12

13 1 4
                                    

Bölüm #4/2

Genç kız Urufu ' nun patisine elinin dışıyla dostça vurdu. Hayvan yavaşça doğruldu. Hiçbir yöne bakmadan doğruca kapıya yürüdü . Mehtap da arkasından onu izledi . İki ucu farklı yerlere açılan uzun koridorda bekleştiler. Kız ani bir kararlılıkla sola yöneldi. Ormana açılan kapıya. Her bir adımını bir öncekinden daha hızlı atarak ulaştı kapısına . Açtığı kapıyı arkasından gelen prensi için kapamadı. Sonra koştu. Ciğerleri 2. dakikasında pes etse de koşmaya devam etti. Ağaçların dışarı fırlamış köklerinin üstünden atladı. Gecenin karanlığında göremediği dallar kolunu , yüzünü çizdi. Aldırmadı . Göle yöneldi. Uzaktan iskeleyi seçti yarım yamalak. Daha da hızlandı . Artık nefeslerini burnundan değil ağzından alıyordu. Altında ezilen toprak ve narin kır çiçekleri yerini iskelenin tahtalarına bıraktığında durması gerektiğini düşündü. Ama bunu harekete dönüştüremeden iskelenin sonu geldi. Kız , nefesini tuttu . Bedenini suyla kavuşmaya hazırladı zihnen. Kendini boşluğa bıraktığında gerisin geri çekildiğini hissetti. Paldır küldür iskeleye yuvarlandı . Urufu ' nun sinirli bakışlarını görünce açıklama yapma gereği hissetti.
Boğuk ses önce davrandı.

- Zahmet etme . Son bir kaç aydır yeterince açıklama ve sebep sonuç ilişkisi dinledim .

Kız kafasını salladı , toparlandı. Bağdaş kurup ellerini ayak bileklerinde birleştirdi. İlk önce gökyüzüne sonra Urufu ' suna baktı.

- Urufu ?

- Evlat ?

- Yardımcı ol. Karar anlarını sevmiyorum.

- Sürekli kaçamazsın küçüğüm.

- Ya ne yapacağım ? Pişman olacağım bir karara varmak istemiyorum. Bunun içinse düşünüp duruyorum . Kıyaslıyorum , değer mi diyorum , değmez mi diyorum . Rabbime yalvarıyorum bazı bazı.

- Pişman olmak şahsınla alakalı . Bıraksan da bırakmasan da pişmanlık duyabilirsin.

Kız anlamaz bir sesle sordu .

- Nasıl ya ?

- Bıraktın diyelim. Hayat bu , karşılaştın bir yerde . Selam dedi. Selam dedin . Yanında durmaktan rahatsız olacağın için gitmem lazım görüşürüz diyip ayrıldın. Bir zamanların beraberliği artık katlanılmazdı. Yüreğin sıkıştı. Ya da yeni arkadaşlar edindin . Bir mimik , bir ses tonu , bir emoji sana onu hatırlattı . Yeni arkadaşınla onu kıyaslarken buldun birden bire kendini. Tüm kırgınlığını ve gururunu attın bir an için. Dudaklarından dökülenlere engel olamadın ; 'Aslında iyiydik biz ' sonra içini bir sızı kapladı. Devam etseydik nasıl olurdu diye düşündün ama artık çok geçti.

Urufu başını dizlerine yatırdı. Kulaklarını indirdi. Mehtap suskunca yeri izliyordu. Sessizliğini bozup hüzünle sordu.

- Peki ya bırakmasaydım , sence o zaman nasıl olurdu ?

- Anılarının ağırlığından kurtulman , ona güvenmen çok zor olurdu , uzun zaman alırdı . Eski samimiyeti yakalaman , öncekiler hiç olmamış gibi davranman kolay olmazdı. Hata mı yaptım diye düşünürdün bazen. Hak etmiyordu da salaklığımdan şans mı verdim derdin belki de. Ama her şeyi sindirip , zamanla unuttuğun ayrıntıları hatırlatan da olmadığında o hiçbir şey yapmasa da yavaşça iyileşirdin. Tekrar mutlu olurdun. Dostum derdin , kardeşim derdin. Canın sağolsun ,  yaptın bir hata olur öyle derdin . Kim bilir ?

Genç kız emin olmak istercesine sordu. Kurt , ondaki umudu sezmişti.

- Gerçekten yapabilir miyim ? Tüm olanları ardımda bırakıp tekrar eskisi gibi hatta daha iyi arkadaşlar olabilir miyiz ?

Zihnimin KıvrımlarındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin