Medya: BTS Jungkook 2U (Cover)Hepinize kucak dolusu selamlar. Uzun zaman oldu biliyorum burada olan hala bu umutsuz vakaya dönmüş hikayeyi özlemle bekleyenler, inan'ın ben de sizi özledim. Uzun süre yazmamamın kendimce sebepleri var elbette. Kendimi çok değersiz hissediyorum. Güzel bir şeyler yazamıyorum gibi geliyor. Bırakmayı düşünüyorum hep çünkü bazı şeyler bu düşünceye itiyor beni. Çabuk pes eden biriyim fakat asla birini yarı yolda bırakmam.
Burada bir kişi olsa dahi bu hikayeyi kaldırmayacağım devam edeceğim. Siz de tutun ellerimden ne olur. Buradan kayıp gitmek istemiyorum. Sizi bir daha bu kadar bekletmeyeceğime söz veriyorum. Yazdıkça yaşadığını hissedenlerdenim. Ely ölmek istemiyor. Daima hatırlanmak istiyor. O güzel kalbinizden beni ve kalemimi hiç çıkarmayın. Yanlışlarım vardır affınıza sığınıyorum. Bu bölümde, sonunda bir kişi hislerinden emin oluyor ve inan'ın o kısımları yazarken çok keyif aldım. İlk aşık olduğumda ne hissettiğimi aktardım. Umarım beğenirsiniz. Sizi seviyorum kendinize çok iyi bakın.
Keyifli okumalar.|22| O giderse ben yetim kalırım.
İçimdeki bu yangını birlikte söndüreceğimize emin olduğum adamın ellerinden, o kibritin çıktığını ve beni cayır cayır yaktığını anlayamamıştım. Ben sebep olmuştum buna. O kibriti eline ben tutuşturmuştum. Ben yanmak istemiştim. Deli gibi sarhoştum sanki ben, hatta ve hatta onu tanıdığım günden beri ayakta duramayacak kadar sarhoştum. Dudaklarından içmediğim, tenine susamadığım, o arzuyla çığlıklarımı bastırabildiğim bir gün bile yoktu. Gücüm yoktu, acizdim. Ona gitmek aptallıktı biliyorum. İçim bu cümlelerle dolmuştu. Yine de kabullenememiştim. Ona gitmek aptallık demiştim dizlerimi döve döve. Sanki dizlerime değil, yüreğime inmişti yumruklar. Binlerce yüz çıkmıştı karşıma, çaresizce ona gitmek aptallık demiştim fakat sonra onun cehennem olsa, oturmaktan geri durmayacağım kucağında onun şefkatini, merhametini dilenirken bulmuştum kendimi.
Bacaklarım sızlamıştı, bacaklarım bile öyle özlemişti ki onu, bacaklarımdaki eklemlerim bile, beline dolanmasa sızısından öldürecek gibiydi beni. Ellerim, o çok sevdiği avuç içlerim, onun gömleğinden sızıp tenine değmese, derim sökülüp dünyanın en korkunç insanı yapacaktı beni. Öyle yanıyordu ki içim, ona gelmek aptallık diyordu beynim. Ona gelmek aptallıktı. Sonra dudakları dudaklarımla buluşmuş, daha saniye geçmeden bütün sesler kesilmiş ve ben bütün seslerin arasında, onun tenime sürtünen teninin sesini işitmiştim. Can çekişe çekişe, beynim çığlık çığlığa bağırıyordu.
Ona gelmek aptallıktı.
Beynim uyuşmuştu onu öperken ve Taehyung tam iki kaşımın arasından öperken, bir ses duymuştum.
Ona gelmek aptallık olsa da, ondan başka gidecek bir yol bilmiyorsun.
Yanlış demiştim gözlerindeki yansımama bakarken. Sanki kendimle büyük bir kavgaya girmiştim.
Yolumu kaybettim demiştim, korkmuştum bundan deli gibi, sonra onun gözlerinde bana ayrılmış yolları görmüştüm.
Benim bütün yollarım, sahiden ona çıkıyordu bunu o an anlamıştım.
Kim Taehyung benim düşüp kalktığım, ezbere bildiğim yollarım, yoldaşım.
O yolların hepsini ateşe vermiş gibi hissetmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bodyguard | taekook
FanfictionDudaklarım çatlardı onu öperken kokusu sarhoş ederdi benliğimi. Ben Kim Taehyung'a asla doyamazdım.