tg.8

13.7K 1.4K 417
                                    

Kaşlarını çattı küçük olan. 'Lan kelimesinden daha kötü...' ne demekti bu?

Fazla düşünmedi. Bir şeyler üzerine derince düşünüp sonuca varacak kadar zeki biri de değildi zaten.

"Yoongi. Çok karmaşık konuşuyorsun. Anlayamıyorum..."

Ağrımaya başlayan başını tuttu yeşil saçlı çocuk. Zaten düzgün yemek yemediği için olduğundan da zayıf düşmüştü. Ara ara gözleri kararmaya devam ediyordu.

Yan taraftan gelen kapı sesine dikkat kesildi Yoongi. Kalın sesli birisinin sözlerini işitti.

"Taehyung. Üzgünüm sana bilgi vereceğimi söylemiştim fakat işlerimden fırsat bulamadım."

Taehyung gülümseyerek ayağa kalktı.

"Önemli değil Namjoon. O iyi."

Kafasıyla küçüğünü onayladı doktor. Geçen gördüğü güne göre daha iyi ve mutlu görünüyordu. Bunun Yoongi ile alakası olduğunu sezinleyebilecek kadar akıllıydı Namjoon.

Taehyung'un yanına ilerleyip yatağına otururken gamzelerini belli edecek bir gülümseme sundu küçüğüne.

"Sana bir sürprizim var."

Kaşlarını kaldırdı çocuk. Sürpriz?

Doktorun birkaç öksürüğü ile odaya giren beden Taehyung'un gözbebeklerine kadar titremesine yetmişti.

"A-anne?"

Sonrası çok hızlı gelişti. Yerinden fırlayıp annesinin boynuna atlayan çocuk, ve gözyaşlarına eşlik eden hıçkırıklar...

Namjoon sessizce yerinden kalkıp "Ben sizi yalnız bırakayım." dedi kısaca ve odadan çıktı.

"Anne, n-neden gelmedin o k-kadar gün. Çok g-gün oldu. Ç-çok gündür sen y-yoktun yanımda."

Yalnızca bir haftada çöken kadın, kızarık gözlerini kaybolana dek kısarak en içten gülümsemesini bahşetti oğluna.

"Oğlum!"

Açıklama yapmadı. Baba sıfatına yakışmayacak o herifin kendisine hastaneye gelmemesi için neler yaptığını anlatmadı Taehyung'a . Sadece kalpten gelen dürtüyle 'oğlum' diye haykırıp sarılmaya devam etti. Yetmez miydi zaten bu ikisine de?

Güç bela ayrıldıklarında Taehyung kendinden önce annesinin gözyaşlarını silerken konuştu.

"Alacaksın beni buradan değil mi? Çıkaracaksın."

Yüzü düştü kadının. Aklına doktorun söyledikleri geldi. 'Bayan Kim. Taehyung ile daha anlaşılır bir şekilde konuşmasam da bariz bir hastalığı var. Bu gayet ortada ki eminim siz de farkındasınız. Travmaya dayalı olduğunu düşündüğüm hastalığı bir ana takılı kaldığı için, ya da çevreye karşı beyninin oluşturduğu kalkan yüzünden kaynaklanıyor olabilir. Ne kadar üzücü olsa da ben bir doktorum ve bunları size söylemek zorundayım. İşim gereği bunu yapmalıyım. İzin verin, onu iyileştireyim. Emin olun çekeceğiniz özleme değecek.'

Derince iç çekti kadın. Bu oğlunu çok üzecekti, farkındaydı. Fakat babası tarafından ağır sözler işitmek daha da üzüyordu Taehyung'u. Mutluluk istiyorsa, biraz mutsuzluğa katlanmalıydı.

"Taehyung. Sen, bir süreliğine Namjoon hyunguna emanetsin. Burada seninle çokça sohbet edecek ve sana yardım edecek."

Omuzları düşen çocuk annesinden tekrar ayrı kalma düşüncesiyle gözlerini de doldurmuştu.

"Almayacak mısın beni buradan?"

"Üzgünüm..."

Annesinin sözü ince bir sesin koridorda yankılanmasıyla kesildi. "YARDIM EDİN, KAÇTI!"

Taehyung ile annesi hemen kapının önüne ilerlediklerinde kaç tane olduklarını sayamadıkları takım elbiseli adamın yan odaya doluştuklarını gördüler.

Kadın kaşlarını çattı. Oğlunu böyle bir yerde nasıl bırakırdı? Burası evden de tehlikeli değil miydi? Ne yapmalı, ne karar vermeliydi?

Oğlunun titreyen sesiyle düşüncelerine son verdi kadın ve Taehyung'un sesine dikkat kesildi.

"A-anne! Anne Yoongi yok!"

__________

:))))))))))))))

stupid // taegi✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin