tg.18

12.6K 1.5K 448
                                    

İkisi arasında geçen yoğun bakışmada yenilen Taehyung olup gözlerini kaçırdı Yoongi'den. İçinden Namjoon'a seslendi. 'Kalbime çok garip şeyler olmaya başladı hyung. Ölecek miyim?'

Parıldayan bakışlar yeşil saçlı çocuk dışındaki her yeri turluyordu, ta ki yeşil saçlının yorgun sesi kulaklarını doldurana kadar.

"Sana bir şey oldu sandım. Bağırdım duvarın ardına doğru, yumrukladım duvarı. Sesim sana ulaşsın diye çok uğraştım. Ama sen... Cevap vermeyince..."

Bakış kaçırma sırası Yoongi'deydi. Taehyung büyüğünün ellerine çevirdi bakışlarını. 'Yumrukladım duvarları.' Geçen sefer gördüğü eller farklıydı şu an. Eklemlerinde hâlâ ışıldayıp gözleri rahatsız eden kanlar duruyordu. İçi acıdı küçük olanın. İçeride bir şeylerin yumulup boğazına doğru geldiğini, ciğerlerini yaktığını hissetti. Eş zamanlı olarak yaşlar doldurdu gözlerini.

Tek adımla büyüğünün yanına ulaştı Taehyung. Yoongi öylece duruyordu. Eline dolanan elle irkildi. Büyütmüş olduğu gözleri ona göre iğrenç, çirkin olan ellerine dolanan elin sahibinin yaşlardan dolayı daha da parıldayan gözlerine ulaştı.

Taehyung ise bakmıyordu Yoongi'ye. Yaralı ellere dünyadaki en değerli şeymiş gibi bakıyordu. Yaralı eli biraz daha yüzüne yaklaştırdı ve diğer elini eklemlerin üzerindeki kan dolu yaralarda gezdirmek üzere kaldırdı. Değdirmedi... Canı acır diye korktu küçük olan. Yaralara temas etmeden havadan okşadı büyüğünün elini. Temaz olmamasına rağmen, dokunuşları hem elinde, hem de kalbinde hissetti Yoongi. Ve şiddetle titredi. Küçüğü, kiraz rengi dudaklarının arasından usulca üflüyordu eline.

Taehyung kafasını kaldırıp onu izleyen bakışlara çevirdi gözlerini. "Canın çok acıyor mu?"

Yoongi elini Taehyung'tan çekip yanına indirdi ve kafasını olumsuzca salladı.

Taehyung'un kaşları havalanmıştı. "Ama acır ki. Ben bir keresinde parkta düşmüştüm. Böyle ellerim çok acımıştı, çok çok ağlamıştım. Ama anneme söylememiştim acıdığını üzülmesin diye. Saklamıştım canımın çok çok yandığını. Noldu biliyor musun? Sakladığım için daha çok yandı canım. Çünkü yaramı iyileştirecek annemden başka birisi yoktu. Sen sakın saklama tamam mı. Canın yanarsa söyle."

Yoongi arkasını dönüp duvar kenarına çöktü, aynı Taehyung ile konuşurken yaptığı gibi sırtını ve başını duvara dayayıp gözlerini kapattı.

"Canım yandığında söyleyebileceğim kimsem olsaydı, saklamayı öğrenemezdim. Canım yandığında bunu birine söylediğimde, canımı daha da çok yakıyorlardı. Ben de sakladım."

Taehyung Yoongi'nin yaptığı gibi yere oturdu fakat gözlerini kapatmak yerine yeşil saçlının titreşen kirpiklerini izlemeyi tercih etti.

"Bana söyle."

Gözlerini aralayıp anlamadığını belirtircesine küçüğüne baktı yeşil saçlı olan.

"Canın yandığında bana söyle. Ben canının daha çok yanmasına izin vermem. Bir keresinde annemi kedilerin saldırısından kurtarmıştım. Böyle -kollarını yapabildiği kadar büyükçe açıp arasındaki mesafeyi gösterdi- kocaman kocaman kediler anneme doğru geliyordu ve ben tüm kedileri annemden uzaklaştırmayı başardım. Annemi kedilerden koruduğum gibi seni de korurum ben. Böylelikle canın hiç acımaaaaz."

Yoongi başını yana yatırmış gülümseyerek ona bakan Taehyung'dan ayırdı gözlerini. Yüzündeki hafif tebessümü engellemeye çalışmadan kendisinin bile duyamayacağı şekilde mırıldandı. "Ah... Çok sevimli."

__________

Lütfen beğenmiş olun :/:

stupid // taegi✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin