11

13 1 6
                                    

Bölüm #4/1

Peki şimdi ne olacak ?

Kız , Nefis ' e sınıf grubunun whatsApp konuşmasının A4 formatını uzattı. Yansıma , belini korkuluğa verdi , eline aldığı kağıtları ciddi bir ifadeyle incelemeye girişti . Mehtap gökyüzüne çevirdi başını. Bunalmıştı artık , yorulmuştu beklemekten . 1,5 aydır hak ettiğini düşündüğü özür cümlesini bekliyordu. Hayır , daha da fazlasını... Pişman bir yüz , telafi etmek isteyen bakışlar , geri kazanma çabası ... Umutla bekliyordu ama ondaki de sabırdı , gelecekse gelsindi artık.

- Demek ayrılmışlar.

Kızdan ufak bir onaylama mırıltısı çıktı. Nefis , tek kaşını kaldırdı.

- Hayırdır ? Pek bir tepkisizsin.

- Ne olmuş ayrıldılarsa ? Sene içinde defalarca ayrılıp barıştılar , bu da onlardan biridir belki de. Umudumu yoktan olaylara bağlayamam.

- Merak ediyorum da 1,5 aydır yitirmediğin umudunu neye borçluydun ?

- Beraber geçirdiğimiz 4 seneye.

- Olmayan arkadaşlığınıza alıştık sayılır . İris ilk zamanlardaki huysuzluğunu geride bıraktı falan . Gene de sen bilirsin tabi.

- Bırakayım diyorsun yani.

- Sadece bırakmanın da bir seçenek olduğunu hatırlatıyorum. Kararı sen vereceksin.

- Sen olsaydın ne yapardın ?

- Ben İris kadar duygusal bakmazdım. 4 yılını bir proje için harcayan mimarın projesini sunduktan sonra reddedilmesine benziyor bu. Daha doğrusu mimarın bu durumdan sonra göstereceği tepkiye ...İlk önce inanamıyor. Az bir zaman sonra olayı sindirip köpürme aşamasına geçiyor. O da bitince önünde iki seçenekle kalakalıyor. Ya yeni bir proje ya da 4 yılı inatla savunma. Mimarın o kadar emek verdiği bir çalışmayı aniden bırakmak istememesi doğal. Yıllarını , gecelerini gündüzlerini vermiş sonuçta . Proje güzel olsun diye çalışırken hayatından çeşitli fedakarlıklarda bulunmuş ama olmamış işte . Bırakadabilir , bırakmayıp başka alternatifler de düşünebilir ama bu tamamen projeyle alakalı bir şey. Tekrar üzerinde çalışılmaya değer mi ? Yoksa içeriği buna değmeyecek  nitelikte mi ? Mimarın en başta bunu anlaması gerek.

- Güzel örnek.

Yansıma hafif bir tebessümle iltifatı aldı.

- Kararını verebildin mi ? O , buna değecek biri mi ?

- Herhangi bir dönütü olmadı ki Nefis . Halinden memnun mu , beni özlüyor mu bilmiyorum. Bu da işleri zorlaştırıyor. Onca zaman beni düşünmemiş biriyle işim ne ? Eğer beni düşünüyorsa , özlüyorsa bu kadar bekletmek niye ? Neden geri dönmüyor Nefis ?

- Bilmiyorum güzelim. İnan bilmiyorum. Tahminlerim var elbette ama aklıma yatıramıyorum.

- Öfkem söndü Nefis. Kanımı zehirleyen ödetme arzusunu saymazsam bu cephede iyiyim. Eskisi kadar üzülmüyorum da. Dediğin gibi yokluğuna da alıştım. Bıraksam bırakabilirim gerçekten .

- Ama ?

- Ama bırakmak istemiyorum açıkçası . Neden bilmiyorum. Yakın geçmişteki hatıralarımda kendimi onun yanında sıkıntıda buluyorum , yaptıklarını kendime yediremiyorum , zihnimde onunla alakalı psikopatça sahneler dönüyor ; ona herkesin içinde bağırıyorum , yaptıklarını yüzüne vuruyorum , ufakça hırpalıyorum bile. Bunlara rağmen bırakmak da istemiyorum içten içe . O kadar uzun süredir birlikteymişiz gibi geliyor ki ... Sanki bıraksam ben ihanet etmiş olacağım arkadaşlığımıza. Sanki kiraz ağacının durumu hepten benim yüzümden olacak. Sanki tüm yaşananların sorumlusu ben olacağım.

Zihnimin KıvrımlarındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin