[17] Beni nasıl iyi hissettireceğini hep biliyordun.

11.9K 775 630
                                    

Selamlar çok bekletmediğimi varsayarak sonunda geldim. Aslında yazılmış bir bölümdü ama düzenlememiştim. Ve final olacak hikayelerime bölüm yazmakla meşguldüm. Bu aklımdan uçup gitmiş :( çok içime sinmedi ama açıkçası daha fazla bekletmek istemedim sizi. Umarım keyifle okuyacağınız bir bölüm olmuştur.

|17|Beni nasıl iyi hissettireceğini hep biliyordun.

Dağılmış cam parçaları gibiydi içimdeki bu sızı. Kaynağının ne olduğunu bilmiyordum. Her yerime yayılmış gibiydi. Yutkunduğum boğazımda, parmak uçlarımda, tüm bedenimde ayaklarımın altında. Cam kırıkları her yere dağılmıştı. En çokta öpüşmeyi seven dudaklarım sanki biri yüzüme doğru bir cam kütlesi fırlatmış, nereye dağılacağını biliyor gibi her bir hücreme yayılmıştı. Zihnimi ele geçirmiş bir ses dalgası sanki içimde binlerce buz dağı patlıyor, ne var ne yoksa sürüklüyordu bende kalan her şeyi. Elimi atsam içime her şeyi kurtarabilecek kadar güçlüydüm. Buzları eritecek kadar güçlü, cam parçalarına dayanacak kadar dirençliydim. Biliyordum, fakat elim gitmiyordu. Korkuyordum... Yanmaktan ve kendime dokunduğum an küle dönmekten korkuyordum. Hiçbir his yoktu. Hiçbir duygu yoktu. Nefesim vardı beni ayakta tutan. Hislerime kelimelerime tercüman olan bir tek nefesim vardı.

Taehyung elindeki telefonu öyle çok sıkmıştı ki, elinde patlamasından korkuyordum. Bittiğimi biliyordum, bu sefer her şekilde bittiğimi biliyordum. Kirpiklerimin ucunda benimle birlikte titreyen gözyaşım, yanağıma süzülmek üzereyken Taehyung elini boynuma atmış, ve hızla beni kendine çekmişti. Yüzüm boynundaydı. Asla oradan çıkmak istemeyeceğim tüm hayatımı geçirmek istediğim bir dünya gibiydi. "Kimse sana zarar veremez." demişti saçlarım parmaklarının arasındaydı. "Duydun mu beni Jungkook?" demişti yüzümü avuçları arasına almıştı. "Kimse sana dokunamaz, seni korurum." demişti parmakları gözlerimin üzerindeyken dudakları burnumun ucundaydı. İçimi çekiyordum fakat o ağlamama izin vermeyecek kadar benim için ölüyordu.

"Konuşacaklar, çok konuşacaklar Taehyung. Ben bittim, ben dayanamam herkes konuşacak herkes... herkes... herkes..." demiştim dudakları yanağımda, çenemde beni iyi hissettirecek her yerimdeydi. "Konuşturmam." dedi fısıltıyla. "Nasıl?" dedim iç çekmiştim defalarca. "Ses tellerini koparırım gerekirse, senin bir damla gözyaşını onlar için han nehrine çeviririm." demişti Taehyung benim bu hayattaki tutunduğum, aynı zamanda dikenleriyle avuçlarımı kanattığım tek dalımdı. "Yeri yaptı." demiştim öfkeyle. "Hoseok'la bir olup o yaptı. Yemin ederim o yaptı." demiştim ellerim titriyordu sakinleşemiyordum. Ne yapacağımı bilmiyordum, bu insanlarla nasıl başa çıkacağımı bilmiyordum. Kördüğüm olmuştum elimi nereye atsam her şey daha çok sarpa sarıyordu.

"Tamam." demişti Taehyung sakin bir tonda. "Kim yapmış öğreneceğim. Hoseok yaptıysa bile bunun hesabını soracağım." demişti ciddiydi bunu görebiliyordum. Kollarım iki yanıma düşmüştü. Bir cam parçası gibi binlerce parçaya ayrılıyordum sanki. "O yaptı, o ikisi yaptı. Benden nefret ediyorlar, herkes benden nefret ediyor." demiştim gözlerim kararıyordu. Artık hiçbir şeyi görmek, hiçbir şeye bakmak istemiyordum. "Babam..." demiştim panikle. "Taehyung babam gördüyse..." bittiğimi biliyordum her şey çok fazlaydı bu kadarıyla başa çıkacak gücüm yoktu benim. "Babam... o gördüyse, Taehyung babam videoyu gördüyse." demiştim yanıyordum vücudum deli gibi yanıyordu. Taehyung panikle arabadan çıkmıştı. Benim olduğum tarafa gelmişti. Bileklerimden tutmuştu sımsıkı. Arabadan dışarı çıkarmıştı beni.

"Görmedi." demişti kendinden emin bir ifadeyle. "Görse çoktan arardı. Görmedi tamam mı? Kimse görmedi." demişti parmakları saçlarımın arasında dolaşıyordu. "Gördü, herkes gördü." demiştim transa girmiş gibiydim. "Beni gördüler herkes benimle alay edecek. Taehyung gördüler." demiştim sakin olamıyordum. Yerimde duramıyordum. Canım boğazıma gelmiş gibiydi. Binlerce insan boğazıma sarılmış canımı almak istiyor gibiydi. Taehyung beni binlerce insanın ellerinden koruyan tek şey olarak, benimle mücadele ediyor gibiydi. Onu sürüklüyordum. Kendimle beraber onu da peşimden sürüklüyordum. "Sakin ol Jungkook." demişti bağırarak. Kulaklarım tıkanmıştı onu duyamıyordum. "Ben bittim." demiştim saçlarımın arasındaki parmaklarını itmiştim.

bodyguard | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin