"Yani bende kahramanım. Hemde senin kahramanın."
Ben daha demin ne dedim? Çüş. Ehim o cümleyi silin beyninizden öyle birşey demedim çünki.
"Su biliyorsun değil mi kendimi koruyabilirim."
Peter a döndüm. Gözlerimi kısıp ona baktım.
"Öhüm. Bak Peter cım. Ben bir Kehanet Şovelyesiyim ve bir görevim var. Senin kaderini değiştirmek. Sakın birşey demiyorsunuz Mr.Parker."
Derin bir nefes aldı ve yav he he bakışı attı. Hey o bakışı buralarda ben atarım sen değil.
"Neyse ne artık gidelim. Sizin de rahatınızı bozdum kusura bakmayın Mr.Strange. İyi akşamlar."
Peter ın kolundan tutup sürükledim. Bu konuyu onla yanlız konuşmalıyız sonuçta.
Kapıdam çıkıp yürümeye başladık. Nereye gittiğimizi bilmeden. En sonunda çıkmaz sokak gibi bir yerde durduk.
Ben dayanamayıp Peter a döndüm. O da bana bakıyordu. (Ehuehu ship).
"Bak Su biliyorsun kendimi koruyabilirim."
Başımı hayır anlamında salladım.
"Hayır Peter yapamazsın. Ben gelecekte olcak herşey biliyorum. Senle ilgili. Bundan dolayı seni koruycak olan kişi benim."
Durdu. Bende durdum. Gelip karşıma geçti. Öhm o boy ne Peter? Bu benden neden uzun ya. Sırık Peter.
"Ama nerede görülmüş Prensleri Prenseslerin koruduğu?"
What? Ne dedin? Yok anam kalbim benim bu söze dayanamaz.
Ben onun yüzüne öyle bi bakıyordum ki. Oda bana bana aşıkmış gibi bakıyordu. Hı bana aşıkmış nerdeee!?
"Bak Parker. Ben prenses değilim! Şovelyeyim. Prensesler bana göre değil be bi kere."
Kıkırdadı. Ay ne güzel kıkırdadı. Allahım neler yaratıyorsun sen. Bu ne tatlılıktır be.
"Bak Su beni korumaya çalışmıycaksım. Hele ki süper kahramanlık olaylarına hiç mi hiç girişmiyceksin."
"Neden!?"
Ama böyle olmaz Parker. Benim Buzlu ile kavga etmem gerekiyor.
Yüzüme beni öldürcekmiş gibi baktı.
"Bak Su. Yapmıycaksın dediysek yapmıycaksın o kadar."
Yopmoycokson dodoysok yopmoycokson o kodor.
Tabiki de yav he he bakışı attım. Sonra saçımı savurup arkamı döndüm. Ne kadar havalıyım dememe kalmadan takılıp havada uçmam bir oldu.
Düşerken gözlerimi kapadım ve sert bi düşüş bekledim. Ama ne oldu? Biri beni belimden tuttu. Ben kimin kucağındayım yav.
"Şovelyeler bu kadar sakar mı peki Su?"
Gözlerimi açttım. Öhm Peter ın yüzü neden yüzüme bu kadar yakın acep?
Şuan tam dudaklarımız deycek gibiydi. Ay kalbim bi yavaşla.
"Ben sakar Şovalyeyim banane yav."
Gülümsedi. Sonra dudaklarıma baktı öpmez öpemez ya.
"Peter bu senmisin?"
O kim lan!? Gözlerim fal taşı kadar büyüdü. Peter kim olduğunu anlamıştı. Kimse neden bu anı böldü ya.
"Üzgünüm Su."
Nide- demeden anladım niye öyle olduğunu. Beni hemen sağ taraftaki oyuğa soktu. Ve Liz e döndü. Ben burda bunların aşkını izleyemem ama.
Liz Peter a yaklaştı.
"Burda ne yapıyorsun?"
Peter kafasını kaşıdı. Yalanı merak ettim bak.
"Ödev notum buraya uçtu da. Onu almaya çalıştım. Ama gitti rüzgar sayesinde."
Ya ya kesin öyle.
"Hım bu sokak biraz tekin değil gibi. Şey acaba sokağın sonuna kadar bana eşlik edebilirmisin?"
Edemez izin vermiyorum kardeş banane. Ne olur hayır de.
Peter bana doğru baktı. Sonra derin bir nefes aldı ve gülümsedi.
"Olur."
Be-beni ekti. Vay be Peter öyle olsun. Şu andam itibaren senle muhattab değilim sadece seni koruycam o kadar.
Liz Peter ın koluna girdi. Siz ne ara bu kadar iyi oldunuz.
Ben onların uzaklaşmalarını izledim. Gözümden bir yaş düştü. Takma Su Liz i sevebilir bunu sende biliyorsum takma.
Beni takmazsa bende onu takmam. Galiba şu süper kahraman lık için alıştırma yapsam iyi olur.
Elim boynuma gitti. Evet kolye boynumda idi. Kolyeye dokundum. Birden üzerime o elbise geldi. Ee madem kahramanız yüzümüzüde saklayalım. Şapkanın ucunu hafifçe çektim. Çekmemle yüzüme maske gelmesi bir oldu. Balo maskelerine benziyordu.
Derin bir nefes aldım kafamı gök yüzüne diktim. Ben spaydi olmadığıma göre ne yapıcam? Şimdi şuana kadar ne yapıyorum? Bir kalkan, portal açabiliyormuşum. Bu kadar yani. Portal açabiliyorsam yukarıya bir portal açabilirim o zaman.
Sadece konsantire ol Su ve orayı düşün. Derin bir nefes al. Benden bağımsız sağ kolum havaya kalktı ve elim çok garip bir şekil yaptı sonra tam karşımda tam benim boyum da bir.. bir portal açıldı. Vay be ilk denemede başardım. Strange bile kaç kerek denedi ben ilkte yaptım be.
Şimduk inşallah doğrı yere portal açılmıştır. Acaba kafamı ordan uzatıp baksam mı? Denemektem ne zarar gelir.
Gözlerimi kapadım ve kafamı portaldan geçirdim. Gözlerimi açtım. Vay canına bir çatıdayım. Kafamdan sonra bedenimi de geçirdim sonra portal kapandı. Yav bunlar çok havalı.
Etrafıma baktım. Yapmıştım.
"Sende kimsin ve Su ya ne yaptın?"
Arkamdan gelen sesle oraya döndüm. Bana kızgın bir şekil de bakan Spaydi ile karşılaştım.
"Ektiğin kızı nasıl hatırlamazsın Parker?"
Acaba yüz ifadesi ne ya?
Bana doğru yaklaştı ben geri çekildim. Bana ne tripliyim işte.
"Neyse ne Parker ben sadece denemek amaçlı yaptım bunu şimdi bir yere gidem de orda takılam sen git Liz le takıl."
Diyip bir portal açtım ve eski yerime döndüm. Sonra kolyeye bastım ve üstümdeki kıyafet gitti. Bu teknoloji daha Stark ta yok.
Peter aşağıya inip karşımda durdu. Ben sağa gittim önüme geçti. Sola gittim gene önüme geçti.
"Önümdem çekil. May merak etmiştir beni eve gitmem gerek."
Önümden çekildi. Bende yürümeye başladım. Bir sorun var ben ev yolunu unuttum. Artı nedense başım dönmeye başladı ne oluyor ya. Başımı tuttum.
"İyimisin Su?"
Peter omzuma dokundu.
"Portal açmak bemi yordu da başım dönüyor sadece."
Belimden tuttu. Ne yapıyorsun acep?
"Sıkı tutun prenses."
Ellerimi boynuna doladım. Fısıldayarak.
"Ben prenses değilim şovalyeyim!"
Kıkırdadı. Ben nasıl tripli kalcam ya.
******************
Yazar sonunda yeni bölüm attı. Yehuu... Kelime sayısı: 852
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güç/Peter Parker (Bitti)
FanficPizza mı Dondurma mı? Serisinin ilk kitabı. ********* "Ben burda olamam kesin öldümde cennetteyim." Bunu demem ile Peter yani Tom bana döndü. Valla eğer doğruysa deliricem. Pizzalar aşkına ben New York ta yım. Ve karşımda Tom var. "Senin ismin Pete...