(Giriş) Senden değil ondan haz aldım.

77.7K 2.6K 5.2K
                                    



Merhaba! Evet yeni hikaye, evet daha diğerlerine düzgün bölüm atamıyorum evet ama bu hikayeye sık sık bölüm atacağım çünkü uzun zamandır yazmak için ölüp bitiyorum. Bu yüzden heyecanımı mazur görün. Ve "ıyy seme Taehyung mu?" yorumlarını kesinlikle kabul etmiyorum. Evet seme Taehyung. Jimin'le Taehyung'un arasında da bir şey yok kardeşi ama aralarındaki durum biraz farklı. Jungkook'un bu hareketlerinin sebebini de ilerde anlarsınız.
Keyifli okumalar.

Giriş: Senden değil ondan haz aldım.

Ellerim ceplerimde yüzüme vuran ılık bir rüzgarla atlatmaya çalışıyordum, gecenin bütün yorgunluğunu. Sabah olmak üzereydi kuşlar ötecek, güneş doğacak ben tam o saatte uyuyor olacaktım. Tam hayat yeni başlarken bazıları için ben o sırada belimin ağrısını unutmak için uyuyacaktım. Ayağıma batan taşlara teker teker tekme atarken bir cafeye takıldı bakışlarım. "O değildir." dedim kendi kendime. "Burada ne işi olsun ki. Değildir." umursamadım yürümeye devam etmiştim ama bir dürtü işte girip bakmak istemiştim. Cafeden içeri adım attığımda Jimin ile göz göze gelmiştim. Oydu evde ders çalışması gereken çocuk gecenin bir köründe masa temizliyordu. "Senin burada ne işin var Jimin?" dedim yorgunluktan çıkmayan sesim ve onun elinde sıktığı bez parçası boğazlıyordu sanki beni.

"Taehyung ben şey..." dedi parmaklarıyla oynamaya başladığında yalan söyleyeceğini anlamıştım. "Jimin sinirlendirme beni ne işin var burada?" dedim sanki küçük bir çocukmuş gibi ya da minik tatlı bir kedi gibi süt dökmüş ve bana suçunu itiraf edermiş gibi cevaplamıştı. "Ben burada çalışıyorum." bakışlarım anında ciddileşirken kolunu tutan ellerim sıkılaşmıştı farkında olmadan. "Çalışıyor musun?" dedim şaşkınlıkla. "Çalışıyor musun?" elindeki bezi hemen masaya bıraktığında ellerimden tutmuştu benim. "Dinle." dedi panikle. "Sadece sana yardımcı olmak için yemin ederim." bir kaç saniye idrak edememiştim söylediklerini. Ben onun için çalışmadığım iş kalmazken ona daha iyi bir hayat verebilmek için kendi hayatımdan vazgeçerken o beni tek sözüyle yerle bir etmişti. Yetememiştim ona ben başka açıklaması yoktu.

"Düş önüme hemen." dedim belindeki önlüğü çekip aldığımda hiç olmadığım kadar sert bir şekilde ittirmiştim onu. "Mesaim bitmedi ama." dedi bu beni daha da sinirlendirirken kolundan çekiştirmiştim onu. "Sikerim mesaini yürü dedim sana." yürüyorduk birlikte tek kelime etmeden. Eve saklamıştım kendimi. Bütün öfkemi orada kusacaktım ona. "Taehyung benim yüzümden kaç tane ek işe gidiyorsun sana destek olmak benim hakkım." dedi yorgunluktan kavga edecek halim yoktu ama benim hayatım böyleydi. Bazen soluklanmama bile izin vermezdi hayat. Belimdeki ağrıyla titreyen ellerimle ve cebimdeki sigaradan ibaret bir adamdım ben. Ben buydum ve ne yazık ki, bu gerçek asla değişmeyecekti. "Sana ne Jimin. Sana ne çalışıyorsam geberiyorsam, insanların emirleri altında fazlasıyla ezilmişsem hayatımı sana adamışsam bundan sana ne!"

Jimin elini sırtıma yerleştirmişti aniden ve o küçük parmaklarıyla okşamıştı sırtımı. "Sadece buradaki ağrıyı almak istedim Taehyung seni ağrı bantları masrafından kurtarmak istedim." dedi eve geldiğimiz gibi üzerimde ne var ne yoksa odanın köşelerine fırlatırken sertçe çıkıştım ona. "Sen sadece okuyacaksın ve ben okuyabilmen için her şeyi yapacağım. Bir daha da görmeyeceğim seni çalışırken konu kapanmıştır." bağımlısı olduğum sigarayı dudaklarıma götürürken o gelmişti yanıma. "Sigaradan farkın yok." dedi. "Onun gibisin işte izmarit gibi yanıyor, o aptalca kağıt gibi kül oluyorsun ve bundan haberdarsın Taehyung bile bile kül oluyorsun karşımda ve ben seni söndüremiyorum. İzin vermiyorsun." dedi dudaklarım alayla kıvrılırken gözlerinin içine baktım. "Sana ne bundan. Sen derslerinle ilgilen." dedim kavga edecektim ama sesimi çıkaracak gücü dahi bulamamıştım kendimde.

bodyguard | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin