Tuna özür diledi ve kalktı masadan. Üstünü kuruladıktan sonra muutfağa geçti. Bende gittim arkasından:
"Parmağında yüzüğü yoktu. Yüzüksüz nişanlı mı olur?"
Diyerek söyleniyordu.Ceylinde gelmişti mutfağa. Tuna:
"Ceylin, Enes Erna'nın nişanlısı mı?"Diye sorduğunda Ceylin kahkahalara boğuldu. O sırada Erna da geldi. Bu gerçekten kötü olmuştu. Tuna Erna'ya yönelerek sordu:
"Enes kim delirtmeyin beni."
Biraz da Erna'nın üstüne gider gibi olmuştu.Tam o sırada Ceylinin annesi geldi. Aah gerçekten ne gerilim sahnesiydi ama.
"Ne diye konuşuyorsunuz çocuklar? Gidin boş tabakları getirin. Tatlıları servis edeceğim."
Herkes dağılmıştı. İyi en azından bir süre daha Tuna'yı Erna'dan uzak tutabilirdim. Tuna ve Ceylin içeri gidince bu söylediğimi Erna'ya açıklamam gerektiğini düşündüm.
"Erna."
İlk defa adıyla seslenmiştim sanırım. Baya değişik bir histi.Gözlerini kaldırıp bana baktı. Ela ol- Kalbe bir şey olunca ne deniyordu ona ya?
"Ben Tuna seni çok rahatsız etmesin diye Enes'in nişanlın olduğunu söyledim. Bilmenin iyi olacağını düşündüm."
Önce şaşırdı sonra:
"Tamam. Söylediğin iyi oldu."Dedi ve ayrıldı mutfaktan. Babamların olduğu odaya gittim. Tuna'nın Enes'e olan bakışları efsaneydi. Her şeyi bırakıp bunu izleyebilirdim.
********
Erna'dan:
Sabah geç kalkmıştım. Dün yeterince yorucu bir gündü. Tuna olayı zaten...
Annemler çoktan kahvaltılarını yapmaya başlamıştı.
"Beni niye beklemediniz ya?!"
Dedim sitem ederek. Annem:
"Sen baya derin uyuyordun uyandırmayalım dedik. Nasıl olsa haftasonu."Homurdanarak masaya oturdum.
Enes birden dünden konuşmaya başladı:"Dün orada Tuna diye bir çocuk vardı. Niye anlamadım dik dik bakıp durdu. Ayıp olmasa hayırdır diye soracaktım."
Hiç cevap vermedim. Enesin bana karşı tuhaf bakışları vardı. Annemle babamda:
"İlk defa görüştünüz ya ondandır" gibi şeyler söylediler.Kahvaltımı bitirip odama geçtim. Biraz dağınıklığı toparladım. Ceylin'in aramasıyla oturdum yatağıma.
"Alo?"
"Alo. Ernoşum nasılsın?"
"İyi diyelim iyi olsun. Seni sormalı asıl?"
"Ya bende iyiyim. Dün için tekrar çok özür dilerim. Tuna ne diye geldi mutfakta yaygara çıkardı anlamadım."
"Berke ona Enes'in nişanlım olduğunu söylemiş de ondan."
"NE?! sen nerden öğrendin?"
"Berke söyledi bana da."
"Aa ilk defa konuşmuşsunuz Berke'yle!"
Buna niye bu kadar bağırmıştı?
"Ya ne bağırıyorsun acaba? Gerek olmadıkça konuşmuyorum sadece o kadar."
" Ay ne biliyim. Dur kapı çaldı ben şimdilik kapatıyorum. Mesajlaşırız. Öptüüm.""Bendee."
Çok ders birikmişti. Vizede sıkışmamak için biraz olsun çalışsam olurdu. Ayağa kalktım ve kitaplığımda ders kitabımı aldım.
Enes de odama geldi."Hayırdır. Gene ne isteyeceksin abicik."
"Ya sende. Ben öyle biri miyim Erna?"
Gözlerimi devirirken ortamdaki tuhaflık beni germeye başlamıştı. Enes yatağıma oturmuş benim bir şey dememi bekliyordu sanki. Sandalyeye oturup kitabımı açtım. Bir yandan da bu tuhaflığın nedenini acayip merak ediyorum. Enes konuşmaya başlamıştı işte:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arkadaş (islami)
Spiritüelبِسْــــــــــــــــــــــمِ ﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم "Bana bir şans verir misin?" :"Ne için?" "Hayat arkadaşın olmam için..." bircocukgulusu