19

20 1 5
                                    


Nefis pufladı. Herkes işin farklı ucundan bakıyordu. Defne ' nin öne sürdüklerini bilgi yetersizliği sebebiyle tartışamamışlardı . İris ' le ifrat tefrit meselesinde sürtüşmüşlerdi. Tutkuyla sahiplenmek ve sevmek kaybetmeyi sindirememeyi de beraberinde getiriyordu Nefis ' e göre. Hem olanca gücünle elinde tutmaya çabaladığın hem de bastıra bastıra sahiplendiğin birinden veya bir şeyden nasıl kolayca vazgeçebilirdin ? Nasıl normalden fazla üzülmezdin ki normal sevginin üstünde bir tutkuyla severken ? Gitmişse hiç benim olmamıştır gibi kamyon arkası bir söze mi sığınacaksın ? Bırakıldığında metanetli kalmak istiyorsan güçlü duygularla , saplantılı tutkularla sevmeyeceksin bir kere. Güçlü duygunun kaybı sarsıntılı , ıstıraplı olur . Bu da bir anlamda Urufu ' nun dediklerine geliyordu. Zaten elinden alınacak bir şeyleri sahiplenmenin anlamı yoktu . Kişiler buna dahil edilebilir miydi ? Nefis buna bir cevap bulamamıştı . Mehtap küçüklüğünden beri fıtraten yakınlarına çok düşkün olan , onlar için mütemadiyen endişelenen biri olmuştu. Gerçekçi yaklaşmak gerekirse ona sahiplenme deselerdi de dinletemeyeceklerdi. O zaman İris ' e göre tutarında sahiplen tutarında üzül gibi bir yere varılıyordu. Sıkıntıları kovmak için alınanlardan derince bir nefes aldı içine. İris ' ten tarafa çevirdi gözlerini. O da bunalmış hissediyordu belli ki. Yüz hatları yorgunluğunu ele veriyordu. Defne sinek kovalar gibi salladı elini . Konuşmaya başladı.

- Hiçbirinizin dediğine yanlış diyemem. Belki de Mehtap tüm bunları yapmalıdır . Urufu ' nun dediği gibi biraz maneviyata asılmalıdır , Nefis ve İris ' in dediği gibi duygularında tutarlılığı yakalamalıdır. Bence bu soruna şu şartlarda öne sürebileceğimiz şeyler bunlardan çok da farklı olmayacaktır .

Yansımalardan onay mırıltıları yükseldi. Nefis bağdaş kurduğu yerden kalktı . Belini geriye esnetti , iyice gerindi.

- Bu konudan içim bayıldı . Biraz gezinelim .

Kurt dört ayak üstüne dikildi. Defne el çabukluğuyla önceden çıkardıklarını çantasına yerleştirdi. İris , Nefis ' e nazlı nazlı baktı. Yansıma gülerek elini uzattı , yerden kalkmasına yardım etti. Önlerinde uzanan yolu takibe başladılar. Sessizce ilerlediler bir süre , uzun konuşmanın getirdiği durgunluk vardı üzerlerinde. Gene de biraz sonra İris kadife sesiyle sessizliği bozdu.

- Hatırlıyor musunuz ?

Nefis alayla ona baktı.

- Neyi hatırlıyor muyuz ?

İris , Nefis ' in koluna bir tane geçirdi. Yansıma ondan tarafa küskün bir bakış attı. Urufu muzip pırıltılarla onları süzüyordu.

- Hani Mehtap anaokulundayken bir çocuk onun boynunu tırnağıyla çizmişti. Acıdı mı diye sormuştu.

Nefis hatırlamanın coşkusuyla araya girdi.

- Mehtap da gururuna yediremeyip hayır demişti de çocuk daha sert çizmişti boynunu. Bir sonraki gün gene aynı olay yaşanmıştı da bu sefer Mehtap acımamasına rağmen evet acıdı demişti.

Hayıflanarak devam etti.

- Aman her bir psikopat da onu buluyordu . Kreşteyken çocuklardan biri bıçakla onun üstüne yürümüştü.

İris aynı tonla devam etti.

- Aynı çocuk kreşi yakmaya da kalkmıştı.

Urufu sohbete dahil oldu.

- Çocuğu suçlamamak lazım , kendince dikkat çekmeye çalışıyordu. Sürekli sorun çıkartırsa belki annesi onu kreşe vermekten vazgeçerdi.

Zihnimin KıvrımlarındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin