Güç/Peter Parker (Bitti)

Allahım Ne Katılık Bu

"Peki ne yapıcaz şimdi?"

Sabah olmuştu ve bilin bakalım ne oldu? Peter ın yatağında yattım ayy parfümi harika yastığa sinmiş bide ohh.

Şuan dönen sandalyede unicorn pijamaları ile dönen bir ben var.

"Su dönmeyi kesermisin."

Kendimi durdurdum. Peter a baktım. Şimdi desem ben sana aşığım diye ay ne güzel olur ama bende o cesarer var mı? Yok.

"Üff annemler merak etmiştir beni kesin abi delirmiştir hatta. Cansu da 'kankamın başına bunlarda mı gelecekti' diyordur."

Cansu ya bunları anlatayım ölür. O zaman anlatmıycaz.

"Şu Doktor Strange nin yanına gidelim."

Başımı salladım. Pelerinini çalıcam onun. Varya birden aklıma geldi iyi fikir ha.

"Ama bir sorun var ben bu halde nasıl dışarı çıkıcam hava buz gibi."

Dolabına gidip birşey aldı sonra onları yüzüme attı. Yüzümden çekip bakttım. Bir eşortman ve bir swit ay şimdi bunlar Peter kokar ohh miss.

"Şimdilik bunlarla idare et."

Kafamı salladım. Peter hala burda duruyordu.

"Imm şey ben bunları nerde giycem?"

"Ben odadan çıkıyim sende giyin giyinince kapıyı yavaşça aç. Eğer ben kapının önünde değil isem mutfağa gel."

Başımı salladım. Odadan çıktı. Bunlar bana baya bol gelicek.

Unicornlu pişamalarımı istemesemde çıkardım. Sonra bunları giydim. Eşofman tahmim ettiğim gibi biraz bol geldi. İpini bağladım ama swit tam oldu bence.

Kapıyı yavaşça açtım. Peter görünürde yok. Odadan çıktım ve mutfağa gittim. Peter buz dolabını açmış bakıyordu.

"May hala yok sanırım."

Peter arkasını döndü. Beni bi süzdü.

"Hayır işe gitmiş."

Başımı salladım.

"Hadi Strange nin yanına gidelim."

"Kahvaltı yapmadan mı?"

"Evet ne var giderken poğça alır çayla yeriz."

Bana çok garip baktı. Burda poğça yok mu? Simitde mi?

"Şey buralarda onlardan yok genellikle tatlı şeyler yerler."

Derin bir nefes aldım.

"Tamam kahvenin yanında yeriz birşeyler."

Başını salladı. Bir sorun var ben Strange in yerini nerde bulcam? Hatırla nerdeydi.

"Sana birşeylerde alalım böyle olmaz."

Başımı salladım. Hım şeydeydi eski Avengers kulesinin orda. Ama şuan eski değil. Ayy Allahım Tony i görmeden gitmiyim ne olur.

Kafama mont gelmesi ile geri geldim.

"Şimdilik bunu giy."

Kafamdan montu çekip giydim.

"Ayağıma ne giycem peki?"

"Şimdilik May in ayakkabılarıyla idare et."

Başımı salladım. Kapıya gidip Peter ı bekledim. Gelip bana ayakkabı verdi. Hım o kadar eski değil.

Ayakkabıları giyip evden çıktık.

"Eee bu büyücü nerde?"

"Avengers kulesinin yakınlarında."

Kule burdan gözüküyor ve muhteşemmmm. Ay ağlıycam. Ayy ne olur Tony ye sarılıyim Steve ile yemek yiyim Wanda ile alışverişe gidiyim. Amin.

"Peter ben yakından kalpten gidicem ayy çok güzel bu nefes kesici."

Durmuş kuleye bakıyordum. Ölmiycem.

Peter yanıma gelip oda bu muhteşem şahesere baktı.

"Sen Avengers ı bu kadar mı seviyorsun?"

"Sevmek hafif kalırı aşığım."

Kahkaha atmaya başladı. Ona döndüm. Gülüşüne kurban olurum tü tü tü nazar değmesin.

Birden arkada birşey fark ettim o büyük cam.

"Bingo."

Peter ın kolundan tutup sürklemeye başladım. Bakın ben ben sürüklenmez diğodum.

Kapının önüne gittik.

"Hadi kapıyı çal."

"Niye ben çalıyorum?"

"İyi be çalmazsan çalma."

Elimi kaldırıp kapıyı tıklattım. Bir süre bekledik. Kapı açılmadı. Tekrar tıklattım. Cık açmiği. Wong kanka bari sen aç.

"Mr.Strange kapıyı açarmısınız!"

Tıklatmaya devam ederken. İki dakika sonra pelerinli Strange açtı.

"Merhaba Mr.Strange ve pelerini."

Tatlı bir şekilde el salladım.

"Ne istityorsunuz?"

Allahım ne katılık bu. Aslında yumruk atasım varda sana zaman taşını verdi gıcık. Tamam Tony ölecek olabilirdi tam o an ama sendeo taşı düzgün korusaydın.

"Sizle çok çok ve çok önemli bir konu konuşmamız gerek."

Tek kaşını kaldırdı. Fısıldayarak.

"Imm şey başka bir evrenden geldimde siz mi portal açıp beni getirdiniz."

Kapının önünden biraz çekildi.

"İçeri gelin."

Gülümseyip içeri girdik.

"Evet konuyu biraz daha açım bayan?"

"Aaaa evet kendimi tanıtmayı unuttum ben Su bu yanımdaki taş inek öğrenci ve meteor varlıkta Peter."

Dediklerimim farkına varıp Peter a döndüm. Sırıtıyordu.

"Hemen üstüne alınma."

Kafamı başka yöne çevirdim. Derin bir nefes aldım.

"Şimdi en son şu yanımdaki çirkinin filmini izliyordum sonra uyuya kaldım gözlerimi açtığımda burdaydım..."

Kafasını salladı. Ayy anlat olayları şimdi.

********

Kelime sayısı: 627