Üstümdeki ağırlıkla gözlerimi araladığımda ufak bir çığlık atarak yanımdaki bedeni korkuyla ittim.
Yere düşen Ayaz'ın bedeniyle ufak çaplı bir şaşkınlık yaşayarak kendime gelmeye çalıştım.
"Ne oluyor lan?"
Utançtan yüzüm kızararak "ay çok özür dilerim kusura bakma" diye gevelemeye başladığımda, Ayaz'ın düştüğü yerden kalkmaya çalışmasına gülmemek için dudaklarımı ısırıyordum. Küçük bir panda gibi gözüküyordu.
"Bahar benimle alıp veremediğin nedir güzelim?"
Güzelim kelimesini duymamla vücuduma yayılan enerji beni germişti.
"Yanımda birinin yatmasına alışkın değilim kusura bakma Ayaz bey (!)"
"Sen benim yatağımda yattığında ben sesimi çıkarmamıştım aynı hassasiyeti sendende bekliyorum" diyerek göz kırptığında kalbimin horon teptiğine yemin edebilirdim. Yanaklarımdaki ateşi söylemiyorum bile.
Odamın kapısının kapanma sesini duyalı neredeyse yarım saat olmasına rağmen odada kendime gelemiyordum.
Herşeyi daha çok zorlaştırmaktan başka birşey yapmıyordu. Aklım ve kalbim o kadar karışmıştı ki düşüncelerim birbirine girmişti. Ne yapacağımı bilemiyordum. Elimden hiçbir şey gelmiyordu. Buradan gitme ihtimalim artık yok gibi birşeydi. Kendi ellerimle hayatımı bitirmiştim.
Bu düştüğüm bok çukurundan çıkmak için ne kadar çabalarsam o kadar dibe batıyordum.
Buradan kurtulma fikri o kadar kanıma işlemişti ki, daha önce hiç görmediğim bir adama güvenecek kadar acizleşmiştim.
Kapımın tıklanmasıyla düşüncelerim bölünürken gelene bakmak amacıyla kafamı sağa doğru çevirdim.
Gelenin Neşe Hanım olduğunu görmemle yüzüme sıcak bir tebessüm kondurarak gözlerine baktım.
"Bahar Hanım akşama Ayaz Bey'in bir misafiri gelecek hazırlanmanızı istedi. Kıyafetleriniz yarım saate kadar odanıza getirilecek."
Kapıyı arkasından kapatarak odadan çıktığında şaşkın ördek gibi kapıya bakıyordum. Ne boktan şeyler yaşıyordum böyle!
♦
Odama getirilen elbise sırt dekoltesi ile fazla cüretkâr gözüküyordu. Ve bunu giyebileceğimden emin değildim, kendimde o cesareti bulamıyordum. Ama başka bir çarem yoktu ve olan olaylardan sonra Ayaz'a karşı gelecek gücü kendimde bulamıyordum.
Üzerimi giyinerek aynaya baktığımda elbisenin kötü durmadığını farkettim. Dişiliğim kendini ön plana atmış ve içimdeki ürkek kız çocuğunu gizlemişti.
Belime kadar uzanan siyah saçlarımı düzleştirerek, makyajımı tamamladığımda memnuniyetle kendimi süzmeden edemedim. Kirpiklerime sürdüğüm maskara, ve eyeliner mavi gözlerimi ortaya çıkarmıştı.
Kapımın çalınmasıyla hafif bir tedirginlik yaşadım. Kendimi toparlayarak; Girin diye seslendiğimde kapının açılma sesiyle beraber Ayaz'ın tanıdık simasını gördüm.
Gözlerim bedeninde dolaşmaya başladığında, simsiyah bir takım elbise giymiş olduğunu farkettim. Nefesimi tutarak ona herşeyin bu kadar yakışmasına küfür ettim. Ona yakışan herşeye düşman kesiliyordum.
Gözlerimi yüzüne çıkardığımda çarpık bir gülüşle bana baktığını farkettim. Si***r! Anlamıştı onu süzdüğümü.
Yanaklarımın alev alev yandığını hissedebiliyordum. Onu ne zaman röntgenlemeye kalksam yakalanıyordum. Bu konuda biraz daha antreman yapmam gerekiyordu anlaşılan.
Ne diyordum ben Allah aşkına.
"Beni incelemeyi bıraktıysan aşağıya inelim mi?"
Alayla söylediği kelimelere karşı somurtmadan edemedim.
Yanıma yaklaşarak elini belime attığında yutkundum.
Kaşlarını çatarak bir iki adım geriye gittiğinde ne yaptığını çözmeye çalışıyordum.
"Bu elbise ne Bahar?"
"Sen göndermedin mi? Ne bana sinirleniyorsun?"
Salak herif.
"Arkasının olmadığını ne bileyim? Kapının önündeyim başka bir şeyler giyinip seslenirsin." diyerek ilerlemeye başladığında birşeyler yapmam gerektiğini hissettim. O ne derse onu yapacak bir kız değildim. Yapmayacaktım da.
"Ben başka bir kıyafet giymek istemiyorum. Üzerimdekini gayet beğendim, zevkin güzelmiş."
Şımarık bir tebessüm atarak odadan çıktığımda 1-2 saniye sürdü yanıma ulaşması.
"İstediğini giy, bu konuda özgürsün. Ama yanımdan ayrılmayacaksın."
Elleri çıplak belimi kavrarken bedenim yanmaya başlamıştı. Buna tüm gece dayanmanın benim için bir eziyet olacağı kesindi.
Aşağıya indiğimizde yemek masasında; orta yaşlı bir adam, sarı saçlı ve oldukça açık giyimli bir kız, ve sarışın ama sert yüz hatlarına sahip bizim yaşlarda bir genç gözüme çarptı.
Kızın bizi görür görmez Ayaz'ın boynuna sarılmasıyla kalbimin hızla kan pompaladığını hissettim.
İçimde bu gece'nin kötü geçeceğine dair bir his vardı.
En azından benim için.
♦
Bu bölümde bir farklılık yaparak hikâyemi görsellerle destekledim. Böyle devam etmemi istiyorsanız yorum olarak belirtin.♥
Eklediğim şarkının sözleri ve hikâyenin konusu o kadar uyumlu ki! Dinlemenizi isterim.♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORKUSUZ MAFYA (+18)
Chick-LitOlmaması gereken bir yerde, görmemesi gereken şeyleri gören masum bir kız. BAHAR ÖZTÜRK Hayatında kimseye merhamet etmemiş kalbi buz tutmuş karanlık bir adam. AYAZ KESKİN. ♣