Yoongi elinde sıkıca tuttuğu anahtarı deliğine yerleştirip kapıyı açtı. Uzun bir yürüyüşten sonra Bayan Jiyeon'dan aldıkları adrese gelebilmişlerdi.
Kapıyı açar açmaz uzunca bir koridor karşılamıştı onları. Sağ tarafta genişçe bir salon, sol tarafta ise oturma odası ile birleşik mutfak vardı. Salon girişinin yanında büyük bir tuvalet bulunuyordu. Koridorun sonunda aşağıya inen ve yukarıya çıkan merdiven basamakları duruyordu. Üst katta 2 adet yatak odası, 1 oturma odası, her odada ve koridorda 1 tane olmak üzere tuvaletler vardı. Alt kat ise bomboş büyük bir alanın tam ortasında duran koltuk takımından ibretti. Bodrum katın kullanılmadığı her halinden belliydi. Evin geneli ise hiçbir masraftan kaçınılmayarak özenle döşenmişti.
Taehyung heyecanını oldukça sesine yansıtarak konuştu. ''Bu ev çok güzel!''
''Evimiz Tae... Bizim evimiz çok güzel.''
Taehyung'un yanakları yavaş yavaş kırmızının açık bir tonunun rengini alırken Yoongi önünde bulunan 2 adet kapıyı işaret edip konuşmaya devam etti. ''Bu yatak odalarından birini misafir odası yapalım.''
Taehyung anlam veremedi büyüğünün bu dediğine. ''E ama o zaman sen nerede yatacaksın?''
''Diğer odada.''
''Ben nerede yatacağım?''
''Benim yatacak olduğum odada. Biz artık evliyiz Tae. Evli çiftler aynı odada, hatta ve hatta aynı yatakta yatarlar. Annen ve babanı hiç görmedin mi?''
Taehyung utançla kafasını kaşıdı. ''Aklımdan çıkmış. Şey... Evli olduğumuz.''
Yoongi hafifçe gülümseyerek küçüğünün saçlarını karıştırdı. Ona evlilik konusunda zaman vermesi gerekiyordu, alışması için.
''Aç olmalısın. Yemek yapmayı bilmiyorum, dışarıdan bir şeyler söyleyeceğim. Ne istersin?''
"Pizza alır mısın bana?"
Yoongi küçüğünün bu tatlı sorusu karşısında koşup yanaklarını sıkma isteğini bastırdı ve onu yanıtladı. "Tabii ki alırım."
Bir yarım saat sonra gelen pizzalarla birlikte karınlarını doyurunca Taehyung "Sıkıldım." diyerek mızmızlanmaya başlamıştı. 'Tam bir bebek.' diye düşündü Yoongi.
Fazla oyalanmadan dışarı çıktıklarında, evin hemen birkaç sokak aşağısında bulunan sahile inmeye karar verdiler. Yolun kenarında öylece yürürlerken Yoongi kolunun dürtüldüğünü hissetti. Taehyung parmağı ile bir pamuk şekerciyi işaret ediyor, "Lütfen alalım." diyordu. Tabii Yoongi buna da hayır diyemedi.
Pamuk şekeri aldıktan sonra paketi açmak için her şeyini ortaya koyan, fakat bir türlü açmayı beceremeyen Taehyung'u izlerken tanıdık bir ses duydu Yoongi.
"Hey Min Yoongi! Hayatım bu sen misin?"
Yoongi sesin geldiği yöne döndüğünde gördüğü kadınla gerilmesine engel olamamıştı.
Karşısındaki kadın Kim Ji Soo'ydu. Yoongi'nin hastaneden kaçtığı sırada gittiği gece kulübünde tanıştığı birisiydi. Yoongi'yi asıl geren şey, onunla yatmış olmasıydı.
"A-aa Ji Soo. Ne güzel tesadüf..."
Kadın abartılı bir kahkaha atıp Yoongi'ye gereğinden fazlaca yakınlaştı. Konuşmaya başladığında bir eliyle de yeşil saçlının göğsüne dokunup duruyordu.
"Bebeğim o geceden sonra seni o kadar çok aradım ki. Neden mekâna bir daha uğramadın? Seni memnun ettiğimden adım kadar emindim oysa ki..."
Taehyung çatık kaşlarla önünde kocasıyla flört eden kadına bakıyordu. Gündüz vakti bu kadar ağır makyaj yapan birini daha önce görmediğine yemin bile edebilirdi. Hele üzerine giydiği elbise iç çamaşırını gösterirken Taehyung gibi gece hayatı hakkına hiçbir bilgiye sahip olmayan birisi bile bu kadının namus bakımından pek mükemmel olmadığını rahatlıkla anlayabilirdi.
Yoongi Taehyung'un elimde yemeyi unuttuğu pamuk şekeri ile kaşlarını çatıp Ji Soo'ya baktığını görünce, Ji Soo'dan olabildiğince uzaklaşıp küçüğünün yanına yaklaştı. "Bu arada bu da Taehyung."
Ji Soo Taehyung'u tepeden tırnağa süzüp dişlerini göstererek güldü. "Arkadaşının yemek zevki baya iyiymiş."
Taehyung sinirle elindeki şekeri yere atıp kollarını önünde kavuşturdu. "O benim arkadaşım değil bir kere. Evliyiz biz sen bilmiyorsun!"
İnatçı bir çocuktan farksızdı Taehyung. Şu an tek düşündüğü kocasını bu kadından olabildiğince uzak tutmaktı.
"Şekerim pamuk şeker kafa yaptı herhalde. Böyle bir şey mümkün değil."
Yoongi araya girmesi gerektiğini hissetti. Şayet konuşmazsa Taehyung kadının üzerine atlayıp takma kirpiklerini tek tek yolacak gibi gözüküyordu.
"Evet Ji Soo. Bazı durumlar gereği evlendik. Uzun hikâye."
Ji Soo saatini hızlıca kontrol edip saçlarını savurdu. Yoongi'nin evli olması umrunda değildi, daha önce birçok evli adamla da ilişkiye girmişti. Erkek - erkek evlilik konusuna da hiç girecek vakti yoktu. Randevusuna geç kalmamak adına Yoongi'yi kendine çekip hızlıca yanağından öptü ve kimsenin bir şey demesine izin vermeden "İşim var geç kalıyorum canım, kulübe gelirsen konuşuruz baaay." deyip gitti.
Yoongi kadının arkasından bakakalırken bir kol tarafından daha çekildiğini hissetti. Şanslıydı ki bu sefer Taehyung'du onu çeken.
Küçük olan sinirle büyüğünün üzerine eğildi ve yanağındaki kırmızı ruj izini silmeye başladı. "Olmaz!"
Taehyung çatık kaşlarla yanağını ovalamaya devam ederken sordu Yoongi. "Ne olmaz?"
"Olmaz! Başka kadınlarla böyle şeyler yapamazsın. Annem de babama izin vermiyor. Ben de izin vermeyebilirim."
Yoongi hafifçe güldü. Küçüğünün suratına bu kadar yakın olması kalbine hiç iyi gelmiyordu. Anlık cesaretle Taehyung'un dudağının kenarına ufak bir öpücük kondurdu.
"Annen babanın kendisini öpmesine izin veriyordur ama di mi?"
__________
SONUNDA BÖLÜM YAZACAK KADAR KAFAMIN ÇALIŞTIĞINI FARKETTİM!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
stupid // taegi✔
Fanfiction~Tamamlandı "Başkalarının yanında soyunmak çok ayıp bir şeydir hyung." "Biz evliyiz aptal!" #1 - taegi