zor olmaya çalışan aptal bir kızsın farkında mısın?" kahkaha atmamak için zor tutuyordum kendimi. Kollarımı çözüp devam ettim,

"Şaşırmadım." dedim.

"Neye?" diye cevap verdi.

"O olmayan beyninle beni çözebileceğini sanmana." Yine o alaycı bakış ve gülümsememi takındım ve yürümeye devam ettim. Cümleme kızmış olacak ki arkamdan geldi ve kolumu tutmaya çalıştı. Aynı zamanda da,

PUSUDAKİ TENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin