23

17 1 0
                                    

Mehtap ' ın tarafından

Eşyalarını kaptığı gibi kiraz ağacının gölgesine gitmiş , bir güzel de kurulmuştu kız. Yansımaları tekrar yazmaya karar verdiğinden beri kafasında binbir türlü kurgu dönüyordu. Notlarını tekrar karıştırdı. Urufu ' nun ayrılmadan önce söyledikleri hatrına düştü. Küçükken yalnız ve sevilmemiş hissetmişti , ailesinin bazen tatil bile yaptırmayan yoğun iş temposu  nedeniyle bu oldukça normaldi. Yorgunluk tahammül etmeyi zorlaştırıyordu ve özellikle annesinin işyerinde işi gereği insanlara sunduğu tebessümün evde kendisine tahammülsüz bağırış çağırış şeklinde yansımasına iyiden iyiye içerlemişti yıllarca . İris buradan doğmuştu . Bana bir tutam sevgiyi çok görmeyin. Tüm mesele özetle bundan ibaretti . Peki gerçekten hala zihninde oluşturduğu yansımasının sevgisine muhtaç mıydı ? Annesiyle arasını düzeltmişti , birkaç yakın arkadaşa sahipti . Çevresinde özellikle dışlanan ya da nefret beslenen biri değildi. Tam tersi insanlarda iyiye yakın bir imajı vardı . Yani elbette sevgisini özgürce gösterebildiği fazladan birkaç kişiye daha hayır demezdi ama küçüklüğündeki kadar muhtaç da hissetmiyordu . Urufu ' yu düşündü. Fikir alabileceği bir bilge gözüyle bakmıştı ona biraz da . Taraflar arasındaki dengeyi gözeten , kınamadan yorum yapan bir bilge . Ama sonuçta Urufu kendisinden apayrı kişiliğe sahip bir yabancı değildi . Onun düşüncelerinin kaynağı gene kendisiydi . Bunu kabul etmeyi istemiyordu ama evet o olmadan da olaylara üçüncü bir kişinin gözüyle bakabilirdi. Nefis ... Alaycı ve kriz zamanlarında Mehtap gevşesin diye onu güldürmeye çalışan dobra , maskülen yanı . Nefis yansımadan çok kendisinden bir parçaydı . Bu huyunu birebir kendi yaşamında yaşıyordu çünkü . Gerçi bu durum gerçek yaşamında ufak potlar kırmıyor da değildi . Melonkoliye bağlayan efkârlı arkadaşı ağlamaya başlayınca panikleyip gülmüşlüğü vardı . Aman bir daha dikkatli olacaktı , iyi trip yemişti sonrasında. Kıkırdamasını tutamadı , devirdiği de çam olsaydı ! Kollarını bedenine doladı . Gene aniden hüzün bastırmıştı . Onlarsız yapabilecek olması onlarsız yapmak istiyor olduğu anlamına gelmiyordu sonuçta . İçinde yalnızlaşmış hissediyordu şimdi de . Yani elbette kazık kadar olmuştu , kendi başının çaresine bakardı ama ihtiyacı olduğunda arkasında Nefis'lerin varlığını hissetmeliydi . Buna hala ihtiyacı vardı . Onlara hiç akıl danışmasa ve hatta hiç konuşmasalar da sadece var olmaları bile ona başlı başına güç verecekti . Ağırlığını ağaçtan yana verdi . İşte tüm mesele biraz da bundan ibaretti . Peki ya yazacağı kurguyu neyin üzerine bina etseydi ? Küçüklüğüne armağan bir kurgu olursa yansımalarının şimdiki hallerini yansıtmayacaktı . Yansımalarının şimdiki halleri üzerinden hareket ederse de temelden yoksun bir çağırma olacağından endişeleniyordu. İçinde pek çok şeyi halletmenin verdiği dinginliği hala yapılacak çok şey olduğu bilinci gölgelese de rahatlık ağır bastı . Oturduğu yerde kaykıldı . Ellerini başının altına yerleştirip geçen bulutları izlemenin keyfini çıkarttı . Hafif hafif esen meltem onu daha da mayıştırdı . Uzun kirpikleri birbirine kapandı . Kendi dünyasına yumduğu gözünü gerçekliğe açtı . Bir dahaki gelişinde kurgusuna kesinkes başlayacaktı .

○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○

Zihnimin KıvrımlarındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin