Bir hafta önce...
"Yoongi hyung!"
Uyumakta olduğu kanepeden küçük bir gürültüyle yere serildiğinde elini acıyla kafasına yerleştirdi Min Yoongi. Fazla uyumamıştı ama kafası bulanıktı. Namjoon seslenmesini tekrarlayınca heyecanla yerinden kalkıp yanına ilerledi ve ellerini Kim Namjoon'un omzuna yaslayarak, ona destek olduğunu belirtircesine hafifçe sıktı. "Bir gelişme var mı Joon?"
Kim Namjoon gözlerini bilgisayar ekranından ayırmadan gururla başını kaldırdı. "Bulması zor oldu hyung. Ama imkansız değildi. İrtibata geçebildim şu an."
"Mesajları göster."
Namjoon 'un elleri klavyede gezinirken aralarda olan sekmelerden birini açtı. "Şu an online halindeler. Daha mesaj atmadım ama... bir saniye. Şimdi atıyorum."
JoonieJoonJoon: Selam genç.
Baygın bakışlarla Namjoon'a baktı büyük olan. "Daha güzel bir kullanıcı adı bulamazdın sanırım. Ayrıca ergen velet gibi konuşuyorsun."
"Sağ ol ya hyung. Cidden gerginlikten hamile kalmak üzereyim ve iyi moral veriyorsun cidden de."
"Boş konuşma. Ayrıca kendi ismin yerine bizim Yugyeom'un ismini kullan."
"Niye ki?" Aptal aptal sorması Yoongi'nin sinirlerini cidden bozarken elleriyle yüzünü sıvazladı.
"Çünkü bu adamlar tehlikeli Namjoon. Ne yapacakları belli olmaz."
Namjoon gözlerini devirdi. "Hyung sanki adımı söylesem ne olacak? En fazla ortaokuldaki okul fotoğraflarımı bulurlar, onda da direkt geri kapatacaklarına bahse girebilirim. Neyse, en azından adımı bilmemiş olurlar."
Pis bir sırıtışla gülerek klavyeye dokundu Kim Namjoon. "Organları için Yugyeom şerefsizini kaçırırlar umarım."
Dárren Penumbra : Kimsin?
JoonieJoonJoon : Ben Yugyeom.
Dárren Penumbra : Selam.
Dárren Penumbra : İsmin güzelmiş, Kim Namjoon.
"Hassiktir lan." Yoongi ve Namjoon aynı anda geriye sıçrarken, Min Yoongi'nin kalbi hızlıca atmaya başlamıştı ve Kim Namjoon'un yüzü belirgin bir biçimde solmuştu. Titreyen elleriyle gözlerini kapatırken kafasını iki yana sallanıyordu."Hyung sanırım ben fena tırstım."
Yutkunarak gözlerini ekrana çevirdi siyah saçlı olan. Sürekli ekranda yazılı olan isme kayıyorlardı gözleri. "Sakin ol. Bunu bile yapamıyorlarsa, zaten onlarla işimiz olmazdı."
Namjoon sinirle gözlerini açtı. "Hyung ateist birisiyim ben ama cidden Tanrı aşkına, Seoul'de o kadar fazla hacker varken neden en manyak çeteyi seçtik?! Adamların çete ismi bile manyak olduklarını belli ediyor. Illegal yahu illegal adları. İngilizcesi kötü olan sen bile bunun yasadışı demek olduğunu biliyorsundur."
Ellerini Namjoon'un omzuna koyup gözlerinin içine sertçe baktı Yoongi. Sesi, öfkesinin aksine çok kısıktı. Onu anlamıyordu dostu. "Anlamıyorsun Joon. Aradığımız adam sıradan bir adam değil. Sıradan bir hacker işimize yaramaz."
"Hyung sana her zaman güvendim ama... emin misin? Bak harbi soruyorum cidden emin misin hyung?"
Yoongi gözlerini yumarak sessizce kafasıyla onayladı. Değer verdikleri için bunu yapmalıydılar. Namjoon iç çekerek ellerini klavyede hızlıca gezdirdi. "Bari emin olalım çeteciğimizin bu olduğuna."
JoonieJoonJoon : Illegal?
Dárren Penumbra : Illegal.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
illegal | yoonmin
FanficPark Jimin ülkenin en iyi hackerlarından oluşan prestijli bir çetenin üyesiydi.