Açıklamayı yaptıktan sonra baya bi konuştular tabi ben dinledim mi? Nope.
Cansu ya döndüm ay bu kostümle durmak rahatsız etmeye başladı beni.
"Kanka konu ne?"
Cansu bana döndü. Bide çekirdek çıtlayarak dinlememiz var tabi. Çekirdek önemli.
"Kanka valla bilmiyorum ki."
Ay hadi be bitsin şu çile. Ay neden durdurmuyorum ki.
Ayağa kalktım ve boğazımı temizledim sonra harika sesimle.
"BENİ DİNLER MİSİNİZ LÜTFEN! BU NEYİN TARTIŞMASI KESİN BOŞ YAPMAYI DA DÜZGÜN ŞEYLER DÜŞÜNÜN DE GELİN."
Bi an da sesizleşti ortam. Onlara baktım gene planlama bana kaldı ya.
"O zaman ben kendi planımı açıklıyim. Zaman taşını ben ve örümcek adam halledicez. Vision a gelirsek. Kaptan Wanda ve Bruce o iş sizde. Tony, Nat ve kankacığım Asgard a ulaşmak sizde Heimdall a felan seslenin belki duyar bilemem. Öbür taşları düşünücem şuan onlarla alakalı aklımda hiç birşey yok."
Gene çıt yoktu. Sonra göz devirdim ve odadan çıktım. Üff sizinle mi uğraşıcam ben.
Cansu hemen yanıma geldi.
"Kanka sakin ol."
Cansu yu takmayarak mutağa gittim. Kostümü çıkardım. Üff yeter be. Hemen buz dolabından nutella aldım.
Çekmeceden kaşık aldım sonra tezgahın üzerine oturup somurta somurta yemeye başladım. Yemin ederim depresyona giresim var.
"Hey unicorn bu halin ne?"
Gelen sesle başımı Peter a çevirdim.
"Şuan çok sinirliyim Parker yaklaşma bana."
Şimdi birşey diğcem. Öhm bu hayırsız Peter daha da yaklaşıyor bana. Valla yaklaşıyor. Lan kalpten gidicem. Komşular yetişin kalpten gidicem.
Peter yaklaştı ve tam dibimde durdu. Kesin şuan Cansu izliyor ben ona sonra sorcam tabi olanları. Sonra gülümsedi.
"Söyle bakalım minik şovalye neden sinirlisin?"
Galiba konuşmayı unuttum. Ck olmiği. Lan. Ha tamam konuşuyorum.
"Çü-çünki şeyden. Kimse beni din-dinlemedi. Ona sinirlendim."
Başını salladı yavaşça. Ayy o gülüş beni benden aldı. Birden beni belimden tutup tavanla arasına aldı ve o korkuyla hemen onun beline sarıldım. Kaşlarımı çattım tam bişi diğcekken eli ile ağzımı kapadı. Neden yüzü çok ciddi.
"Sus ve ses çıkarma."
Başımı salladım. Sonra bir gümbürtü. Bakışlarım zorda olsa aşağıyı görüyordum.
Cansu telaşlı bir şekilde mutfağa girdi. Birine birşey anlatıyor gibiydi.
"Valla burda değil abi. Gördün mü?"
"O zaman nerde bu kız!?"
Gözlerim büyüdü. Hayır hayır lütfen o değil de.
"Ateş abi valla sinirlendi çıktı dışarıya o gelir birazdan."
Valla o billa o. Ayy mezarım kazılcak. Neden bu kadae erken geldi ki!
Aklıma gelen fikirle gülümsedim. Peter ı bıraktım ve arkama portal açtım ve mutfağa gittim. Aq ben sırt üsttü düştüm ya. Bakışlarım Peter a kaydı. Endişeyle bana bakıyordu. Derin nefes aldım ve kalktım. Abimi şimdi görmüş gibi yaparız biz de.
"Köpeklerden nefret ediyorum. Nedem yani beni kovalarsınız ki!"
Harika yalanlar ve ben. Abime döndüm. Sahte bir şaşkınlıkla ona döndüm.
"ABİ."
Koşarak ona sarıldım. Ayy çok özlemişim ya.
Oda bana sıkıca sarıldı.
"Prensesim. Kim seni kızdırdı böyle."
Dudaklarımı büzüp başımı kaldırıp ona baktım. Ya bana yılın en iyi manyak deli oyuncusu ödülü verilebilir.
"Gıcık Stark ve diğerleri bozdu morelimi."
Gözüm tavana kaydı. Peter yoktu kaşlarımı çattım. Nereye gitti bu yav?
"Ümidini yetirme prensesim. Merak etme sonunda bizi dinlerler."
Ondan ayrıldım ve gülümsedim sonra Cansu ya döndüm. Telefonu ile uğraşıyordu.
"Abi biz stony yapıyoruz bu arada karakterini biz ele geçirdik."
Abim kaşlarını çattı.
"Nasıl yani?"
"Bildiğin abi stony yapıyoruz."
Şaşkınlıkla bize baktı tam birşey diğecekken.
"Aaa Su demek burdasın."
Kapıya döndüm. Abo Peter. Lütfen abim onu öldürmesin o daha çok genç ve tatlu.
Kaşlarım gene çatık bir şekilde ona döndüm. Alnım kırışıcak yav bu yaşta.
"Birşey mi oldu Peter?"
Peter utanmış bir şekilde abime baktı sonra bana döndü.
"Şeyy... Salonda kırmızı kostüm ve katanalar ile sizi soran biri var."
Öhm ne? Oha. Birden abim ben ve Cansu aynı anda bağırarak.
"DEADPOOL!"
Peter ilkildi. Sonra yine bize garip bir bakış attı. Ben koşarak salon denilen yere gittim. Vallaha da o billaha da o.
Etrafında bir sürü asker vardı ve silahlarını ona tutmuşlardı. Gerçekten mi!
"Hemen o silahları çekiyorsunuz."
Dedim sinirle. Bana bir bakış attılar. Kararsızca birbirlerine baktılar.
"Hemen dedim!"
Burda Deadpool a silah dayamışlar. Bana sinir geldi birden.
Askerler silahlarını çekti. Ben ciddi bir şekilde Wade in yanına gittim. Bana tip tip baktı. Sonra gülümseyip elimi ona doğrulttum. Ben kostüm giymesemde bilir bu neden?
Yazar- Çünki ben söyledim ona.
Aynen o ona söyledi."Selam Deadpool ben Su. Kahinat Şovalyesi."
Elimi tutup sıktı. Ayyy ben bu günleride mi görücektim.
"Siz Kahinat Şovalyeleri beni tanıyor zaten. Deadpool."
Sırıtarak başımı salladım.
"Sen niye buralara geldin bir sorun mu var?"
"Hayır canım sıkıldı bi uğriyim dedim."
"İyi yapmışsın valla."
Desenize baya şey değişecek.
********************
Sonunda bölüm yazdım. Yaşasınnn... Kelime sayısı: 728
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güç/Peter Parker (Bitti)
FanfictionPizza mı Dondurma mı? Serisinin ilk kitabı. ********* "Ben burda olamam kesin öldümde cennetteyim." Bunu demem ile Peter yani Tom bana döndü. Valla eğer doğruysa deliricem. Pizzalar aşkına ben New York ta yım. Ve karşımda Tom var. "Senin ismin Pete...