|4| Bu benim gerçeğim.Hiçbir yanıt alamayacağım isyanlarımdan yorulmuştum artık. Yaşadığım hayata içtiğim suya kadar isyan ederken boş duvarlara bağırmak kadar anlamsızdı isyan etmek. Duyulmayacaktım bunu biliyordum. Ama yine de içimde bir şeyler itiyordu beni isyanın eşiğine. Kurtulamayacağımı bu şekilde yaşayacağımı ve anlatamadığım isyanlarımı da alıp bir gün can vereceğimi biliyordum. Ve bu yüzden isyan etmeyi sevmiştim. Acıyı benimsemiştim. Acı bendim. Benim kalbimdi benim vücudum, dokunulmaktan artık zevk alamayan göğüs uçlarımdı. Acı benim saç tellerimin çekiştirilmekten yabancı ellerde kalan tutamlarımdı. Acı bendim ve bunun sonu yoktu.
Alışmışlığın verdiği rahatlık vardı içimde. İçimdeki çocuğu bu acı bitirmişti. Öldüğünü ve dizlerini kendine çekip yok olduğuna şahit olmuştum. Umrumda da değildi zaten. Bir şeyleri değiştirmeye benim gücüm yetmiyordu. Zaten bir şeyleri değiştirmek içinde çok geç kalınmıştı.
Yorgundum. Tüm vücudum beni sanki yerin yedi kat dibine çekiyordu. Bastığım yer titriyordu sanki öyle sarsılıyordum. Alaşağı ediyordu beni bu vücudumdaki dokunuşlar. Hatırladıkça tükeniyordum. Seksin verdiği en berbat hislerden biriydi kalbin hızlı atması. Sanki yerinden çıkması mümkünmüş gibi. Aynı zamanda en muazzam histi o kalbinin boğazında atması. Nefesim hala düzene girmezken çoktan işim bitmişti bile. Arabaya bindirmişlerdi beni geldiğim gibi. İki tarafımın ormanlık olduğu karanlık bir yoldu burası benim gibiydi. Öyle alışmıştım ki buraya çöp gibi atılmaya korkmuyordum artık. Telefonumu ve cüzdanımı uzatmışlardı bana.
"Rahat dur." demişti bana sesi uyarır nitelikteydi. "Patronu kızdırma artık sonra acısını köyü çıkarıyor biliyorsun." demişti dudaklarım titriyordu bana öyle aptalca şeyler söylüyordu ki, bu ilk değildi üstelik. "Son kez söylüyorum Jungkook. Rahat dur." demişti telefonumu ve cüzdanımı ondan aldığımda nefretle bakmıştım gözlerine. "Durmayacağımı biliyorsun." demiştim alay eder gibi. "Durursam da şerefsizim." demiştim kahkaha atmıştı karşımda midem bulanmıştı. "İyi sen bilirsin. Benimkisi küçük bir uyarı sadece." demişti sonra o bindiğim lanet araba gözden kaybolmuştu. Ben o yolu saatlerce yürüyerek eve giderdim. Hep böyle olmuştu. Beni zorla alırlardı, o adamın altında alırdım soluğumu sonra bırakırlardı beni bir çöp gibi. Ama alışmıştım artık. 18 yaşındaki Jungkook'un kalbi de, bedeni de yoktu artık bende.
Benim başkalarından korunmaya değil, birinin beni kendimden korumasına ihtiyacım vardı. Benim gerçekten birine ihtiyacım vardı.
"Konum attım gel beni al." demiştim başka da bir şey söylememiştim kapatmıştım telefonu. Yol kenarında küçücük bir kedi vardı. Çok güzel gelmişti gözüme. "Gel buraya pisi pisi." demiştim bembeyazdı öyle güzel gelmişti ki gözüme, kendi durumumu unutup ona üzülmüştüm bir başına buralarda bırakılmıştı. "Üşüyorsun sen." demiştim buz gibi olmuştu kendime benzetmiştim onu. Üzerimdeki ceketi çıkarıp onun altına sermiştim hemen. "Ben bu saatten sonra ısınmam ama sen ısınabilirsin." demiştim kafayı yemiştim artık kedilerle konuşuyordum. "Bak çok pahalıdır bu ceket kıymetini bil." demiştim sonra kucağıma almıştım onu. Sevmiştim ona dokunurken parmaklarım üşümüştü. "Çok iğrencim haklısın." demiştim ellerime bakmıştım ona bile dokunmaya hakkım yoktu.
"Ben istemedim ki..." demiştim görüş alanıma birer damla düşmüştü. "Ben hiç istemedim ki..." demiştim sonra kendi arabamı görmüştüm bir de deli gibi kullananan Taehyung'u. "Jungkook." demişti bana doğru koşarken. Ona bakmıştım bitmiş tükenmiş halimi görmüştü. Dudakları açıp kapanıyor hiçbir kelime çıkmıyordu o dudaklarından. "Sor." demiştim ona bakıyordum öyle hızlıydı ki nefesleri, yüzümü yakıp geçiyordu. "Sor Taehyung bekliyorum." demiştim o bana uzanıp çekmişti yüzümü göğsüne. Hayal görüyorum sanmıştım biri benimle dalga geçiyor demiştim kendi kendime. "İyi misin?" demişti bir kere daha sızlamıştı onun dokunduğu yerler. "Jungkook iyi misin?" demişti tekrardan kabul edilemezdi bu nasıl olduğumu sormuştu bana. Göğsüne yatırmıştı yüzümü. İyi olmasam bile iyi olmamak mümkün değildi o an.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
bodyguard | taekook
FanfictionDudaklarım çatlardı onu öperken kokusu sarhoş ederdi benliğimi. Ben Kim Taehyung'a asla doyamazdım.