Şey, sizi seviyorum. Yorumlarınızı okurken tüm üzüntülerim gidiyor, mutlu oluyorum. Bunu demek istedim sadece. Medyada tam Vegas'lık bir fmv var. İnterneti olanlar bakmalı, içinde kötü sahne yok. Kafamın uçuk olduğu bir zamanda denk geldim videoya ve... sonrası yok.
-----------Bindikleri özel uçak oranın saatine göre gece üç buçukta Las Vegas'a sekiz kilometre uzaklığındaki McCarran Uluslararası Havalimanı'na indiğinde bavulları alındığı sırada Jung Hoseok Jimin'in kulağına eğilerek sessizce "Miden nasıl Jiminie?" diye fısıldamıştı. Bunu sesli sormaya cesareti yoktu çünkü kendileri ile iş yapmak istediğini söyleyen adam da onlarla beraber gelmişti ve gözlerini üzerlerinden ayırmıyordu.
Jimin yorgunca gülümsedi. Uçak yolculuğu onun bu aralar dayanıksız olan bedenini diğerlerine göre daha fazla zorlamıştı. "İyiyim hyung merak etme."
Üzerindeki deri ceketi ve deri pantalonunun verdiği sert imaja rağmen irice açtığı gözleriyle etrafı merakla süzen Jungkook bu yeni şehri fazlaca beğenmiş gibi duruyordu. Uçakla şehre yaklaştıkça ışıklar artmıştı ve arada sekiz kilometre olmasına rağmen şimdiden gece hayatının getirdiği eğlencenin kokusunu alabiliyordu. Taehyung ise Jungkook'un aksine gayet umursamaz bir tavırla elleri siyah trençkotunun cebinde ağzındaki sakızı çiğniyor, arada balon yapıp patlatıyordu.
Jung Hoseok Jimin'in fazlaca zayıflamış bedeninde olan endişeli bakışlarını onlara dikkatle bakmakta olan genç adama çevirdi. CEO'nun gözleri parlıyordu ve dudaklarında garip bir gülümseme vardı.
Değişik, diye düşündü Hoseok onları bekleyen arabaya binerken. Cidden çok değişik.
-
Kalacakları oteldeki suit odalarına girdiklerinde Jimin yığılacakmış gibi duran bedenini yatağın yumuşak yüzeyine atmış, kollarını uçaktan indiklerinden beri bulanan midesine sarmıştı. Jung Hoseok bavullarını bellboydan almış, hemen kapı kenarına yığmıştı. Üzerindeki montu çıkartıp çok ses çıkartmamaya özen göstererek Jimin'in yanına gitmiş ve omzuna elini koymuştu. "Jimin-ah?"
Kaldıkları otele gelmeden önce CEO onlara nasıl birer oda istediklerini sorunca hiçbiri tek kalmak istemediği için onlara otelin en iyi iki suit odası ayarlanmıştı. Odaları otelin en yukarısındaki katın bir aşağısındaydı ve odalar o kadar büyük ve lükstü ki katta sadece iki tane oda vardı. Jungkook ve Taehyung birlikte hemen karşılarındaki odada kalırken Hoseok da Jimin'le kalmak istemişti.
Jimin yorgunca mırıldanırken yüzüstü yattığı için söyledikleri anlaşılmıyordu. Hoseok sıkıntı içinde oflarken Las Vegas'a gelmeden hemen önce boyattığı turuncu saçlarından elini geçirmiş ve Jimin'in ayaklarına uzanarak ayakkabılarını zorlansa da çıkartmayı başarabilmişti.
"Jimin kalk da üzerini değiştir. Bu kıyafetlerle rahat uyuyamazsın." Jimin sadece homurdanmış ve başını yatağa iyice gömmüştü. Hoseok küçük olanın bu hareketiyle kaşlarını çatarken eğer Jimin bu aralar hem fiziken hem ruhen bir acı çekmeseydi onu cidden dövebileceğini biliyordu.
Sinirle önce kendi üzerindeki kazağı ve pantolonu çıkartmış, yerine bavulundan rahat bir tişört ve boyu dizlerine kadar gelen koyu yeşil bir şort giymişti. Çıplak ayaklarını soğuk zemine her değdirişinde tüm hücrelerine kadar ürperiyor, parmak uçlarında yükselip alçalıyordu. "Şerefsiz Yoongi sadece bir kişiyi dağıttı ama virüs gibi hepimizi rahatsız etti piç." fısıltılı bir tonda yakınırken bir yandan da Jimin'in kıyafetlerini çıkartıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
illegal | yoonmin
Fiksi PenggemarPark Jimin ülkenin en iyi hackerlarından oluşan prestijli bir çetenin üyesiydi.