Merhaba!!!
Dün atmayı unuttuğum bölümü kendime saklamak isterken son anda vazgeçtim ve atmaya karar verdim. Ve son anda bölümde bir sıkıntı çıktı kaldırıp tekrar yüklüyorum bu sefer olur umarım.. Keyifli okumalar..|7| Burası yolun başı.
Her zaman hayatımdan şikayet ettiğim bir şeylerin yolunda gitmediğini ve benim bu sefer tamam bittim dediğim ve bir şekilde bitmediğim bir hayatım vardı. Hayatımı sevmiyordum sıradan insanlar gibi okula gitmek, harçlığını çıkarmak için çalışan o insanlar gibi olmak istemiştim her zaman. Bu böyleydi çünkü sakin bir günüm yoktu sevmiyordum işte. Hayatımı sevmiyordum. Bu onu tanıdığım güne kadar doğruydu hayatımı sevmiyordum. Onu tanıdım ve bir şekilde benim hayatımın karışıklığına dahil olmuştu. Beni öptü. Beni delirtti. Beni yoğun hazzın tüm vücudumda kol gezdiği o çukura fırlattı. Beni mahvetti. Düşündüm gerçekten düşündüm. Hayatım böyle olmasaydı sıradan biri olmaydım. Onunla tanışamazdım. Onunla bu duyguları yaşayamazdım.
Bir şekilde hayatıma dahil olsa bile asla bu kadar derin izler bırakamazdı bana. Onun için ölecek, aynı zamanda öldürecek kadar ileri gidemezdim onunla. O en çok beni kendimden korurken onun dahil olduğu hayatı sevmemek mümkün değildi. Onunla bir uçurum kenarında tanışmış gibiydik. O ayaklarımın altındaki sonsuz boşluğa bakmıştı ben onda gördüğüm uçurumuma. Buradan düşersek öleceğimizi söylemişti bana. Ona bakmıştım gözlerindeki o uçuruma bakmıştım. Buraya düşersem kesinlikle öleceğim demiştim o düşmemişti ben ayak bileklerimden, dudaklarımın kenarındaki çizgilere kadar ona düşmüştüm. Onu her iliğimde, her noktamda. içimden geçen her duyguda onu içimde hissediyordum ve bu duygu içimdeki ona dair nefreti körüklüyordu. Ona yanıyordum ona her şekilde tutuşur gibi yanıyordum.
Bir şekilde yine istemediğim ve hayatımın yörüngesini değiştirecek olaylara karışmıştım. O gecenin üzerinden iki hafta geçmiş, Yeri hastaneden çıkmıştı. Tanrı şahit onu öldürmeyi defalarca kez geçirdim kafamdan. Yapamadım yeterince iyi değildim gözümün kararması konusunda. Yeri bunu bana karşı kullanıyordu. Güzel oynuyorlardı etrafımdaki herkes dağılmış ben tek başıma kalmıştım. Karşımdaki masada daha bir kaç hafta önce dibimden ayrılmayan insanlar, benimle alay ediyorlardı. Umursamıyordum onları. Tek düşündüğüm Taehyung öğrenirse ne olacaktı? Kızacak mıydı bana? Hiçbir şeyi dinlemeden neden yaptığımı nasıl delirdiğimi bilmeden yargılayacak mıydı beni?
Sınırdaydım ve tek bir hatamda her şey alt üst olacaktı. Bu yüzden oyun sırası Yeri'nindi. Ben sadece bekliyordum. "Hey." demişti. "Selam." yanıma gelmişti ve ben düşüncelerimden sıyrılıp ona bakmıştım. "Selam." demiştim Taehyung yanımdaydı ve bütün bu karmaşa umrunda olmadan yanımda olan tek kişiydi. "Yine tek başınasın seninkiler bırakmış seni." demişti dudaklarım istemsizce kıvrılırken onu baştan aşağı süzme fırsatı bulabilmiştim. Sigarası dudaklarında, rüzgar saçlarını karıştırıyordu. Sadece sigara içişiyle bile etkiliyordu beni. "Umrumda mı Taehyung?" demiştim. "Herkes istediği yere gidebilir. Sen de gidebilirsin." demiştim bunu söylemek kolaydı ama onun gitmesine izin vereceğimi sanmıyordum. Samimi değildim.
"Gidebilir miyim?" demişti ciddi olamazdı benim yanımda olması gerekirken, onun için yaptığım onca şeyden sonra onların yanına gidemezdi. "Gitmek istiyorsan git." demiştim yine de, umursamaz gibi görünmek çok zor olmuştu. "Gitmek istiyorsan git Taehyung zorla tutamam seni." demiştim elini omzuma koymuştu. "İyi o zaman." demişti ve kalkmıştı yanımdan. Karşımdaki masaya gittiğini görmüştüm benim yanımdan kalkıp onların yanına gittiğini görmüştüm. Önüme dönmüştüm tırnaklarımı masaya geçirirken dilim ağzımın içini turluyordu. "Bu ne sikim..." demiştim öfkeyle kalkacağım sırada Taehyung'u görmüştüm karşımdaki masada oturan Lucas ve Yeri'nin kahvesini almıştı. Bana gelmişti onların kahvesini alıp bana gelmişti. Gülmeden edememiştim. Kahveyi uzatmıştı bana.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bodyguard | taekook
FanfictionDudaklarım çatlardı onu öperken kokusu sarhoş ederdi benliğimi. Ben Kim Taehyung'a asla doyamazdım.