Yaklaşık üç gündür evdeyim ve sıkıntıdan ölmek üzereyim ben çalışmak çok zor diyordum ama evde yatmak daha zormuş. Kaç defa gidicem ben diye ayaklandıysam elif beni durdurdu. Bugün de tutturdu dışarda kahvaltı yapalım diye.
Neymiş efendim kahvaltıdan sonra hep birlikte piknik yapmaya gidecekmişiz. Hep birlikte dediği de kimse artık benimle uğraşmaktan bi bıkmadılar be.Üzerime hızlıca rahat bir şeyler giyip odamdan çıktım elif zaten çoktan hazırdı bu yüzden hemen evden çıktık kahvaltıya baturayda gelecekti. Zaten biz gittiğimizde baturay çoktan ordaydı.
Baturay:yemin ediyorum açlıktan şu köşede öleceğim sandım nerdesiniz ya.
Ben:hadi hadi yiyelim de gidelim eve tekrar.
Evet doğru sanırım depresyona girmiştim evden çıkasım yoktu neden böyle olmuştu bilmiyorum.
Elif:yemin ediyorum depresyona girdi baturay bişi yap ya.
Baturay:aaa baldız olmuyo ama böyle.
Elif :aşkım çok yardımcı oldun saol.
Ben :ben piknik yapmak istemiyorum siz gitseniz olmaz mı?
Elif:bakarız ya şu kahvaltımızı bi yapalım da.
Elifin böyle dediğine bakmayı konu tartışmaya kapalı geliyosun demek istiyo. Kahvaltıyı yaparken baturay yusufun evinde bişi mi varmış neymiş gelirken onu alın demiş onu almaya gidiyoruz.
Tabiki bu durum da ben hariç herkes mutluydu. Arabayı yusufun evine durdurduğumuzda baturay ve elif ultra üşengeç oldukları için zorla beni gönderdiler.Baturay :zaten evde arkadaşı var istersin o verir.
Ben:offff yeter ya.
Oflayarak arabadan çıktım ve hızla kapıyı kapattım ben bunları yaparken elif ve baturay zafer kazanmış gibi bana bakıyorlardı.
Çabuk ve hızlı olmaya çalışarak yusufun olduğu kata çıktım ve bir nefes alıp zili çaldım.
İçerden elleri köpüklü bir halde ev arkadaşı çıktı böyle sakallı bir çocuk daha önce görmemiştim bunu.çocuk: yenge aman şey esin.
Lan bu çocuk beni nerden tanıyo be. Diye düşünürken çocuğa pis pis bakıp
Ben:kamera varmış onu almaya geldim.
Çocuk:şey benim ellerim pis de yusufun odasında sen gel al istersen.
Çocuğun söylediklerinden sonra istemeyerek de olsa içeri girdim. Yavaş yavaş açtım kapıyı.
Kapıyı ilk açtığımda ciğerlerime o muhteşem koku oldu. Ne güzel kokuyordu öyle. Sonra kendime gelip kafamı yerden kaldırdım. Bir de ne göreyim duvarda benim resmim. Önce ayna var sansamda sonradan fotoğraf olduğunu fark edip kendime geldim. Ve gidip fotoğrafı yakından incelemeye başladım. Fotoğraf benim çektiğim veya elifin çektiği bir fotoğraf değil. Böyle fotoğrafımın olduğundan bile haberim yok.
Fotoğrafın altındaki tarihin üstünde elimi gezdirirken duvarda asılı duran kolyeme gözüm kaydı. Ve hemen kolyeyi alıp cebime attım ardından camerayı alıp çıktım daha çok fotoğraf vardı ama şimdi onları inceleyemezdim. Çünkü aşağıda beni bekliyorlardı.
Asansörle inerken birden merakıma yenik düşüp fotoğraf makinesini açtım.
Ama yine benim fotoğraflarım vardı hatta dünden bir fotoğraf vardı pencere de otururken çekmiş. Yusuf röntgenci felan olamaz değil mi? Ya da seri katil. Biraz olsun korksam da yusufun böyle bir şey yapmayacağına emindim. Ve hatta onun beni sevdiğine de emindim ama kendimden de emin olmalıyım. Aynada kendime bakarken gözlerimin dolduğunu hissettim. Neden her seferin de böyle oluyordu.
Asansörün kapıdı açılırken ben hızla koşarak apartmandan çıktım ve arabaya bindim kendimi hırsız gibi hissediyordum sanırım kolyeyi aldığım için. Cidden ben o kolyeyi neden aldım ve şimdi onunla ne yapacağım. Ben kendi kendime düşünürken çoktan araba harek etmişti. Elifin bana seslenmesiyle kendime gelip elife baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BULUTLAR ŞAHİDİM OLSUN REYNMENİM (TAMAMLANDI)
FanficNasılda birden hayatım oldun... Hayattan aldığım en büyük hediye oldun. Seninle hayat buldum ve yine seninle son bulurum. Gözlerinde kaybolduğum her dakika benim için mehtaplı bir gece gibi... Ömrümün sonuna kadar o geceye tutsak olmak gibi.