Dudaklarımızın kavuşmasına milimler kala yabancı bir telefon sesi odayı doldurduğunda girdiğim transtan çıkarak nerde olduğumun farkına vardım. Ayaz'ın kollarındaydım ve az kalsın öpüşüyorduk!
Ayaz sinirle bir küfür mırıldanarak sabır dilercesine derin bir nefes aldı. Beni nazikçe yere indirerek halâ ısrarla çalan telefonunu açtığında hızla merdivenleri tırmanmaya başlamıştım.
Tarif ettiği odaya girerek kapıyı kapattığımda nefes nefese kalmıştım.
Yorulduğumdan değildi. Yaşadığım heyecan ve adrenalin bu hale getirmişti beni. Kendime hakim olmam gerekiyordu. Böyle şeyler hissetmem kesinlikle saçmalığın daniskasıydı. Bir insandan bu kadar etkilenmem normâl değildi.
Odanın içindeki banyoya girmeye karar vererek kapının arkasında asılı olan havluyu aldım. Üzerimdekileri çıkarmaya başladığımda hafif bir titreme esir aldı bedenimi.
Oyalanmadan duşa girdiğimde Ayaz'ın yoğun toprak kokusunu hissettim. Kendime engel olamayarak derin bir nefes çektim içime.
🦄
Sıcak bir duşun ardından kalçamı zar zor kapatan havluyu kollarımdan dolayarak kıyafetlerin konulduğu dolabı karıştırmaya başladım.
Kapının sesli bir şekilde açılmasıyla gözlerimi büyüterek açılan kapıya doğru döndüm. Ayaz beni baştan aşşağıya süzmeye başladığında vücudum bu soğuk havada bile alev alev yanmaya başladı.
"Siktir!" diyerek bedenimi süzen gözlerini üstümden çektiğindr hızla arkasını dönerek kapıyı kapattı. Olduğum yerde kendime gelmek adına derin nefesler alıp veriyordum.
"Niye kitlemezsinki şu kapıyı"
"Ben ne bileyim kapalı kapıyı lank diye açacağını?" diye cırladığımda söylenerek merdivenlerden indiğini duymam uzun sürmemişti.
Derin bir nefes alarak önünde dikildiğim dolapatan siyah bir tayt ve ve aynı renk uzun bir kazak çıkararak giyinmeye başladım.
Kendimi çok halsiz ve yorgun hissediyordum.
Odanın sağ köşesindeki yatağa doğru ilerleyerek siyah kadife yorganı açtığımda duş almanında etkisiyle uykumun daha fazla gelmiş olduğunu farkettim.
Kendimi yatağa bırakarak zihnimi boşalttığımda çok geçmeden uykuya daldım.
🌙🌙🌙
Gözlerimi yavaşça aralayarak uyanmaya çalıştığımda yanımda birinin varlığını hissetmemle ufak bir çığlık koptu dudaklarımdan.
Mengene gibi kollarını sardığı belimi gevşettiğinde kendimi geriye doğru iterek duvarla bütünleştim.
"Ne işin var burada?"
Oturur pozisyona geçerek yataktan kalkmaya çalıştığımda kolumdan tutarak beni kendine doğru çekti. Kolumu ellerinden kurtarmak için kendime çektiğimde Ayaz'ın üzerime düşmesi beklediğim en son şeydi.
Son anda aramıza koyduğu koluyla derin bir nefes alarak hızla atan kalbimi durdurmak istedim. Nefeslerimiz birbirine karışacak kadar yakındı yüzlerimiz. Bedenlerimizin arasında mesafe bile yoktu.
Kahve gözlerini dudaklarımdan ayırarak gözlerime baktığında ikimizde nefes nefeseydik.
"Yapma"
Ağzımdan çıkan sözlerle gözlerini kırpıştırdı. Üzerimden kalkarak yüzüme bakmadan kapıyı açıp odadan çıktığında halâ yaşadığım şeylerin şaşkınlığını yaşıyordum.
Hızla atan kalbimi susturmak istercesine elimi kalbime koyduğumda irkildim. Bu kadar hızlı atması normal olamazdı.
Nerdeyse bir saat boyunca Ayaz'ın beni bıraktığı pozisyonda beynimi kurcalayan soruları sordum kendime.
Bu adam bana ne yapıyordu böyle?
Gözlerim yavaşça kapanmaya başladığında bedenimi esir eden o karanlığa teslim ettim zihnimi.
💫
Rahatsız edici ışığın yüzüme vurması sonucu huzursuzca gözlerimi açtığımda oda halâ bıraktığım gibiydi.
Yumuşak yataktan kalkarak çıplak ayaklarımı soğuk zeminle buluşturdum. Ürpersemde aldırmadan yürümeye başladığımda aşağıdan gelen sesler dikkatimi çekmişti. Oyalanmadan odadan çıkarak merdivenlerden inmeye başladım.
Her indiğim basamakta sesler daha net gelmeye başlıyordu. Odaya girmek için ilerlemeye başladım. Adımı duyduğum bir cümlenin kurulmasıyla olduğum yerde durakladım.
İnsanların özel hayatlarını dinlemem hoş bir davranış değildi ama benim hakkımda konuşulanları bilmek istiyordum.
"Bahar benimle dedim Akın uzatma"
-.....................
"Eğer öyle bir şey olursa o adamı kendi ellerimle gebertirim! Duydun mu beni?" diyerek adeta kükrediğinde ben bile olduğum yerde sıçramıştım. Daha fazlasını duymak istemiyordum ve yakalanma riskim çok yüksekti.
Boğazımı temizleyerek odaya girdiğimde göz ucuyla bana baktıktan sonra ne dediğini duyamadığım birkaç şey söyledi ve telefonu kapattı.
"Ne zaman uyandın?"
"Çok olmadı. Belki bir iki dakika"
Kafasını anladım dercesine olumlu anlamda salladığında halâ ayakta dikildiğimi fark ederek tekli koltukların birine oturdum.
"Aç mısın?"
Kafamı olumsuz anlamda saladığımda karnımdan gelen sesle gözlerim ayrıldı. Utançtan yüzümün kızardığını hissettim.
"Anlaşıldı hadi gel yemeğe gidelim bende acıktım"
Beni beklemeden montunu giymeye başladığında sinirlerimin bozulduğunu hissediyordum.
"Ben seninle hiçbir yere gelmiyorum. Sen istediğin yere gidebilirsin" diyerek oturduğum koltuğa yayıldım.
"Benim için hava hoş. Sen burada açlıktan ölürsün benimde işlerime ayak bağı olacak kimse kalmaz"
Gözlerimin dolduğunu hissettiğimde dişlerimi sıkarak akmalarını engellemeye çalışıyordum.
Hızla yerimden kalkarak üst kata doğru çıkmaya başladım.
Odaya girdiğimde gözümdeki yaşları serbet bırakarak kastığım bedenimi gevşettim.
Yaşadığım bu hayalkırıklığının tarifi yoktu. Beni yaralayan sarf ettiği sözler mi yoksa yaşattığı hayalkırıklığımıydı bilmiyordum. Ama bundan sonra beni bu kadar üzmesine izin vermeyecektim.
Kötüyü oynamanın zamanı gelmişti...
💫💫💫💫💫
Sizden çok özür dileyerek cümleme başlamak istiyorum. Uzun zamandır yoğun olduğum için yeni bölüm yazamıyorum ama unuttuğumu asla düşünmeyin fırsat buldukça yazmaya çalışacağım. Hepinizi çok seviyorum yeni bölümlerde görüşmek üzere.💖
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORKUSUZ MAFYA (+18)
ChickLitOlmaması gereken bir yerde, görmemesi gereken şeyleri gören masum bir kız. BAHAR ÖZTÜRK Hayatında kimseye merhamet etmemiş kalbi buz tutmuş karanlık bir adam. AYAZ KESKİN. ♣