Ben zihninin kıvrımlarında yaşayan çocuk. Kendi şekillendirdiğim dünyamda yalnız kalmamak adına yansımalara hayat verdim.
İçimdeki çocuk neşesi başka insanlardan beklediğim şefkatle harmanlandı. Yansımam Arco İris (gökkuşağı) doğdu.
Hayat zorlaşınca...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bölüm #4/4
İskeleye uzattığı ayaklarını topladı yansıma. İçi açılmıştı . İnadında da ufak bir kırılma vardı. Dalgalı saçlarını sol omzunda topladı. Çizmesine bulaşmış toprağı eliyle siledurdu dalgınca. Kâğıtlarını hışırdatan Defne dikkatini dağıttı. ' Ne yazıp çiziyor bunca zamandır? ' diye düşündü Nefis . Ardından çizmesine geri döndü . Defne ' den gelen soru tekrar dikkatini dağıttı.
- Bir insan bir insanı hangi şartlar altında bırakabilir sizce ?
Nefis dudağını büktü. Bırakabilme olaritesi es geçilmişti. Bu iyiydi. Yansımaların kendi yansıttıkları değerlerden doğan cevaplar ortaya çıkacaktı besbelli. Yaşasın hoşgörü ortamı . Soruyu tekrar düşündü . Bir insan neden bırakılırdı ? Öncesinde hayatında olması bir sorun teşkil etmezken neden bırakma seçeneği zihne dahil edilirdi ?
Şüphesiz şartlarda bırakmayı düşünen aleyhine bir değişim olmalı. sonucuna vardı Nefis . Bırakmak isteyeni rahatsız eden , onun huzurunu bozan , modunu düşüren bir gelişme olmalı. Yoksa sebepsiz , durduk yere bırakma olmazdı değil mi ? Söylenemeyen sebep olurdu belki . Ama gene de sebep olurdu. Sebepsiz denilen davranış ya da olaylara kuşkuyla bakardı yansıma . Aman sende , belki de sebebe fazla takıntılıydı.
Düşünmeye devam etti. Her huzuru bozan gelişme bir insanı hayatından çıkarmaya yeterli olmazdı . Onun da şartları olmalıydı . Çok sık tekrarlanması bir kriter olabilirdi . Sık tekrar insanı belli bir süre sonra bunaltıyordu . Ya da diye düşündü . Ya da o rahatsız edici gelişmeyi yok etmeye çalışırsın ve defalarca denemene rağmen sonuç alamazsın . Emeğin boşa gitmesi de bırakmayı tetikleyebilir. Biraz daha düşündü , cümlesini toparladı .
- Bir insan senin modunu , hayatını ciddi olumsuz etkileyecek kadar düşürüyorsa ve bu durum kendini tekrar etme eğilimindeyse o kişi bırakılabilir bence . Seni sevmesi ya da sevmemesi çok fark etmez . Eğer sana ciddi psikolojik zarar veriyorsa , huzurunu gasp ediyor ve yaşam kaliteni düşürüyorsa gerek yok öyle birini hayatında tutmaya .
Defne işaret parmağıyla baş parmağı arasında tuttuğu kalemi döndürdü.
- Çok genel oldu Nef , istisnaların yok mu ?
- Tabiki de var. Kan bağından olan insanları bu şekilde bırakman hoş olmaz . Zaten her sinirini bozanı bırak da demiyorum. İnsanlara dönem dönem destek olman gerekir o ayrı . Zor durumda olanı tabi bırakma ama öyle bir durum ne kadar devam edebilir ki ? Olaydan olaya değişir vessalam . Pratiğe bakmalı.
"Peki." dedi Defne . İris ' e döndü . Elini meydan senin dercesine ona yöneltti.
- Yani nasıl desem ?
Biraz bocaladı yansıma. Eli dudağında bir süre bekledi.
- Bir insanla aranızdaki muhabbet sönmüşse , mesela yolda görüp selamlaşma faslından sonra konuşacak hiçbir şey aklınıza gelmiyor ve ortama bir sessizlik çöküyorsa yakın olmana zaten gerek yok , arkadaş kalmasanız da olur . Ya da karşı tarafın sevgisi inandırıcılığını kaybetmişse o insanla neden devam edesin ki ? Yani neden sevgisine inanmadığın kişiye vakit ayırasın , ona ayıracağın sevgiyi ve zamanı diğer sevdiklerine paylaştır daha mantıklı .