"Anlattıklarım çok anlamlı bence."
Strange nin getirdiği bitter çikolatanın sonuncusunu yiyordum. Kesinlikle zorla istemedim ben kim zorla istemek kim!? Hele tehdit ile cık cık cık. Bana yakışır mı öyle ya?
Flash Back
"Eğer bana bitter çikolata getirmez iseniz olayları anlatmam ve gelecekte olan hiç birşeyi söylemem artı sakın diğer evrenlerde görüceğini sanma Strange hepsi yalan."
Tehditka bir şekilde söyledikten sonra Strange ve Peter ın bakışlarına maruz kaldım. Ay galiba korkuttum. Strange bir portal açtı ve önüme en az 50 paket çikolata koydu. Ohh yesem hepsini kilo da almıyom zaten.
Flash Back End
Strange düşünceli bir ifade takındı yüzüne.
"Ben seni çağırmadığım kesin Su buraya nasıl geldiğini soracak olursak. Bunu bende bilmiyorum."
O cümleyi demek istemesem de dedim. Ağlıycam şimdi.
"Benim kendi evrenime geri dönmem gerel Mr.Strange orda bir ailem var. Ben onlarsız yapamam."
Ve ağlama kırizi. Peter bana sarıldı. Ayy ağlamıycam bana Peter sarıldı. Delirme Su delirme. Lan sarılman için ağlamam mı gerekiyor!?
"Merak etme Su evine geri dönüceksin."
Burnumu çektim. Ve onun sarılışına karşılık verdim. Ne güzel kokuyo. Ayy ben ölücem.
"Teşşekkür ederim Peter."
Ondam ayrıldım istemesemde.
"Su bu olayı çözmeye çalışçam merak etme."
Strange başımı salladım.
"Biz artık gidelim Mr.Strange tekrar sağolun."
Peter ın bunı demesi ile ayağa kalktım. Kapıdan çıktık. Bari insan kapıya kadar eşlik eder ama yokk. Hiç edep kalmamış cık cık cık.
Ne oldu tahmin edin? Tam ilerimizde bir banka soyuldu. Ayy ekşına gel. Bizim oralarda böyle havalı silahlar yok ki. Buraya gel abi adam da buz silahı var. Vay be.
"Peter hadi kuzu sen git. Ben buralarda takılıyom."
Peter bunu dememle etrafa baktı.
"Kendine saklancak biryer bul Su. Ve olaylardan uzak dur!"
Şeyn bana deyey mi veyiyon oyyy yerim seni.
"Tamam." kesinlikle tamam değil.
Peter hemen bir yere gitti. Ay beni de götür görem o kas- ne diğom ben. Kendine gel Su. Ama gelemem ben bir Tom Holland ve Peter Parker aşığıyım yapamam. O kasları düşünsenize. Ben bir iç çektim gök yüzüne bakıp. Ben ne yapıcaktım?
Bir patlama sesi. Şurda patlamış mısır olacak izliycem şunu varya. Ay ne güzel olur.
Ben hemen tam güzel izlemelik bir yer bulmaya başladım. Neresi olsa? Şu pizzacı ideal.
Koşarak pizzacıya girdim. Bizde pizza yerip izleriz.
"Bir büyük boy bol sucuklu ve mısırlı pizza ve yanına büyük boy kola."
Adam bana çok garip bir şekilde baktı. Bakması normal insan böyle bir olay olduğunda kaçar ben izliycek yer arıyom.
Hadi bakalım pamuk eller cebe. Peter geldiğinde ona ödetirim. Ne kadar kötüyüm MUHAHAHAHA...
Ben cam kenarında bir yere geçtim. Aboo ne güzel izleniyor. Seslerde azda olsa anlaşılıyor.
"Hey çocuklar o silahlar sizin için değil biliyorsunuz değil mi? Bir büyüğünize verin."
Peter reis ne yaptın?
"Bu seni ilgilendirmez böcek."
Bunu demsei ile koşarak pizzacının önüne çıktım ve adama dönüp dedim ki.
"Hey bilgisiz pizzalar aşkına örümcekler böcek değildir eklem bacaklıdır bir kere."
Evet olaylara karışmıycaktım ama ne yapıyim yapmasam olmazdı.
Adam bana döndü. Peter da. Ahh Peter garanti beni öldürcek. Allah rahmet eylesin. Şey helvam fıstıksız olsun artı mezar taşıma bir yakışıklı tarafından öldü yazın eğer buzlu adam beni öldürmez ise.
"Hey ufaklık sence bu durumda bunu söylemen doğrumu."
Aha şimdi bittin sen. Bana ufaklık dedi o değil mi?
"Bir ben ufaklık değilim. İki aklı olmayan birine bu bilgiyi vermem yanlıştı doğru ya. Beyinsiz patlıcan."
Aklıma Thonos geldi patlıcan diğince. Ovv onu da öldürcem bekleyin siz.
Buzlu sinirlenmişti anlaşılan. Galiba kaçma zamanım geldi. Ben derin bir nefes alıp koşmaya başladım. Arkama bi baktım ana geliyo la bu. Valla olmaz Avengers 4 e gitmeden ölemem ben.
Allah aşkına Peter nerde? Ben burda koşuyom adam beni öldürcek o ne yapıyor şu an!?
Bir ara sokağa girdim. O ara sokağın ben. Lan çıkmaz ya bu. Arkamı dönüp baktım. Buzlu da burda.
"Buzlu anlaşa biliriz bak."
"I ı olmaz ufaklık. Şimdi ölme zamanı."
Hayır böyle olamaz ölmem. Ben gözlerimş kapadım olacakları beklerken birden biri beni havaya çekti. Spaydiimm.
Gözlerimi yavaşça açtım. Peter belimden tutmuş bana bakıyordu. Ve çok yakındık. Maskesi olmasa öperdim yani.
"Ucicorn bir daha bu işlere karışma. Burda bekle ben geliyorum."
Başımı salladım. Belimi bıraktı. Gitmeeeeee.
Ben çatıdan olayları izliyordum. Spaydim harika bir şekilde Buzluyu haklamıştı. Polislere teslime edip yanıma geldi. Ben yerde oturduğum için artık kafamı kaldırım ona baktım. Yanıma oturdu ve maskesini çıkarıp bana baktı. Lan o saçlar ne? Fells geçirdiğim doğrudur. Ya ne kadar tatlı bakıyorsun sen.
"Ben sana olaylardan uzak dur demiştim Unicorn."
Yüzüme yavru köpek bakışı koyup.
"Ama ama Ucicorn karışmazsa olmazdı ki."
Peter ciddi ifadesini hala bozmamıştı. Aboo bu bildiğin kızmış. Ölümüm yakışıklı birinin elinden olcak.
"Bir daha böyle yapma Su ben ciddiyim ya sana birşey olsaydı."
Anam Allah korusun. Kulağımdan tutup elimi yumruk yapıp dişlerime vurdum.
"Cık cık deme öyle."
Yaşlı teyzelere döndüm mübarek.
"Bir daha böyle birşey yaşanmıycak Su. Anlaşıldı?"
Başımı sallayıp.
"Anlaşıldı Spaydim."
Güldü. Gülüşüne gurban.
"O zaman pizza yemeye ne dersin?"
"Aşk derim mutluluk derim hadi yiyek derim."
Bu sefer de kahkaha attı. Eridim ben yaa.
*******
Kelime sayısı: 805
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güç/Peter Parker (Bitti)
FanfictionPizza mı Dondurma mı? Serisinin ilk kitabı. ********* "Ben burda olamam kesin öldümde cennetteyim." Bunu demem ile Peter yani Tom bana döndü. Valla eğer doğruysa deliricem. Pizzalar aşkına ben New York ta yım. Ve karşımda Tom var. "Senin ismin Pete...