7

14 2 0
                                    

Gücün doruğunda öfkenin kurbanı
Parmaklarında kan damlaları
Sevginin korumasında ihanet
Yüreğinin derinliklerinde şüphe
Karanlık aydınlığı bilerek yaşar

Temiz bir yüzün var
Göründüğu gibi olsaydı şayet her şey
Kanabilirdim .
Kalbinin güzelliği yüzüne vurmuş da olabilir gerçi ama inanamam .  Bu seferki şüphem kendi kuruntularıma  eklenti yapmaktan daha fazlası . Onu koruyacağım , şimdilik müdahale yok. Kanmış gibi görüneceğim .

Başlangıç
Bölüm #1

Zor günün akşamı çetin olur derler . Erkenden odasına çekildi . Penceresini , kapısını örttüğüne emin oldu . Yüzleşme zamanıydı. Yatağına uzandı , yorganı çekti üzerine . Gözlerini kapadı , dünyasını ilk keşfettiği yerdeydi. Ama içinde ne ilk günlerin heyecanı vardı ne de kulağını dolduran hoş melodi koridorda yankılanıyordu . Sessizlik .  Korkutucu olmaktan öte sinirbozucu bir sessizlik . Kapıya olan yolu ağır ağır adımladı. Bu kapı eskiden de bu kadar ağır mıydı yoksa kendisiyle yüzleşmekteki isteksizliğinden mi bu kadar zorlaması gerekmişti ? Emin olamadı . Kapıyı gıcırtılar eşliğinde açıp gıcırtılar eşliğinde kapadı. Ahşap ev karanlıktı ve etraf hala sessizdi. Tedirgin olmaya başlıyordu artık. Karanlığa seslendi :

- Urufu !

Aradan fazla zaman geçmeden hışırtılar duyuldu . Hafif de bir homurtu . Kurdun başı kızın koluna sürtündü . Kız yavaş hareketlerle başı okşadı.

- Neredesiniz siz ya ? Korku filmlerindeki gerilim sahnelerine dönmüş bura. Karanlıktan da hiç hazzetmem . Hem burası niye bu kadar sessiz ? Nefis ve İris nerde ? Bana bıkmış bıkmış bakma öyle .

Kurt , kızın tekrar konuşmasına fırsat vermeden başıyla tavan arasını işaret etti . Kendi önde kız arkada merdivenden çıktılar. Oda kısa ve özdü. Ortasında çift kişilik bir yatak ,yatağın yanındaki komidinin üstünde ufak bir abajur , yerde eski bir kilim , ufak da bir kıyafet dolabı. Nefis ve İris bu manzaranın pencere kısmında devreye giriyordu. İkiside boydan pencerenin karşısına dikilmiş dışarıda ne oluyorsa onu izliyordu. Kız yarı temkinli yarı meraklı yanlarına sokuldu . Hayaletimsi bir varlık oturmuş , gölgesini mi baltalıyordu  ?

- Ne oluyor ? O kim ?

Nefis bıkkınca nefes verdi.

- Gonca.

Aldığı cevapla içi cız etti , çok geçmeden yüreği öfkeyle doldu.

-  Gonca derken ? Bu çok mantıksız. O ne halt yemeye , hangi cüretle , bu nasıl mümkün o -

- Gonca dediğim Gonca ' nın kendisi değil. Onun sendeki yansıması. Ondan geriye kalanlar desek daha doğru olur .

- Nasıl ? Onun da mı yansıması var ? O da sizin gibi yani ?

Nefis kararsızca kıpırdandı , elini sıkıntıyla cebinden çıkarıp çenesini sıvazladı.

- Hayır biz ve o çok farklıyız . Şu an gördüğün bir istisna , her arkadaşında bu yansıma olayı olmuyor . Bu sene ona o kadar yoğunlaştın ,  o kadar emek verdin ve zihnini onunla o kadar meşgul ettin ki dünyan onu da bir parçası  kabul etmekte bir sakınca görmedi . Şimdi diyeceksin ki hayırdır bu dünya kendi başına gelin güvey oluyor . Hatırlatırım bizim ortaya çıkmamız da tamamen senin etkinde olmadı . Biz zaten içindeydik . Neyse daha fazla beynini yakmıyım . Şuna gelirsek ( parmağıyla silüetten tarafı gösterdi )  O gördüğün silüet senin Gonca ' ya  olan her şeyini simgeliyor. Güvenini , anılarını , sevgini , uyuzluk yaptığı ya da laf soktuğu zamanları , ona destek olmalarını , yaptığın fedakarlıkları , ona karşı içinde biriken kırgınlıkları ve öfkeyi ... Her şeyi yani.

Zihnimin KıvrımlarındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin