Güç/Peter Parker (Bitti)

Unicornun Gücü Adına

Biz Peter ile saklanmış işareti bekliyorduk. Tony dedi ki kalkanı illa Peter çalcak sen sonra havalı giriş yapıcan. Üff tamam dedim bende ne diğim. Ben şovalyeyim savaşı yapmasam mı acaba? Hımm ama biraz ekşın olması lazım. Ondan sonra durdururum

Peter telefon kamerasını olay yerine tuttu ve kahramanları saymaya başladı. Bi uyku basıtı beni. Sonra Tony pijamalı çocuk dedi.

"Peter hadi koş çağırdılar seni."

Peter nabersiniz diğip kalkanı çaldı. Ay ben çalacaktım olmiği böyle ama. Olacaklardan kimin haberi var tahmin edin? Benim Tony beni çağırmadan ben kalkanım oraya ışınlandım.

"Ama Kaptan ayıp oluyor."

Diğip Ant Man i yolladım. Çok severdim onu ya. Sonra kalkanı alıp baktım.

"İyi kalkan. Ama size şunu söyliğim bütün plandan haberim var yüz başı. Haw Keye orda okla işaret bekliyorsu. Ayıp ama be ve kanatlı abi ile demir kol gözetlemeyi kesin aga. Yüz başı kulaklığı çıkartın sizde. Ve bay Stark park alanında iki kişi artı terminalde de iki kişi var."

Herkes bana şaşkınca bakıyordu. Gülümsedim.

"Bu arada ben Kahinat Şovalyesi ama mahalle adıyla portalcı kız. Neyse ne!"

Diğip Haw Kaye nin yanın ışınlanıp oklarını aldım ve geri geldim. Ya aga neden Tony tarafı ki!

Yüzbaşı ne yapıcağını şaşırmıştı. Tony bana dönüp gülümsedi bende ona gülümsedim. Yüzbaşı nın garanti bi planı daha var. Sonra birden yüzbaşı ağ kelepçeyi kesip kaçtı. Ne ara lan!

"Örümcek demir kol ve kanatlı abi bizde gel."

Diğip ışınlandım. Tamda karşılarına ha.

"Selam abiler."

Diğip yumruk attım. Bilin bakalım kim yumruk atmada kötü? Ben. Hemen kaçtılar. Peter sağolsun yardım etti bana.

"Örümcek kanatlara nişan al. Demir kol bende."

Umarım bende. Gidip demir abi ile savaştım felan. Peter azar iştti. Çok konuşuyormuş diğe felan yani. Cık olmiği böyle.

Onları tutacak birşey verdikten sonra ben ışınlandım.

Aha geliyorlar. Tamam duvarı hatırla konsantre ol diğerlerinde nasıl yaptıysan yap ve bayılma. Derin bir nefes alıp karşılarına bir şeffaf duvar yaptım onlarda durdu. Hadi Su dayan.

Sonra kim geldi. Vision.

"Bunlar yasalara aykırı yüz başı. Lütfem teslim olun."

Ekip tamamlandığında baktık öyle bir birimize. Peter biliyordu benim bu duvarı çok tutamıyacağımı. Baya gücüm bitti şuan zaten. Tony e döndüm sonra başını salladı ve kalkanı kaldırdım ve aşağıya indim. Peter yanıma geldi. Ve fısıldadı.

"Şuan dinlenmen gerek Şovalye."

"Ben iyiyim örümcek halsizim o kadar."

Dedim. Dayanmam gerek. Her halde savaştan sonra iki yıl uyurum.

Ve o savaşma sahnesi. Ben Peter ile kanatlıya kalmıştık gene. Onla uğraşıyorduk. Sonra ben Ant Man in yanına gittim. Büyümüş gene bu. Karşısına geçtim.

"Bak Scott abi. Etme. Kızın var senin hapisanelere düşeceksin gene!"

Beni dinleri mi? Yoo. Gıcık işte. Bir otobüsü alıp fırlattı oraya portal açıp otobüsün kafasına gelmesini sağladım.

"Bi kerede dinlesen."

Dedim ve uğraşmaya devam ettim. Sonra Tony.

"Peki aramızda şaşırtıcı olağan üstü ve şaşırtıcı yeteneğini göstermek isteğen var mı acaba? Bütün önerilere açığım."

Tony geleceği görüyom. Ama bu yol bende. Ne diğim. Ama savaşı durdurabilirim. Öhm.

Ant Man in kafasının oraya geçip kafadına tekme attım. IW de olcaktın Scott. Tamam nedenlerin var bir boyutta sıkıştın kaldın ama olmuyor böyle!

Birden ayağımda bir acı hissettim. Aaa Clint ayağıma ok atmış. Yanına portal açtım. Lan nerden buldu bu okları!

"Bak Clint abi olmuyor böyle sen çoluk çocuk sahip adamsın ya."

Diğip oku ona verip başka yere ışınlandım. Ya birşey diğcektim ben öhm.

"Artık savaşı kesin lan!"

Herkes bana döndü. Gülümsedim.

"Bakın ben geleceği görüyorum bu savaşın nasıl sonuçlanacağını da biliyorum. Normalde savaşıp görcektik ama yetti. İşimi yapmam gerek."

Dedim. Herkes bana ne diğon sen der gipi baktı.

"Su haklı kankalar dinleyin bizi."

Bu ses. Allahım. Başımı çevirdim.

"Unicornun gücü adına! Can- yani kahinat şovalyesi kankam."

Başını sallayıp yanıma geldi. Onu kostümü benimkinin laciverti idi.

"Merhaba kanka. Neyse sen olayı anlatıcaktın galiba?"

"Kanka öyleydi de bu savaş nasıl sonşanacağı belli. Ve eğer öyle sonlanırsa ne olacağıda belli. Bunu en iyi ikimiz biliyoruz."

Başını salladı. Sonra fısıldadı.

"Tony ile tanıştın mı?"

Muzipçe gülüp başımı salladım.

"Beni de tanıştırcan mı?"

"Tabiki. Neyse hadi sen anlat."

Derin bir nefes aldı.

"Bakın canısılar. Bu savaştan sonra bir savaş daha. O savaşta dünya nüfusunun yarısı yok oluyor. Nasıl yok oluyor derseniz. Altı tane taş var. Bu taşlar birleştiğinde bunlar oluyor. Şimduk konuya gelirsek. Bak Tony ve Steve eğer ayrılırsanız dünyanın yarısı yok olucak. Kesinlikle Stony shiplediğimden demedim bu doğru. Ve biz bunu önlemek için geldik."

Kolundam tutup aşağıya indik. Tony bana uzaylı görmüş gibi bakıyordu. Kdkdkrlr bu garip oldu neyse.

"Kanka ben baya güç harcadım bayılcak gibiyim."

Dedim ve gözlerimin kararması bir oldu.

*******

Bir günde iki bölüm yey... Kelime sayısı: 731