bodyguard | taekook

[5] Tanrım kokuna bayılıyorum.

Wiz Khalifa ft. Charlie Puth - See You Again

Ben medyadaki şarkıyı dinleyerek yazdım sizinde şarkıyla birlikte okumanızı öneriyorum. Keyifli okumalar.

|5| Tanrım kokuna bayılıyorum.

Beynimde kurduğum hayal dünyasından çıkmak istiyordum artık. Yolunda gitmiyordu hiçbir şey orada bile yolunda gitmiyordu. Karışmıştım ve bu karışıklığa bile ayak uyduramayacak kadar yorgundum. Söylemem gereken kelimeler dudaklarıma kadar geliyor, araladığım an toz bulutu gibi dağılıyordu. Berbat bir hayatım vardı para içinde yüzdüğümü ve bunun bana kattığı şımarıklık olduğunu söyleyen çok olmuştu. Şımarmıştım belki de. Yüzünü bile görmediğim bir adamın oyuncağı olmak şımarmak için güzel bir sebep olabilirdi belki de onlar için. Yıllardır ona gidiyordum hiç kendi isteğimle gittiğim olmamıştı ama, en azından bir kere bile beni istememezlik yapmamıştı. İşte acizlik tam olarak burada başlıyordu. Ben ona gidiyordum o da bende ne var ne yoksa tüketiyordu.

Taehyung'a yalvarmıştım bana dokunması için onun izlerini unutturabildiğine inandığım tek kişi olarak ona deli gibi yalvarmıştım. Ona deli olmuştum. Tutuşmuştum ona. Öyle iyi gelmişti ki bana. Öyle muhteşem hissetmiştim ki, bacaklarımı ayırışıyla birlikte saniyeler sonra gelecek olan dudaklarına aç bir şekilde onu beklemiştim. Dokunuşları hem sert hem yumuşacıktı. Hem öldürüyor hem yaşatıyordu. Onunla seviştiğim için asla pişman değildim. Daha ilerisini daha fazlasını istemek için arsızca planlar kurmuştum. O bütün planlarımı o gece beni yaktığı gibi yakmıştı. Bazı duvarların aşılmayacağına para için bana dokunduğunu duyduğumda emin olmuştum. Asla aşamayacaktım bu beni tüketen duvarları. Sınırlarımdaki simsiyah duvarlar aşılmayacaktı.

O yapar sanmıştım ama bazı duvarlara yakışan tek renk siyahtı. O beni dağıtmıştı ve bu dağınıklığın arasında düşünebildiğim tek şey yine onun bana yaşattıklarıydı. Boks torbasına asışından ormanda pantolonunun içine boşalışıma kadar düşündüğüm tek şey oydu. Ben o duvarları aşamamıştım. Duvarları Taehyung'un şehvetine o kırmızı tonlarına boyamıştım. Bana dokunmamasını söylerken yaptığım şey ne kadar doğru olsa da, kendimi kontrol edemiyordum ve bu çok acizceydi farkındaydım. Her dakika birini istemek, istediğim kişiden uzak durmak zordu. Taehyung ve ben şu an en aşılması zor bir hale sürüklemiştik bu aramızdaki durumu. Onu istiyordum. Beni istiyordu farkındaydım ama olmuyordu. Dengemi bozmuştu. Ben zaten dengesizdim, şimdi bana dokunmadığı günler ayakta duracak gücüm bile tamamen ona bağlıydı.

Dersi dinliyor gibi gözüküyordum. Parmaklarımın arasında tuttuğum bir kalem önümde dağılmış kağıtlar, bir şeyler karalıyordum Lucas kolumu dürtüklemişti. "Jungkook." demişti cevap vermemiştim. "Hey burada mısın?" demişti burada değildim nerede olduğumu bile bilmiyordum. "Değilsin." demişti sonra. "Kağıda bacak aranı birine öptürürken çizdiğine göre buradan çok uzaksın anlaşılan." demişti elimdeki kalem duraksamış bir an çizdiğim şeye bakmıştım. Kağıdı buruşturmuştum hemen. "Delirdim mi ben?" demiştim kendi kendime. Delirdiğimi biliyordum kendimi kaybetmiştim. Çizdiğim şeyin bile o ana kadar farkında değildim.

"Jungkook anlat bana." demişti kitaplarımı toplamaya başlamıştım. "Ben... ben dersi dinleyemeyeceğim çıkıyorum." demiştim öyle panik yapmıştım ki, elim ayağıma dolaşmıştı. Buruşturduğum kağıt parçası yere düşünce o almıştı. "Öpmüyor." demişti arkamdan. "Bu çizdiğin kişi diğerini ıslatıyor." Elinden kağıdı çekmiştim hemen. Sınıftan çıkmıştım Taehyung kapıda bekliyordu. O halimi görünce kolumdan tutmuştu. "İyi misin?" demişti değildim hiç iyi değildim sürekli onu hayal etmekten kendimi alıkoyamıyordum liseliler gibi o istek beni ele geçiriyordu. "Jungkook neyin var?" demişti kolumu çekmiştim onun ellerinden. "Bırak." demiştim. "Sana bana dokunmamanı söylemiştim." oradan uzaklaşırken arkamdan Lucas gelmişti. Lavaboya girmiştim. "Herkes çıksın." demişti bağırarak.