ÖĞRETMEN HANIM

Bölüm 8

🔄

Leyla bulaşıkları makineye yerleştirirken hem etrafı toplayan hem de YouTube'dan açtıkları şarkıyla dans eden Dilşa'ya göz attı.
"Kız sende de ne numaralar varmış."

Beraber kıkırdadılar. Sonra Leyla da Dilşa'ya katıldı. Bulaşıklar pekâlâ bekleyebilirdi.

🔄

O gün kahkahaları evi çınlatmıştı. Ama şimdi azap veriyordu.

Leyla bir güçlü feryat daha kopardı. Artık dışardaydı ve tek umudu Dilşa'nın oyun oynamaya çıkmış olmasıydı.

"DİLŞA!"
"Leyla?"

Leyla hızla arkasını döndüğünde kendisine merakla bakan Nazlı ve Güler Hanım'ı gördü. Onları görmesiyle gözyaşlarına hakim olmayı bırakması bir oldu. Nazlı'nın kendisine sarılmasıyla ağlaması daha da şiddetlenirken sessizce fısıldadı.
"Nazlı..."
"Leyla, noldu tatlım?"

Ses Güler Hanım'a aitti. Leyla Nazlı'dan ayrılıp konuştu,
"Dilşa yok."
"Nasıl yok?"
"Basbaya yok. Mücahit'i ziyaret etmek için hastaneye gidecektim. Dilşa gelmek istemedi. Eve döndüğümde ise onu bulamadım."

Yaşadıklarını tekrar anlatınca sanki mümkünmüş gibi daha şiddetli ağlamaya başladı.

"Erdem'in yanına gidelim."

Leyla itiraz etmek, askeriyeyi meşgul etmek istemediğini söylemek istedi. Ama başka çaresi olmadığının da farkındaydı.

🍃

Tim, Yarbay Erdem Kaçmaz'la beraber harekat merkezinden daha yeni çıkmıştı. Ve hiçbiri karşılarında dokunsalar ağlayacak durumda olan Leyla, Nazlı ve Güler Hanım'ı görmeyi beklemiyordu.

En berbat durumda olan şüphesiz Leyla'ydı. Mavi gözleri şişmiş ve kıpkırmızı olmuştu. Kolunu beline atmış Nazlı olmasaydı ayakta duramayacağı epey belliydi.

Yarbay, hemen Nazlı'ların yanına gitti. Leyla konuşacak durumda olmadığı için olanları Güler Hanım anlatmıştı. Sözlerini,
"Polisin arama başlatmak için belli bir sürenin geçmesi gerektiğini biliyoruz ama belki sen işleri hızlandırabilirsin diye geldik."diye bitirdi.

Erdem Yarbay tam konuşacakken bir askerin sesi duyuldu.

"Komutanım, izlemeniz gereken bir görüntü var."

🍃

Bütün bunlar olurken Leyla başka bir boyutta gibiydi. Ne konuşmaları duyuyor ne kendisi konuşabiliyordu. Teni hissizleşmişti ve gözlerinin önündeki Dilşa'nın hayalinden başka hiçbir şey görmüyordu.

Buna kendi dağılmış haline panikle bakan Mücahit Serdengeçti de dahildi.

'Yemin ederim kızmayacağım.' diye geçirdi içinden. 'Yeter ki bana geri dön.'

Nazlı'nın belindeki eli Leyla'yı bir yere doğru yönlendirirken Leyla da otomatikmen Nazlı'yı takip etti. Artık Güler Hanımlar, tim ve Yarbay Erdem harekat merkezindeydiler.

Erdem Kaçmaz'ı çağıran asker oturduğu masadaki bilgisayarda birkaç işlem yaptıktan sonra, odadaki büyük projektör perdesine bir görüntü yansıdı.

Gören herkesi buz kesen bir görüntüydü bu.

İzbe* bir depo... Eli silahlı, yüzleri örtük, tuhaf giyimli adamlar... Bir sandalyenin iki yanında hayvani bir gülümsemeyle Çolak ve Yılan... Ve pijamalarıyla sandalyeye bağlı Dilşa...