22.Bölüm

1.9K 96 84
                                    

Hayatımda yaşadığım en berbat günlerden biri olabilir. Saat gece 3.50  yatalı baya olmuştu ama ben hala uyuyamamıştım. Bugün ceylan da bizimleydi. Elif ve ceylan birlikte yatarken şeyda ve ben de birlikte yatıyorduk fazladan yatak olmadığı için böyle bir çözüm bulduk.

Yatakta bir o yana bir bu yana dönerken elif tarafından kafama yastık yedim. Kafamı kaldırıp baktığımda sinirli sinirli bana bakıyordu kimseyi uyandırmamak için fısıkdayarak konuştu.

Elif :dönüp durma uykumu kaçırıyosun.

Dediğinde onada hak verdim. Haklıydı bu yüzden sessizce yataktan kalkıp odadan çıktım. Kimsenin uykusunu kaçırmaya hakkım yoktu.
Yavaş yavaş merdivenlerden inip  bahçeye çıkyım.
Hafif esiyordu. Yaz günü olsa bile bu saatte oldukça soğuktu. Sandalyeye otururken gözlerimin dolduğunu hissettim ama üzülmekten değil soğuktan dolmuştu gözlerim. Bilirsiniz soğukta öyle olur.
Üç gün tamı tamına üç gün sonra buradan gidiyoruz. Nasıl sabırsızlıkla bekliyorum evimize gitmeyi.
İster istemez burayı çok sevsek bile yoruluyoruz burda yani ben yoruluyorum belki de yaşadıklarımız yormuştur beni.
Aslında burda olmaktan oldukça mutluyuz ama gitmemiz gerek en azından biz elifle gidemesek bile diğerleri gitmek zorunda.

Sanırsam soğuktan uyuştum gözlerim kapanmak üzere ama kalkıp odaya da gidemiyorum burda uyuya kalabilirim derken birden arkamda birini hissettim hızla dönüp baktım. Yusuf olduğunu görünce derin bi nefes alıp yusufa baktım. Saçlarımı kokluyordu.

Ben :sen uyumadın mı?

Yusuf kalkıp yanımdaki sandalyelerden birine otururken konuştu.

Yusuf:uyku tutmadı. Sen niye uyumadın?

Ben:benim de aynı içim de bir sıkıntı var. Yusuf?

Yusuf:söyle bitanem.

Yusufa sarılıp kafamı omzuna koydum ve konuştum.

Ben:beni ne olursa olsun hiç bırakma tamam mı?

Yusuf:sana söz veriyorum seni hiç bırakmayacağım deniz gözlüm. Ama şimdi gidip yatsak iyi olacak.

^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^

En son üç gün sonra dönüyoruz demiştim değil mi evet üç gün oldu ve bugün istanbula döndük. Üç hün içinde rizede ki bütün güzel yerleri gezdikten sonra sonunda evimize döndük.
Elifle güzel bir uyku çektikten sonra kalktık ve yemeğimizi yedik şuan da da salonda televizyon izliyoruz.

Elif :ayy ne güzeldi ama değil mi? Tekrar gidelim mi?

Ben:gideriz tabi ama bence uzun bir süre gitmesek iyi olur.

Elif:lan ceylan yengemi unuttuk o da bizde kalıyordu.

Ben:bırak uyusun uyanınca yer yemeğini o da çok yoruldu.

Masanın üstünde duran telefonum birden çalınca elifle ikimiz birbirimize bakıp hayırdır inşallah deyip güldük. Normal de çok çalmaz çünkü.
Hemen telefonu açınca arayanın polis olduğunu anladım. Doruk hapishaneden kaçmış. Onun için bizi bilgilendirmek istemişler.

Ben:NE?! tamam tamam çok teşekkürler.

Elif :nolmuş?

Ben:elif doruk...

Elif :hahha ölmüş değil mi? Ayy ne hoş bir haber.

Ben:keşke ama hapishaneden kaçmış.

Elif :NE?! Nasıl kaçabiliyor ya bu nasıl iş nasıl kaçar ya? Süper zeka felan da değil nasıl kaçtı bu?

Elifle olayları idrak etmeye çalışırken birden zil çaldı biz de dolayısıyla elifle birlikte çığlık attık.
Gelen kişinin yusuf olduğunu anlayınca ikimizde rahatladık.

BULUTLAR ŞAHİDİM OLSUN REYNMENİM (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin