(Tamamlandı✔) İmparator : Kara Elf Serisi 2. Kitap : #Karanlığın Hizmetkarları#

Bölüm 1 : Habis Yaratık Kanyonu

Not: 1 Şubat itibariyle kitaba devam edeceğim. Bölüm düzenini henüz belirlemedim, birkaç bölüm yazdıktan sonra duruma göre açıklayacağım. Bu bölüm HakanAdana ve zlemSla718 kullanıcı adlı okuyucularıma ithaf edilmiştir. Birde ilk kitaptaki yazım, noktalama hatalarını düzeltmeye başlayacağım.

Uçsuz bucaksız çölde siyah giysiler giymiş, başında maske olan bir kişi güvenli adımlarla ilerliyordu. Bu kişinin pantolon kemerinin yanında değişik eşyalar asılıydı.

İlginç eşyaların arasında aynı tipe sahip iki kılıç vardı. Bu kılıçlardan bir tanesi azuremsi bir renk tonuna sahipti. Bu kılıca toprak, su, buz ve karanlık elementleri tohumu işlenmişti. Diğer kılıç ise koyu kırmızı bir renk tonuna sahipti. Bu kılıca ise ateş, hava, yıldırım ve ışık elementi tohumu işlenmişti.

Bu kılıçların sahibi olan kişi Mozo'ydu. Kinto Alev ile yaptığı savaşta ölmek üzereyken Küçük Mavi'nin yanında beliren bir yaşlı adam ona bir şifalı hap yutturarak onun hayatını kurtarmıştı.

Mozo savaştan 1 gün sonra kendine geldiğinde Küçük Mavi'nin gelişimi Bilge Ruh Alemi 5. Seviyeye yükselmişti. Mozonun gelişimi de artmıştı o zaman.

Mozo gelişiminin  Köken Ruh Alemi 10. Seviyeye yükseldiğini fark etmişti uyandığı zaman. Şuanda ise gelişim seviyesi Bilge Ruh Alemi 2. Seviyeydi.

Mozo'nun hayatındaki en büyük dönüm noktası olan o günün üzerinden 1 yıldan uzun bir süre geçmişti.

Mozo 1 hafta kadar mağarada kaldıktan sonra esrarengiz bir şekilde canlı bir şekilde Su Ejderi Klanına geri dönmüştü. Daha sonra Su Ejderi Klanını acımadan geride 1 bakır para bile bırakmadan soymuştu.

Soygun sonrası Kırmızı Kaz Müzayede Evinin yöneticisinin bağlı olduğu klandan gelen yüksek düzey yöneticiler tarafından öldürülmesini sağlamıştı. Bu arada sipariş ettiği element tohumlarının 2 katını özür niyetine ona vermişlerdi.

Mozo Tankara Şehrinde işi kalmayınca doğduğu Kasırga Kıtasına doğru yolculuğa karar vermişti. Yola çıktıktan 1 ay sonra yol üsünde bir mağarada kendisinde bulunan değerli materyallerden oluşan küp yığınlarını ve element tohumlarını kullanarak kendi teri ve kanını da işleyerek iki kılıç yapmıştı.

Bu kılıçlara genel olarak pala deniliyordu. Metali genel olarak dümdüz olan ve ucunda bir miktar kavislenen kısa ve enli idi bu kılıçlar. Kullanımı oldukça rahattı ve bunlarla her türlü silaha karşı savaşmak pekte zor olmazdı.

Mozo şuanda Kızıl Kum Çölünde yürüyordu.

Birkaç saat önce Kızıl Kum Çölünün sınırları içerisine girmişti ve şuanda ölmek üzere olduğunu hissediyor gibiydi. Kızıl Kum Çölünün tarifi mümkün olmayan sıcaklığı sadece Mozo'yu etkilememişti.

Kızıl Kum Çölünde yaşayan sihirli canavarlar bile ortalıkta yoktu. Arada bir düşük seviyeli gelişime sahip sihirli canavarlar Mozo'nun yoluna çıkıyordu ve onun aurasını hissettiklerinde ise göz açıp kapatana dek ortadan kaybolmuş oluyorlardı.

Küçük Mavi ise gökyüzünde yavaşça süzülüyordu. Arada bir aşağı pike yapıp Mozonun yanına uğramayı ihmal etmeyen Küçük Mavi'nin boyu ciddi miktarda artmıştı.